"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ... ...’un, ... ... Mahallesi, ... Bulvarı 80/8 .../...’daki daire, yine aynı yer 80/7 de bulunan daire, ... Mah., ... ... bulunan kooperatif hissesi, ... ili, ... köyündeki 1 adet daire ve tarlalar ile ... ... İlkokul yol üzeri 373/A adresindeki betonarme gecekonduyu mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı oğlu ... ile davalı gelini Sevgi’ye devrettiğini ileri sürerek, devri yapılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasçıların payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını, murisin sağlığında yaptığı tasarruflarında davacıların saklı paylarını ihlal etme kastının bulunmadığını, dava konusu taşınmazları kendi kazançları ile üçüncü kişilerden satın aldıklarını, yine dava konusu olan kooperatif hissesini de kendi kazançları ile satın aldıklarını, dava konusu edilen ... Mahallesinde bulunan gecekondunun ise hiçbir zaman murisin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.12.2012 tarihli ve 2006/440 E., 2012/563 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tapu bilgilerinin verilen süre içerisinde açıklanmadığı gerekçesiyle, HMK'nın 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 10.04.2013 tarihli ve 2013/343 E., 2013/5284 K. sayılı kararı ile "...Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların dava dilekçesinde, çekişme konusu taşınmazları ''... ... Mahallesi, ... Bulvarı 80/7 ve 8 .../... adresindeki daireler, G.O.P. Mah., ... Sokak No:3 Daire:1.../... adresinde bulunan S.S. ... ... Kooperatifine ait 1 adet kooperatif hissesi, ... ili, ... köyünde 1 adet daire ve tarlalar ile ... ..., İlkokul yolu üzeri, 373/A adresindeki betonarme ve gecekondu '' olarak ifade ettiği, dava edilen 4 parça taşınmazın yargılama aşamasında belirli hale geldiği, sözü edilen taşınmazların 1973 ada 6 sayılı parsel üzerindeki 7 ve 8 numaralı bağımsız bölümler, 1478 ada 1 sayılı parselde bulunan 4 numaralı bağımsız bölüm ile 6640 ada 18 ve 19 sayılı parseller olduğu; diğer taraftan, ...'da olduğu bildirilen taşınmazların ise açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, ...'da olduğu belirtilen taşınmazlar dışındaki çekişmeli taşınmazlar belli olduğuna göre; anılan taşınmazlar yönünden 6100 sayılı HMK'nın 119/2. maddesinin uygulanma olanağı yoktur. Öte yandan, iddianın ileri sürülen içeğine göre, davada, terekeye iade istendiğine göre, davada yer almayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi; ondan sonra belirtilen taşınmazlar bakımından işin esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 30.12.2021 tarihli ve 2013/317 E., 2021/891 K. sayılı kararıyla; davacıların mahfuz hisselerinin ihlal edilmediği gerekçesiyle yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, murisin malvarlığında bulunan tüm taşınmazları ölümünden önce muvazaalı olarak yapılan satış sözleşmesi ile davalılar adına tescil ettirdiğini, nitekim bağış sözleşmesi, satış sözleşmesi gibi gösterilerek malların kaçırıldığını, müvekkillerinin saklı paylarının bu suretle ihlal edildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında taşınmazların değerinin oldukça düşük hesap edildiğini ve bir kısım taşınmazların ise murise ait olmadığının, davalıların haricen iktisap ettiklerinin ifade edildiğini, davalıların tüm kazanımlarını muristen hiçbir maddi intikal olmaksızın yapabilmelerinin imkansız olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden 1932 doğumlu mirasbırakan ... ... 19.07.2006 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızları ..., Satı, ... ve ..., davalı oğlu ... ve dava dışı eşi Hayriye'nin kaldıkları, davalı ...'nin ise davalı ...'nin eşi olduğu, Dairenin 10.04.2013 tarihli ve 2013/343 E., 2013/5284 K. sayılı bozma kararında da belirtildiği üzere davacıların eldeki davayı terekeye iade istemli olarak açtıkları, bozma sonrası ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/423 E., 2014/1159 K. sayılı kararı ile murisin terekesine temsilci olarak oğlu ...'un atandığı, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin 12.11.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2. Hemen belirtmek gerekir ki; tereke temsilcisi olarak tayin edilen ...'un eldeki temyize konu dosyada davalı olarak yer aldığı gözetildiğinde, davacılar ile arasında menfaat çatışması bulunduğu, bu nedenle davalının tereke temsilcisi olarak tayin edilmesinin doğru olmadığı açıktır.
3. Hal böyle olunca, miras şirketine TMK.nın 640. maddesi uyarınca atanacak yeni bir tereke temsilcisi aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi; ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, davacılarla arasında menfaat çatışması olan tereke temsilcisi huzurunda davanın yürütülmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacılara iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.