"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/450 E., 2015/158 K.
HÜKÜM/KARAR : Tavzih talebinin reddi
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasında verilen karar temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçerek 27.11.2019 tarihinde kesinleşmiştir.
Birleştirilen davada davacı ... vekilinin tavzih talebinin 06.01.2023 tarihli ek karar ile reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleşen davada davacılar, mirasbırakan ...'nin maliki olduğu 968, 317, 766, 2710 ada 7, 768 parselden ifrazen oluşan 128 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 129 ada 2, 3, 4 parsel sayılı taşınmazları ile ... plakalı traktörünü davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişler; asıl davanın davacıları, aşamada sundukları 22.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 768 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen gelen 131 ada 10 parsel sayılı taşınmazı da dava konusu ettiklerini bildirmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEMENİN KARARI
1.Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.05.2015 tarihli 2012/450Esas, 2015/158Karar sayılı kararı ile mirasbırakanın yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, Dairenin 23.01.2029 tarih 2018/5444Esas, 2019/421Karar sayılı ilamı ile karar düzeltilerek onanmış, davalıların karar düzeltme isteği reddedilerek karar 27.11.2019 tarihinde kesinleşmiştir.
2.Birleştirilen davada davacı ... vekili, 25.12.2019 tarihli dilekçesiyle 2710 ada 7 parsele ilişkin hükmün 13. bendinin tavzihini talep etmiş, Mahkemece 27.01.2020 tarihli talebin kabulü ile hükmün tashihine karar verilmiş, karar temyiz edilmediğinden 20.02.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
3.Birleştirilen davada davacı ... vekilinin 18.03.2020 tarihli hükmün 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9. ve 10. bentlerinin tavzihen düzeltilmesi isteği de 06.05.2020 tarihli ek karar ile kabul edilmiştir.
4.Birleştirilen davada davacı vekilinin hükmün 766 parsele ilişkin 12. bendinin ve 2710 ada 7 parsele ilişkin 13. bendinin tavzihine ilişkin 03.12.2020 tarihli talebi Mahkemenin 06.01.2023 tarihli ek kararı ile reddedilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen 06.01.2023 tarihli ek kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Birleştirilen davada davacı vekili temyiz dilekçesinde; kararının 12. ve 13. bendinde 766 parsel (yenisi 337 ada 32 parsel) ve 2710 ada 7 parsel sayılı taşınmazda dava dışı mirasçılar tarafından açılan davanın kabul edilmesi üzerine davalı adına kalan payın hükümden önce değiştiğini, hükmün infaz edilemediğini, kalan pay yönünden hesap hatası yapıldığını, raporla bu hususun tespit edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tavzih istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305 inci ve 305/A-1 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Tavzih talebine konu dava konusu 766 parsel (yeni 337 ada 32 parsel) sayılı taşınmazın 576/1176 payının mirasbırakan ... tarafından 02.03.2004 tarihinde ...’ya devredildiği, onun da aynı payı 05.06.2006 tarihinde davalı ...’e devrettiği, davalının bu taşınmazdaki 600/1176 payı ile tevhit edilerek tamamının adına tescil edildiği, 04.06.2014 tarihinde hükmen dava dışı mirasçılar ..., ... ve ... adına 9/184 pay tescil edildiği, davalı ... adına 157/184 pay kaldığı, yine 16.01.2015 ve 21.04.2022 tarihinde hükmen dava dışı diğer mirasçıların da adlarına pay tescil edilerek davalı ... adına Mahkeme kararı ile kalan payın 5821/9200 olduğu, Mahkemenin kesinleşen hükmünde “davalı ... adına kayıtlı 157/184 hisseli tapunun iptali ile davacı ... adına 9/184 davacı ... adına 9/184, davacı ... adına 18/1840 hisseli olarak tapuya kayıt ve tesciline, bakiye kalan 1372/1840 hissesinin davalı ...'nin uhdesinde bırakılmasına” karar verildiği, alınan 08.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacılar ... adına 450/9200 payın, davacı ... adına 450/9200 payın, davacı ... adına 90/9200 payın, davalı adına 4831/9200 pay kalacağının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
2. Hemen belirtilmelidir ki, birleştirilen davada 2710 ada 7 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edilmediği ve davacı ... adına tescile ilişkin hüküm kurulmadığı gibi davacı vekilinin 25.12.2019 tarihli tavzih talebi ve Mahkemenin 27.01.2020 tarihli ek karar ile talebin kabulü ile hükmün tashihine karar verildiği, kararın temyiz edilmediğinden kesinleştiği, bu taşınmaza ilişkin tavzih talebinde belirtilen hususun 27.01.2020 tarihli ek karar ile düzeltilmiş olduğu anlaşılmakla, birleştirilen davada davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
3. Hal böyle olunca, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kesinleşen Mahkeme hükmünde davacılar adına tescil edilen payda değişiklik olmayacağı, hükümde davalı adına kalan pay belirtildiğinden, tapu kaydında davalı adına kayıtlı pay ile hükümde tespit edilen payın infazda tereddüt yarattığı gözetilerek hükmün infaz edilebilmesi için tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Birleştirilen davada davacı vekilinin değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkemenin 06.01.2023 tarihli ek kararının açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Yasa’nın 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.