Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1163 E. 2023/1644 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın mera vasfında olup olmadığı ve davacının zilyetlik iddiasının geçerliliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında, komşu taşınmazlara ait hüküm dosyasının ve eski tapu kayıtlarının incelenmesi ve keşifte uygulanması gerektiği hususunun sehven belirtilmemesi nedeniyle, davalı Hazine temsilcisinin karar düzeltme istemi kabul edilerek Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına ekleme yapılarak bozma kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 04.12.2019 tarihli ve 2018/837 Esas, 2019/543 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28/06/2022 tarihli ve 2021/4682 Esas, 2022/5228 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü.

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle, Kangal ilçesi, ... köyünde bulunan 219 ada 91 parsel sayılı taşınmazın 35 dönümlük kısmının kendisine ait iken Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, bu kısmın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi duruşmada alınan beyanında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, taşınmazın mera vasfında olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A- Birinci Bozma Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.11.2017 tarihli ve 2015/17558 E., 2017/8199 K. sayılı kararı ile taşınmazın bulunduğu yerde varsa mera tahsis kararları, ekleri ve haritaları ile tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik ... fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra; taşınmaz başında komşu köyler halkından seçilecek tarafsız, olabildiğince yaşlı, çekişmeli taşınmazı iyi bilen yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişi ve üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılması, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmesi, mera tahsisi yoksa, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü ile taşınmazın diğer bölümü arasında ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığının araştırılması, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, zaman içinde sınırlarında genişleme olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmesi, beyanlar arasındaki çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi, üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan önceki tarihli keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporundaki bulguların da değerlendirilmesi suretiyle, taşınmazın niteliği, taşınmazın temyize konu (A) harfi ile gösterilen bölümü ile geriye kalan kısmı arasında ayırıcı unsur, sınır, kot farkı, bitki örtüsü farkı olup olmadığı, (A) harfi ile gösterilen bölüm üzerindeki bitki örtüsünün ne olduğu ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğüyle ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasının gereğine değinilerek bozulmuştur.

3. Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.12.2019 tarihli ve 2018/837 E., 2019/543 K. sayılı kararıyla, harita ve jeodezi bilirkişisinin 11.09.2019 tarihli raporunda 1957 tarihli ... fotoğrafında dava konusu taşınmazın sınırlarının belli olmadığının taşınmazın mera parseliyle aynı vasıfta olduğunun belirtilmesi nedeniyle dava konusu taşınmazın öncesinin kadimden beri mera olduğu, davacının meradan sürmek suretiyle dava konusu taşınmazı tarla haline getirdiği, fen bilirkişisinin 24.07.2019 tarihli raporunda (B) harfiyle gösterilen yerin de meradan farklı tarihlerde sürüldüğünü gösterir nitelikte olduğu, taşınmazın kadimden beri mera olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

B.İkinci Bozma Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Karar; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28.06.2022 tarihli ve 2021/4682 Esas, 2022/5228 Karar sayılı kararı ile Mahkemece, komşu köylerden mahalli bilirkişi dinlenmeden yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli bulunmadığı vurgulanarak taşınmaz başında fen bilirkişisi, harita ve jeodezi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan komşu köylerden 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından davacıların dayandığı taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kadim mera olarak (evvelden beri başlangıcının belli olmadığı tarihten beri) kullanılıp kullanılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli, zeminde gösterilen sınırların renkli uydu fotoğrafı ile kadastro paftasının çakıştırılmak suretiyle düzenlenecek harita üzerinde gösterilmesinin istenilmesi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, uydu fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılmak ve dosya arasında bulunan ... fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle, taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığını, mevcut ise zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, mera parseli ile arasında farklılık olup olmadığı, taşınmazın imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını belirtir şekilde rapor düzenlemesinin istenilmesi, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın niteliği ve kullanım durumu, ne zamandan beri tarım arazisi olarak kullanıldığı, taşınmazın kullanılmayan bölümü ile ayırt edici bir unsur bulunup bulunmadığı, diğer taşınmazlarla ya da davacılar tarafından bir bölümünün kullanıldığının belirlenmesi halinde kalan bölümlerle arasında ayırıcı sınır bulunup bulunmadığını, meradan kazanılmış olup olmadığını kesin olarak belirleyen taşınmazı değişik yönlerden gösteren ve taşınmaz bölümlerinin sınırları açıkça gösterilmek suretiyle renkli fotoğraflarla desteklenmiş raporlar alınması, davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinilebilecek 40-100 dönümlük miktar sınırlamasına göre durumunun ne olduğunun değerlendirilmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuştur.

V.KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

B. Karar Düzeltme Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi karar düzeltme dilekçesinde özetle, bozma kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, re'sen tespit edilecek nedenlerle bozma kararının ortadan kaldırılarak Mahkeme kararının onanmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

16. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır.

Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler"

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucunda Sivas ili, Kangal ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 219 ada 91 parsel sayılı 310.747,01 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, ... beldesi halkı tarafından kadimden beri mera olarak kullanıldığı belirtilerek mera vasfıyla kamu orta malı olarak sınırlandırılmıştır.

2.Dosya arasında yer alan komşu taşınmaz kayıtlarının incelenmesinde; 219 ada 75, 81 ve 82 parsel sayılı taşınmazların Kangal Kadastro Mahkemesinin 17.04.2009 tarihli ve 2008/46 E., 2009/77 K. sayılı kararıyla hükmen oluştukları, yine 219 ada 79 parsel sayılı taşınmazın Nisan 1955 tarih 17 sıra no.lu tapu kaydı nedeniyle ... ... Bilgin adına tespit edildiği, Mahkemece komşu taşınmaz kayıtlarının uygulanmadığı anlaşılmıştır.

3. Hal böyle olunca komşu taşınmazlara ait hüküm dosyasının Tapu Sicil Müdürlüğünde olabileceği düşünülerek anılan Müdürlükten istenmesi, Nisan 1955 tarih 17 sıra no.lu tapu kaydının tüm tedavülleri ile getirtilmesi, yapılacak keşifte uzman bilirkişi aracılığıyla hükme esas alınan krokinin ve tapu kaydının da uygulanarak dava konusu taşınmaz yönünü ne gösterdiği üzerinde durulması gerekirken bozma kararında sehven bu hususun belirtilmediği anlaşılmakla davalı Hazine temsilcisinin karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28.06.2022 tarihli 2021/4682 Esas, 2022/5228 Karar sayılı bozma ilamına kararın (V/3) paragrafında belirtilen hususunda eklenmesi suretiyle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA,

20.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.