Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8416 E. 2023/3871 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının miras hakkına ilişkin iddiasının kadastro öncesi hukuki nedene dayanması ve Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davanın usulden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 14.11.2022 tarihli ek kararı ile temyiz harç ve masraflarının davacı vekili tarafından kesin süre içinde yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının annesi ... ile davalıların babası ...'nin kardeş olduklarını, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii 101 ada 97 parsel sayılı taşınmazın davacının ve davalıların dedesi ... ...'den intikal ettiği halde, davacının annesi ...'nin de dava konusu taşınmazda hak sahibi olmadığını taşınmazın yalnızca davalıların babası ...'ye intikal ettiğini, ... adına tapu kaydının iptali ile davacının miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kadastro kesinleşme tarihinin 22/12/2005 olduğu, kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıldan uzun bir zaman geçtikten sonra işbu davanın açıldığı, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca on yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olmayıp, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, dava konusu taşınmazın davacının dedesi ...'in zilyetliğinde iken onun vefatı ile kızı ... ve oğlu ...'ye intikal etmesi gerekirken, yalnızca davalıların babası ...'ye intikal ettiğini ve tapuda onun adına tescil edildiğini, davacının annesi ...'den intikal eden miras hakkına dayandığını, annesi ...'nin kadastro kesinleşme tarihinden sonra 06.08.2008 tarihinde vefat ettiğini bu nedenle kadastro sonrası hukuki sebep doğduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olmayıp, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, dava konusu taşınmazın davacının dedesi ...'in zilyetliğinde iken onun vefatı ile kızı ... ve oğlu ...'ye intikal etmesi gerekirken, yalnızca davalıların babası ...'ye intikal ettiğini ve tapuda onun adına tescil edildiğini, davacının annesi ...'den intikal eden miras hakkına dayandığını, ...'nin ise kadastro kesinleşme tarihinden sonra 06.08.2008 tarihinde vefat ettiğini bu nedenle kadastro sonrası hukuki sebep doğduğunu, davacının annesi ...'nin vefatı ile hak sahibi olduğunu ancak bu hususun hem İlk Derece Mahkemesince hem de istinaf incelemesinde araştırılmadığını ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre:" başlıklı 12. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz."

Düzenlemesi mevcuttur.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemesi'nin 14.11.2022 tarihli ek kararı yönünden yapılan incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gönderilen 19.10.2022 tarihli muhtırada, davacı vekiline 1.200 TL gider avansı yatırması için 1 haftalık kesin süre verildiği, bu muhtıranın davacı vekiline 26.10.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilince 1.200 TL'lik gider avansının 21.10.2022 tarihinde yatırıldığı tespit edilmiştir.

2. Davacı vekilince süresi içinde gider avansı yatırıldığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesi'nin 14.11.2022 tarihli ek kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

3. Ek kararın kaldırılması üzerine işin esası yönünden yapılan değerlendirmede; Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

4. Davacının annesi ... ile davalılarının babası ve dava konusu taşınmazın kayıt maliki ...'nin kardeş oldukları, ... ile ...'nin babası ...'in, ... için alınan mirasçılık belgesinden (... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/29 Esas sayılı dosyası) anlaşıldığı üzere 1930 yılında vefat ettiği, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında intikalen ve taksimen davalıların babası ... adına tespitinin yapıldığı, kadastro kesinleşme tarihinin 22.12.2005 olduğu, davacının annesi ...'nin muris ...'in mirasçısı olduğu ve dava konusu taşınmazın da ... intikal ettiğinin kadastro tutanağının edinme kısmından anlaşıldığı gibi bu hususun dava dilekçesinde de görüldüğü, bu halde iddianın kadastro öncesi hukuki nedene ilişkin olduğu, anlaşılmakla, davanın açıldığı 22.06.2021 tarihinde Kadastro Kanunu'nun 12/3 hükmünde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık yoktur.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesince verilen 14.11.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Bölge Adliye Mahkemesi'nin 07.09.2022 tarihli davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.