Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8468 E. 2023/7413 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın tek mirasçısı olduğunu iddia eden davacının, davalılar adına kayıtlı taşınmazların mirasçılık belgesindeki hata nedeniyle yolsuz tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil talebinde bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının mirasbırakanın tek mirasçısı olduğunun yabancı mahkeme kararıyla kesinleştiği, davalılar adına yapılan tescilin hatalı mirasçılık belgesine dayandığı ve yolsuz tescil oluştuğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/829 E., 2022/1486 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/359 E., 2020/370 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan ...'ın tek mirasçısı olmasına rağmen davalıların, kendisinin mirasçı olarak görünmediği Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/2847 Esas, 2009/2320 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca, dava konusu 428, 506, 862, 1518, 215 ada 7, 218 ada 1, 299 ada 1 ve 9, 300 ada 7, 473 ada 4, 474 ada 5, 482 ada 3, 484 ada 1, 1933, 2271 ve 2132 parsel sayılı taşınmazları adlarına intikal ettirdiklerini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtların iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar; mirasbırakanın davacının babası olduğunun tespitine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına dair ilamın henüz kesinleşmediğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesinleşen Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/70 E. 2019/57 K. sayılı kararında dava konusu taşınmazların intikaline esas alınan veraset ilamının iptal edilerek davacının mirasbırakanın tek mirasçısı olduğuna karar verildiği, dolayısıyla hatalı veraset ilamına göre davalılar adına yapılan tescilin yolsuz olduğu, dava konusu taşınmazlardan 1933 parselin hala mirasbırakan adına kayıtlı olduğu, 2132 ve 2271 parsellerin ise satış ve imar görerek kapatıldığı belirlenerek diğer dava konusu taşınmazlar olan 506, 862, eski 428 parsel (yeni 549 ada 6, 615 ada 6, 207 ada 4, 636 ada 7 parseller), eski 1518 parsel ( yeni 3380 ve 3381 parseller), 215 ada 7, 218 ada 1, 299 ada 1 ve 9, 300 ada 7, 473 ada 4, 474 ada 5, 482 ada 3 ve 484 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihte davacının Türk vatandaşı olmadığını, davacının varlığından haberdar olmadıklarını, davacının tanıma ve tenfiz davası açmadan önce eldeki davayı açamayacağını, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedilmesi gerekirken çok sonra açılan tanıma ve tenfiz kararının bekletici mesele yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı konu ve taraflar arasında açılan iptal-tescil davası varken eldeki davanın derdestik oluşturduğunu, davacının vekaletnamesinin apostil şerhli aslı ile tercümesinin dosyada bulunmadığını, davacının hangi ülke vatandaşı olduğunu belgelemediğini, mirasbırakanın nüfusuna davacının tescil işleminin yapılmadığı anlaşılmasına rağmen Mahkemenin bu hususu nazara almadığını, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 8 inci maddesine göre zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, ilgili nüfus müdürlüğünde mirasbırakan ile davacı arasında bağ kurulmadığını, tanıma kararının tek başına Türk İdari yapılanması içinde icra kabiliyetinin bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının mirasbırakan ...'ın çocuğu olduğunun yabancı mahkeme ilamının tanınması ve buna yönelik kararın kesinleşmesi ile sabit olduğu, davacının mirasbırakanla soybağının kurulduğu, davacının davalıları hasım göstererek açtığı mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin davada taşınmazların intikaline esas alınan mirasçılık belgesinin iptali ile davacının mirasbırakanın yasal ve tek mirasçısı olduğunun tespitine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, dava konusu taşınmazlar bakımından ketmi verese olgusunun, yani yolsuz tescilin kanıtlandığı, İlk Derece Mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 maddesi uyarınca davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ketmi verese (yolsuz tescil) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci, 1022/1 inci, 1024 üncü, 1025 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 109.295,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.