"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/632 E., 2022/2495 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret/Esastan Ret-Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sulakyurt Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/53 E., 2020/30 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil, tazminat ve muhdesatın tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ... vekili, davalılar vekili, dahili davalılar ... ve ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ...'in istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekili ve dahili davalıların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların mirasbırakanı ...'den intikal eden çok sayıda taşınmazın mirasçılar arasında taksim edildiğini, taksime göre tapuda intikal ve devirlerin yapıldığını ancak davalıların davacıları esaslı hataya düşürmesi, devamındaki hileli davranışları neticesinde çekişme konusu 14 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı, 15 parsel sayılı taşınmazın tamamının davalı ...'e ondan da oğlu ve mirasbırakının torunu olan davalı ...'a devredildiğini, davacılardan ... ve ...'ün davalı ...'un, diğer davacı ...'in davacı ...'in oğlu ...'ı vekil kıldığını, davacılardan ...'in kendi geliriyle 15 parsel sayılı taşınmaz üzerine iki katlı ev yaptığını ileri sürerek davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ve davacıların payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmazsa tazminata karar verilmesini ve 15 parsel sayılı taşınmazdaki iki katlı evin mülkiyetinin davacı ...'e ait olduğunun tespitini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; dedesinden intikal eden taşınmazların paylaşımı için büyüklerin bir araya gelip mal paylaşımı yaptıklarını, babaannesi olan davacı ..., halası olan davacı ... ve dava dışı halası ...'nin kendisine vekaletname verdiklerini, davacı ...'in diğer davacı ...'in dava dışı oğlu ...'ı vekil kıldığını, işleme bizzat katılanlar ve vekillerin katılımıyla 15 parsel sayılı taşınmazın annesi olan davalı ...'e satış suretiyle devredildiğini, davacıların hata, hile iddialarının asılsız olduğunu, davacılar ... ve ...'in işlemleri bizzat yaptıklarını, davacı ...'in dava dışı oğlu Serdar'ın da vekaleten işlemleri yaptığını, miras paylaşım anlaşmasına uygun olarak devirlerin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde; mirasçıların aralarındaki anlaşmaya göre taşınmazların paylaşımının yapıldığını, hata, hile iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, hayatın olağan akışına göre davacı ...'in kendi evinin üzerinde bulunduğu taşınmazın bir başkasına bedelsiz olarak devredilmesini istemeyeceği, mirasen intikal eden taşınmazların paylaşımına konu resmi senette dava konusu taşınmazların da yer almasının davacıların iradeleri sakatlanarak hataya düşürülmeleri ve davalıların hileli davranışları sonucu gerçekleştiği, 15 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı evin davacılardan ...'e ait olduğunun tespiti talebine ilişkin hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki davalı ...'un malik olduğu payların iptali ve temlik öncesindeki paylar şeklinde davacılar adlarına tesciline, muhdesatın tespiti talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili, davalılar vekili, dahili davalılar ... ve ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle;15 parsel sayılı taşınmazdaki iki katlı evin davacıya ait olduğuna ilişkin talebin reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan ...'den intikal eden tüm taşınmazların mirasçılar arasındaki paylaşıma uygun olarak devirlerinin yapıldığını, davacıların hata ya da hileye düşürüldüğü iddiasının asılsız olduğunu, ayrıca davanın temliklerden iki yıl sonra açıldığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
3. Dahili davalılar ... ve ... istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme karar başlığında dahili davalı olarak değil davalı olarak yazıldıklarını, hükümde yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulduğunu bu hususun aleyhlerine icra takibi yapılmasına neden olabileceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak hüküm fıkrasındaki yargılama giderlerinden sorumlu olmadıklarına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakan ...'in terekesinin mirasçıları arasında sözlü olarak taksim edildiği, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların davalı ...'e devri konusunda ihtilaf bulunduğu, davacıların hile olgusunu 2018 yılında Tapu Müdürlüğü'ne gittiklerinde öğrendikleri iddiasının aksinin davalılarca kanıtlanamadığı bu nedenle davanın hak düşürücü süre içinde açıldığının kabul edilmesi gerektiği, resmi akitte bir çok taşınmazın intikal ve devirlerinin yapıldığı, davacı ...'in bizzat hareket ettiği, dava dışı mirasçılar ... ve ... adlarına davacı ...'in dava dışı oğlu ...'ın vekil olarak katıldığı, davalı ...'e çekişme konusu taşınmazlar dışında başka taşınmazların da devredildiği, davacı ...'in 14.01.2020 tarihli ve 03.11.2020 tarihli celselerde: "yapılan miras taksimi sonucunda kendisine düşen taşınmazları aldığını ve bunları sattığını" ikrar ettiği, davacıların, dava konusu taşınmazlara ilişkin temlikin hata ve hile sonucu gerçekleştirildiği iddialarını HMK’nın 190 ıncı ve TMK’nın 6 ncı maddeleri uyarınca ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; çekişme konusu taşınmazlar dışındaki temliklere yönelik bir ihtilafın bulunmadığını, ancak Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme, eksik inceleme ile karar verildiğini, taraf beyanları ve tanık beyanlarına göre davacı ...'in 15 parsel sayılı taşınmazdaki iki katlı evi 2010 yılında yaptırdığını, evin değerinin arsa değerinden çok daha fazla olduğunu, dava konusu her iki parselin mirasçılar arasındaki taksimin dışında bırakıldığını, davalıların davaya cevap dilekçelerindeki beyanları ile tanık olarak dinlenen davalı ...'in eşi ...'ın beyanları ile iki katlı evin davacı ... tarafından yaptırıldığı ve yanlışlıkla devredildiğinin kanıtlandığını, çekişme konusu taşınmazların akit tablosunda avlulu kargir ev yazılı olmasının akde bizzat katılan davacı ...'in iradesinin sakatlanmadığını göstermeyeceğini, bir çok taşınmaz aynı akitle devredildiği için davacıların ayrıntılı inceleme ve okuma imkanı bulunmadığını, davacılar ..., ... ve ...'nin mirasbırakandan kalan paylarının devri ile taşınmaz üzerindeki evi de kullanamayacakları ,özellikle mirasbırakan Hasan'ın eşi olan davacı ...'ün evsiz kalmasına sebep olacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; hata, hile hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil, tazminat ve muhdesatın aidiyetinin tespiti isteklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 30 uncu, 36 ncı, 39 uncu; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'in 05.10.1991 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı eşi Dönüş, davacı çocukları ..., ..., ... ve dava dışı çocukları ..., ..., ...'ın kaldıkları, davalı ...'in ...'ın eşi, davalı ...'un da oğlu olduğu, mirasçılar arasında mirasbırakandan kalan taşınmazların taksim işlemleri için davacılar ..., ... ve ...'nin Kırıkkale .... Noterliğinin 01.12.2016 tarihli vekaletnamesi ile davalı ...'u vekil kıldıkları, 06.12.2016 tarihli 1655 yevmiye numaralı resmi işlemle 1407, 1415, 199, 367, 654, 779, 692, 931 parsel sayılı taşınmazlar ile dava konusu edilen 14 (1/2 payı) ve 15 parsel sayılı taşınmazlar tüm mirasçılar adına kayıtlı iken mirasçıların bu taşınmazlardaki paylarını davalı ...'e temlik ettikleri, bu temlikte davacı ... ve dava dışı ...'ın bizzat, davacılar ..., ... ve ...'e vekaleten davalı ...'un, dava dışı ...'ye vekaleten ...'ın ve dava dışı mirasçılar ... ve ...'e vekaleten de davacı ...'in oğlu Serdar'ın satış işlemini yaptıkları, dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazın 140 ada 2 parsel, 15 parsel sayılı taşınmazın ise 140 ada 3 parsel numarasını aldıkları ve davalı ...'in bu taşınmazlarda yukarıda açıklanan temlikle aldığı payları davalı oğlu ...'a 29.11.2018 tarihinde temlik ettiği anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.