Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8395 E. 2024/3355 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera vasfında sınırlandırılan taşınmazın davacı mirasçıları tarafından çayır vasfında olduğu ve zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın evveliyatının mera olmadığı, davacıların uzun yıllardır taşınmazı biçenek olarak kullandıkları ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin davacı mirasçıları lehine verdiği tapu iptali ve tescil kararı, ölü kişi adına tescil hükmü kurulması ve taşınmazın vasfının belirtilmemesi hususunda düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/170 E., 2022/336 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın yargılama sırasında vefat eden davacı ...’ın mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.10.2019 tarihli, 2019/4250 Esas, 2019/6364 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... dava dilekçesinde; hudutları dava dilekçesinde belirtilen, çayır vasfıyla yıllardır kullandığı iki parça taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazıldığını ileri sürerek taşınmazların adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı 02.12.2010 tarihli duruşmada; dava konusu taşınmazların miras yoluyla taksimen kendisine kaldığını, eklemeli şekilde uzun yıllardır çayır olarak kullandığını beyan etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, Mahkemece yapılacak araştırma ve inceleme sonunda taşınmaz mera vasfında ise mera olarak bırakılmasını, mera vasfında değilse Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, husumetin vekil edene yöneltilmesinin de hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Dahili davalı ... Büyüşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; Mahkemece taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddi ile taşınmazın vekil eden idare adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.10.2015 tarihli, 2009/544 Esas, 2015/541 Karar sayılı kararıyla; davacının mera vasfıyla sınırlandırılan 107 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan iki parça bölüme ilişkin olarak eldeki davayı açtığı, 1988 yılına ilişkin hava fotoğraflarında nizalı taşınmaz bölümlerinin sınırlarının belirgin olmadığı, komşu taşınmazlarla bir bütün olarak göründüğünün anlaşıldığı, mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarca taşınmazın nizalı bölümlerinin uzun yıllardır davacı tarafından zilyet edildiği belirtilmiş ise de bilimsel ve teknik tespitlerle örtüşmeyen beyanlara itibar edilemeyeceği, davacının taşınmazın nizalı bölümlerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve Hazinenin tescil talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden davacı ...’ın mirasçıları vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.10.2019 tarihli, 2019/4250 Esas, 2019/6364 Karar sayılı kararıyla; davacının, nizalı taşınmaz bölümlerine yönelik kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, Mahkemece bu bölümlerin mutlak tarım arazisi vasfında olduğunu belirten ziraat bilirkişi raporu değerlendirilmediği gibi dosya arasında bulunan 107 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan ve 3. şahıslar lehine tescil kararı verilen Van Kadastro Mahkemesinin 2002/18 Esas, 2003/33 Karar sayılı ve Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/263 Esas, 2008/359 Karar sayılı dava dosyalarının göz önünde bulundurulmadığı belirtilerek yöntemince mera araştırması yapılması, taşınmazın nizalı bölümlerinin niteliğinin belirlenmesi, yukarıda numaraları belirtilen dava dosyaları da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 08.06.2022 tarihli, 2020/170 Esas, 2022/336 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle mera vasfında olmadığı, bu hususun Van Kadastro Mahkemesinin 2002/18 Esas, 2003/33 Karar sayılı ve Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/263 Esas, 2008/359 Karar sayılı dava dosyalarının içeriğiyle de sabit olduğu, davacının taşınmazın nizalı bölümlerini uzun yıllardır biçenek olarak kullandığı, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 02.11.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) (8.731,51 m2) ve (B) (4.987,90 m2) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama sırasında davacının zilyetlik olgusunu kanıtlayacak hiçbir delile dayanmadığını, hava fotoğrafı incelemesinin yetersiz olduğunu, hükme esas alınan ziraat mühendisi bilirkişi raporunun bilimsel verilere dayanmadığını, taşınmaz mera vasfında olup zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 16 ve 17 nci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Van ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 107 ada 1 parsel sayılı 645.328,48 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, köy halkı tarafından hayvan otlatmak amacıyla kullanıldığından bahisle mera vasfıyla sınırlandırılmıştır.

Eldeki davadan önce, dava dışı ... ve müşterekleri tarafından, 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yıllardır çayır biçmek suretiyle kullandıkları nizalı bölümlerinin mera vasfında olmadığını ileri sürerek nizalı bölümlerin adlarına tesciline karar verilmesi istemiyle taşınmazın tespitine itiraz edilmiş, Van Kadastro Mahkemesinin 25.12.2003 tarihli, 2002/18 Esas, 2003/33 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile nizalı bölümlerinin ayrı ayrı davacılar adına tesciline, taşınmazın geriye kalan bölümünün tespit gibi mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir.

Yine eldeki davadan önce, dava dışı Adil Gencer ve müşterekleri tarafından, 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yıllardır çayır biçmek suretiyle kullandıkları nizalı bölümlerinin mera vasfında olmadığını ileri sürerek adlarına tesciline karar istemiyle tapu iptali ve tescil davası açılmış, Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.07.2008 tarihli, 2003/263 Esas, 2008/359 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile nizalı bölümlerinin ayrı ayrı davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir.

2. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Van Kadastro Mahkemesinin 25.12.2003 tarihli, 2002/18 Esas, 2003/33 Karar ve Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.07.2008 tarihli, 2003/263 Esas, 2008/359 Karar sayılı dava dosyalarının kapsamına göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Ancak, Mahkemece lehine tescil hükmü kurulan davacı ... hüküm tarihinden önce 29.06.2011 tarihinde vefat ettiği halde, ölü kişi adına tescil hükmü kurulması ve taşınmazın hangi vasıfla tapuya tescil edildiğinin hüküm yerinde belirtilmemiş olması isabetsiz ise de, anılan hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzeni yönüyle yapılan inceleme sonunda, hükmün 2. fıkrasında yer alan “adına” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, “...” ibaresinden sonra gelmek üzere, “mirasçıları adına dosya arasında bulunan Van Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.07.2011 tarihli, 2011/1206 Esas, 2011/1006 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen payları oranında çayır vasfıyla” ibarelerinin yazılmasına, Mahkeme kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.