Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7208 E. 2023/7397 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına ihdasen tescil edilen taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap edilip edilmediğinin tespiti için yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmediği ve eksik incelemeyle hüküm kurduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/227 E., 2022/66 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul-Husumetten Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne-husumetten reddine karar verilmiştir.

Karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Şanlıurfa ili, Viranşehir ilçesi, ... köyünde bulunan dava dilekçesine ekli krokide gösterilen toplam 97.324,74 m2'lik taşlık alanın emek ve mesai harcanarak imar ihya edildiğini ve zirai faaliyette bulunmak suretiyle 20 yıldan fazla süredir davasız ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinde belirtilen olağanüstü zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinmenin şartlarının gerçekleştiğini ileri sürerek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... temsilcisi; açılan davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddine ve dava konusu taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar ... vekili ve ... vekilleri; açılan davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEMENİN KARARI

Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.02.2016 tarih 2015/114-2016/142 sayılı kararı ile davanın kabulüne, 28.12.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 91.343,58 metrekarelik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18.04.2019 tarihli ve 2016/7706 E., 2019/2905K. sayılı kararıyla; “... sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ve en az üç ayrı zaman dilimine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, taşınmazın tapuya tescil edilmeden önce hangi tarihte ne durumda olduğu belirlenmeli ve dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle taraf tanıkları, önceki bilirkişiler dışında belirlenecek üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte, stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz bölümü hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinde kime ait olduğu ve kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.2022 tarihli 2019/227 E., 2022/66 K. sayılı kararı ile; davalılar Viranşehir Belediyesi ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı Hazine yönünden zilyetlik şartlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle 15.03.2021 tarihli ile 17.02.2021 tarihli rapor ve krokilerinde (A) harfi ile gösterilen, 448 nolu parselin içerisinde yer alan 91.343,58 m² alanın tapu kaydının iptali ile davacı adına tarla vasfıyla tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; yargılama sırasındaki beyanlarını tekrarla usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılıp yargılama sırasında ihdasen Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tapuya tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.1973 yılında Şanlıurfa ili, Viranşehir ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın taşlık olarak tespit harici bırakıldığı, 28.08.2014 tarihinde çekişmeli taşınmaz bölümünü de kapsayan 448 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfıyla Hazine adına ihdasen tapuya tescil edildiği, 22.11.2022 tarihinde toplulaştırma neticesinde taşınmazın bir çok parsele gittiği anlaşılmaktadır.

2. Somut olayda, Mahkemece zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir.

Şöyle ki; bozma kararında önceki bilirkişiler dışında belirlenecek üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılması gerektiği belirtildiği halde önceki keşifte yer alan fen bilirkişisi ..., jeodezi uzmanı ... ve ziraat bilirkişi ... ile ikinci keşfin icra edildiği ve rapor düzenlendiği, bozma sonrası alınan jeodezi bilirkişi raporunda hava fotoğrafları yıllarına göre ayrı ayrı değerlendirilmediği, DSİ'nin dosya arasında bulunan 06.03.2015 tarihli yazısında taşınmazın Devlet tarafından sulunan arazi olmadığı ancak proje çalışması devam eden Şanlıurfa Hilvan Sulama Projesi kapsamında kaldığı belirtildiği halde projenin bitip bitmediğinin tespit edilmediği, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tedavüllü tapu kayıtlarının dosya arasına alınmadığı, eksik araştırma ve inceleme ile yetinilerek karar verildiği anlaşılmaktadır.

3. Hal böyle olunca; Mahkemece, öncelikle 448 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma sonrası hangi parsellere gittiğinin, dava konusu kısmın hangi parsel içerisinde kaldığının tespiti ile mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile daha önceki bilirkişilerden farklı seçilecek üç jeodezi-fotogrametri mühendisi kurulu, üç ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmaz öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğu anlaşıldığından ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

4. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümünün evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması nedeniyle imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz bölümleri ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmaz bölümlerinin sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli;

5. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümünün niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten, hava fotoğraflarının yıl yıl değerlendirilmesi suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli;

6. Fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümünü komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı;

7.Mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.