"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/207 E., 2022/75 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava dışı müteahhit şirket ile bağımsız bölüm alımı için anlaştıklarını, satış bedeline mahsuben adına kayıtlı 621 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalıya devrinin kararlaştırıldığını, ancak tapuda sehven çekişmeli 633 ada 8 parsel sayılı taşınmazının temlik edildiğini, davalının anlaşmaya uygun olarak 621 ada 8 parsel sayılı taşınmazı kullanmaya başladığını, davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen davalının hatalı olarak adına tescil edilen taşınmazı geri vermediğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı 633 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, kendi adına kayıtlı 621 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; hak düşürücü sürenin dolduğunu ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.07.2018 tarihli ve 2017/69 Esas, 2018/107 Karar sayılı kararıyla; hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.04.2019 tarihli ve 2018/2341 Esas, 2019/788 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı duruşma istekli temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.07.2021 tarihli ve 2019/4129 Esas, 2021/3695 Karar sayılı kararıyla; "Somut olayda; davacı, dilekçesinde ve yargılama sırasında hatayı 2016 yılının Kasım ayında öğrendiğini ve öğrendikten sonra davalı tarafa sözleşmeyle bağlı olmadığına dair ihtarname gönderdiğini bildirmiştir. Mahkemenin hükme gerekçe yaptığı tanık Mehmet’in, hatanın fark edilme tarihine yönelik tutarsız (temlikten 5 ay, 1 yıl, 1,5 yıl sonra gibi) beyanlarda bulunduğu anlaşılmakta olup bu tanığın beyanı ile hatanın 2017 yılında öğrenildiğine ilişkin beyanda bulunan diğer davacı tanıklarının beyanlarının çeliştiği, diğer yandan davalının tapuda 633 ada 8 parsel sayılı taşınmazı devralmasına rağmen taşınmazı ekmeye davacının gönderdiği ihtarnamenin tebliğinden sonra başladığı gözetildiğinde eldeki davanın Türk Borçlar Kanunu'nun 39 uncu maddesindeki düzenleme doğrultusunda süresinde açıldığının kabulü gerekir. Hâl böyle olunca, işin esasına girilerek yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde yanılma (hata) olgusu üzerinde inceleme ve araştırma yapılması, tarafların tüm delillerinin toplanması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 633 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tarafların gerçekte satışı hususunda anlaştıkları 621 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; davacı adına kayıtlı 621 ada 8 parsel sayılı taşınmaz bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığını, hatalı şekilde belirlenen dava değeri üzerinden harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin hesaplanmasının hukuki olmadığını belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı vekili; hak düşürücü sürenin geçtiğini, 621 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ÇKS kayıtlarının Kınık İlçe Tarım Müdürlüğünden istenmesine ilişkin taleplerinin reddedildiğini, bu konuda Yerel Mahkemece gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla sadece davacının devrettiği pay bakımından iptal tescil hükmü kurulması gerekirken davacının annesinin devrettiği payın da kabul kapsamına alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yanılma (hata) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30 uncu ve devamı maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 04.06.2013 düzenleme tarihli “Gayrimenkul Satış Sözleşmesi” başlıklı belgeden davacı ile dava dışı inşaat şirketi arasında davacı ve annesi ... adına kayıtlı 621 ada 8 parsel sayılı taşınmazın devrine karşılık bir adet bağımsız bölümün temliki konusunda anlaşmaya varıldığı, buna rağmen tapuda 11.06.2013 tarihinde davacı ve annesinin 633 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını davalıya devrettikleri, davacının kendi adına asaleten annesi adına vekaleten işlem yaptığı, dava tarihi itibarıyla 21.530 m2 büyüklüğündeki 621 ada 8 parsel sayılı taşınmazın değerinin 338.343,95 TL, 21.595 m2 büyüklüğündeki 633 ada 8 parsel sayılı taşınmazın değerinin ise 385.755,80 TL olduğu, davacının annesi ...'nin 29.09.2014 tarihinde ölümü ile geriye tek mirasçı olarak davacının kaldığı, davacının Kınık Noterliğinin 31.03.2017 tarihli ve 1041 yevmiye numaralı ihtarname ile yanılmayı ve sözleşme ile bağlı olmadığını davalı tarafa bildirdiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 2.428,71 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 2.428,64 TL bakiye onama harcının da temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.