Logo

1. Hukuk Dairesi2022/7504 E. 2022/8590 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının davayı kabul etmesine rağmen mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermesi uyuşmazlık konusu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının davayı kabul beyanının kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu ve hak düşürücü süreye göre öncelikli olduğu, ayrıca davanın kamu düzenini ilgilendirmediği ve üçüncü kişilerin haklarını ihlal etmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen, davanın hak düşürücü süreden reddi kararına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karar süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı taraf, kadastro sırasında 12 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine davalı lehine işlenen muhtesat şerhindeki iki katlı evin mirasbırakanlarına ait olduğunu ileri sürerek şerhin düzeltilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı taraf, ön inceleme duruşmasından önce ibraz ettiği 30.10.2019 tarihli dilekçe ile davayı kabul ettiğini bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25/11/2021 tarihli ve 2019/572 Esas, 2021/814 Karar sayılı kararıyla, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücü sürenin dava şartı olup davalının davayı kabul beyanından önce uygulanması gerektiği belirtilip davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalının davayı kabul beyanının gözetilmesi gerektiği belirtilerek verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01/06/2022 tarihli ve 2022/565 Esas, 2022/671 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi benimsenerek davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafça temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Dava ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddialar tekrarlanmıştır.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak muhtesat şerhinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup; davalının kabul beyanının hak düşürücü süreye üstün tutulması gerektiği uyuşmazlık konusu yapılmıştır.

3.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere, 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 308 inci maddesi, “Davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.”; 309/2 nci maddesi, "Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir."; 311. maddesi, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ...” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Somut olayda, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, ancak davalının da ön inceleme duruşmasından önce mahkemeye ibraz ettiği dilekçe ile davayı kabul ettiğini bildirdiği; davanın, niteliği itibariyle kamu düzeni ile ilgili bulunmadığı ve davada taraf olmayan kişilerin haklarını etkilemeye yönelik bir istek de içermediği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, hak düşürücü süre dava şartı olsa da, yukarıda değinilen olgular (V/3.2) nolu paragrafta açıklanan düzenlemeler ile birlikte değerlendirildiğinde, hak düşürücü süreye nazaran kesin hükmün sonuçlarını doğuran davalının kabul beyanına üstünlük tanınması gerektiği kuşkusuzdur.

Hal böyle olunca, davanın kabul beyanı çerçevesinde bir karar verilmesi yerine davanın hak düşürücü süre yönünden reddedilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenle; davacı tarafın yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun′un 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Hukuk Dairesine gönderilmesine; alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.