"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1264 E., 2022/1688 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/159 E., 2022/76 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacıların mirasbırakanı ...'nın mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak 5468 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümleri oğlu olan davalıya devrettiğini, devirden kısa süre önce mirasbırakanın kanser hastası olduğunu öğrendiğini, taşınmaz satmasını gerektirir maddi bir ihtiyacının olmadığını, yıllarca yurt dışında yaşayıp geliri ile taşınmaz edindiğini, kira gelirinin bulunduğunu, çift emekli maaşı aldığını, davalı ...'in ise alım gücünün bulunmadığını ileri sürerek dava konusu 5468 ada 2 parseldeki 1, 2, 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, yapılan satışın gerçek olup davalı tarafından 100.000 Avro paranın banka kanalı ile mirasbırakana ödenerek taşınmazların satın alındığını, mirasbırakanın nakit ihtiyacından dolayı taşınmazları satmaya karar verdiğini, emlakçıya gittiğini, emlakçının davalıyı araması üzerine temlikin yapıldığını, davalının satın alacak maddi gücünün bulunduğunu, mirasbırakanın nakit ihtiyacından dolayı kredi çektiğini, mirasbırakanın, adına kayıtlı aracını da nakit ihtiyacı nedeni ile sattığını, davacıların uzun yıllardır mirasbırakan ile görüşmediğini, mirasbırakanın terekesinde taşınmazlarının bulunduğunu, mal kaçırma kastı olsaydı temlik dışı taşınmazları da devretmesinin bekleneceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; mirasbırakanın hem maaş geliri hem de birden çok daire ve dükkandan kira gelirinin bulunduğu, dava konusu taşınmazları davalıya satmasını gerektirecek ekonomik bir ihtiyacının bulunmadığı, davalının da taşınmazları satın alabilecek bir gelirinin bulunmadığı, davalı her ne kadar satış işleminin gerçek olduğunu, bedelin bankadan gönderildiğini iddia etmiş ise de davalının davacıya gönderdiği paranın satış tarihinden yaklaşık bir buçuk ay sonra gönderilmiş olduğu, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, gönderilen paranın davalı tarafından satış için gönderilmiş bir para olmadığı, davalının satış bedelini ödediğini ispatlayamadığı, mirasbırakan ...'nın davaya konu taşınmazlardaki payını herhangi bir bedel almadan davalı ...'ya devrettiği, devir işleminin mirasçılardan mal kaçırmak kastıyla yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; devir işleminin gerçek satış olup bedelin bir buçuk ay sonra ödeniyor olmasının temliki muvaazalı yapmayacağını, dekontun açıklama kısmında satış bedelinin dava konusu taşınmaza yönelik gönderildiğinin belirtildiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde dava konusu taşınmazı satmaya ihtiyacı olduğunu, hatta 10.000 TL ihtiyaç kredisi çektiğini, davalının alım gücü bulunduğunu, mirasbırakanın davaya konu taşınmaz dışında birçok taşınmazı olduğunu, bedel itibariyle de bu taşınmazların daha değerli olduklarını, mirasbırakanın mal kaçırma amacı olsaydı diğer taşınmazlarını da davalıya temlik edilebileceğini, hükme esas alınan davacı tanıklarının beyanlarının yanlı olduğunu, davanın sonucundan doğrudan menfaat elde edecek kişiler olduklarını, davalı tanıklarının ise dava sonucuyla ilgili herhangi olası menfaatleri olmadığını, beyanlarına daha çok itibar edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, mirasbırakanın davacılar ve eşlerine taşınmazların paylaşımı konusunda kızarak davacı kızlarını dışladığı ve davaya konu taşınmazları davalıya temlik ettiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1941 doğumlu mirasbırakan ...’nın 22.04.2020 tarihinde öldüğü, geride kızları olan davacılar ..., ..., ... ile dava dışı ... ve oğulları olan davalı ... ve dava dışı ...’ın mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın 5468 ada 2 parseldeki 1, 2, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümleri davalı Muahmmet’e 22.10.2009 tarihinde satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Somut olaya gelince; davalının mirasbırakanın nakit ihtiyacı olduğunu ve satış bedelini ödediğini belirttiği ancak dosyaya sunduğu “5468 ada 2 parsel bina satışına istinaden” açıklamalı 100.000 Avro bedelli dekontun satış tarihinden bir buçuk ay sonra 17.12.2019 tarihinde düzenlendiği, havaleden hemen sonra aynı gün mirasbırakanın banka hesabından paranın çekildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın hesabına yatırılan bu paranın muvazaa olgusunu gizlemeye yönelik olduğu anlaşılmakla temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 19.083,48 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.