Logo

1. Hukuk Dairesi2023/109 E. 2024/1728 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazın vekalet görevinin kötüye kullanılması yoluyla devredildiğine dair tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin, davacının iradesine aykırı bir devir işlemi yapmadığını, aksine davacının talimatları doğrultusunda hareket ettiğini tanık beyanlarıyla ispatlaması ve davacının vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin tapu iptaline ilişkin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1051 E., 2022/1099 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/140 E., 2022/49 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, terditli tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Fransa'da iken Türkiye'deki taşınmazları ile ilgilenmesi için kardeşi olan davalıya alım ve satım yetkileri de dahil olmak üzere geniş yetkiler içerir vekaletname verdiğini, davalının bu vekaletname ile 113 ada 25 parsel sayılı taşınmazını dava dışı ...'ya satış yoluyla temlik edip daha sonra kendi adına devraldığını, bu durumu Türkiye'ye döndüğünde öğrendiğini, nedenini sorduğunda davalının herhangi bir açıklama yapmadığını, kendisinden yanıltılarak alınan vekaletname ile vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, satış bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile, mümkün olmaz ise tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava dışı ...'in davacının yakın arkadaşı olduğunu, taşınmazın davacının talebi üzerine davacı aleyhine açılma ihtimali olan tazminat davasından kaçınmak amacıyla davalı ... adına kaydedildiğini, öte yandan taşınmaz başta davacıya ait görünse de gerçekte taşınmazın mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu kendisine verildiğini bu nedenle taşınmazı dava dışı ...'den devraldığını, tüm işlemlerde davacının bilgisinin ve rızasının olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalının kardeş olduğu, davacının yurt dışında olması nedeniyle taşınmazları ile ilgili işlemlerin yapılması için davalıya vekaletname verdiği, vekaletnamedeki yetkiler arasında alım satım yetkisinin de olduğu, davalının bu vekaletname ile dava konusu taşınmaz ile birlikte toplam 3 adet taşınmazı dava dışı ...'ya devrettiği, duruşmada tanık sıfatıyla dinlenilen ...'in de beyan ettiği üzere dava konusu taşınmazın bedelsiz devredildiği, davalının davacıyı zararlandırılmak suretiyle vekalet görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüyle tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; savunmalarını yinelemiş; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraf teşkilinin sağlanmadığını, davalı tanıklarının tamamının savunmalarını doğruladığını, çünkü taraflar arasındaki temel ilişkinin mirasbırakanlarından kalan mirası paylaşmak üzerine kurulu olduğunu, davanın kötüniyetle açıldığını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesininyukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 504 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 506 ncı maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu 113 ada 25 parsel sayılı taşınmaz (39100 m2, tarla) ile dava dışı 111 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar tarafların mirasbırakanı ... adına kayıtlı iken 27.12.2013 tarihinde ölünceye kadar bakım akdiyle davacı ...'e temlik edildiği, davacının 08.11.2019 tarihinde genel vekaletname ile kardeşi olan davalı ...'ı vekil tayin ettiği, vekil ...'ın dava konusu taşınmaz ile birlikte dava dışı 111 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazları 15.11.2019 tarihinde vekaleten dava dışı ...'ya satış yoluyla temlik ettiği, 03.04.2020 tarihinde dava konusu taşınmazı ...'den kendi üzerine devraldığı, diğer dava dışı iki parça taşınmazın ise yeniden davacıya devredildiği; mirasbırakan ...'nin mirasçıları tarafından eldeki davacı ... aleyhine 113 ada 25, 111 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar hakkında muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, 15.08.2016 tarihinde davadan feragat edildiği, Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/2243 Esas sayılı dosyası ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve hükmün kanun yoluna başvurulmadan 08.11.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki; TBK'nın sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506 ncı maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

Somut olayda; davalı tanığı olarak dinlenen tarafların dava dışı kardeşleri Savaş, mirasbırakan babaları ... öldükten sonra kalan taşınmazlarını aralarında paylaştıklarını, davacının da davalının da kendilerine verilenleri aldıklarını, anlaşmaya göre davacının davalı adına kayıtlı taşınmazlarda hiçbir hakkının olmadığını; dava dışı anneleri ..., mirasbırakanın davaya konu taşınmazı davacıya verdiğini, davacının da daha sonra davalıya verdiğini, taşınmazın devir işlemlerini davacının yaptığını beyan ettikleri; davacı tanıklarından ara malik ... ise, davacının kendisine dava konusu taşınmaz ile dava dışı 2 parça taşınmazı devredip bir süre sonra geri almak istediğini söyleyip bu hususta davalıya vekaletname verdiğini, taşınmazları vekil aracılığıyla devraldıktan bir süre sonra, o sırada yurt dışında olan davacı ile telefonla görüştüğünü, davacının, 39 dönüm olan tarlayı davalıya diğer iki parça taşınmazı ise kendisine vermesini istediğini, bu konuşmanın üzerine davacının isteği doğrultusunda tapuda devir işlemlerinin gerçekleştirildiğini, tüm devirlerin bedelsiz yapıldığını beyan ettiği görülmektedir.

Belirtilen tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, temlikin davacının iradesi ve isteği doğrultusunda gerçekleştirildiği, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlanamadığı sonucuna varılmaktadır.

Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

..