Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1355 E. 2024/4732 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tesis kadastrosu öncesi kamulaştırılan taşınmazın davalılar adına tespit edilmesi nedeniyle açılan tapu kaydının iptali ve yol olarak terkini davasında, davalılar tarafından ileri sürülen hak düşürücü süre itirazının geçerli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın fiilen yol olarak kullanıldığı ve kamulaştırma haritası kapsamında kaldığı tespit edildiğinden, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/717 E., 2022/1559 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul

- Kısmen Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/265 E., 2019/104 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Amasya-Taşova-Erzincan Devlet Yolu üzeri Tokat ili, ... ilçesi ... Mahallesi 375 ada 11 parsel sayılı taşınmazın İdare tarafından 17.08.1977 tarihli ve 1977/183 sayılı kamu yararı kararına dayanılarak yol inşaat ve emniyet sahası tesis etmek amacıyla kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedeli olarak toplam 508.000,00 TL'nin ilgili Ziraat Bankasına taşınmazın o zamanki zilyedi olan ..., ..., ..., ..., ..., ... adına yatırıldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.07.1981 tarihli ve 1981/357-492 sayılı ilamına istinaden cebri tescil yoluyla zilyeden ... adına hükmen tesciline karar verildiğini, ancak kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini öne sürerek çekişmeli 375 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına yapılan tespitinin iptali ile Karayolları adına tescil ve terkinine, kamulaştırma ve hudut genişliğinin korunmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davada zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacı kurumun böyle bir dava açma hakkının olmadığını, nitekim dava konusu yapılan taşınmazla ilgili alınmış bir kamulaştırma kararı ve yine alınmış bir mahkeme kararının olmadığını, dava konusu 375 ada 11 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili herhangi bir kamulaştırma yapılmadığını, hiç bir şekilde bu kamulaştırmadan davalıların ve murislerinin haberdar olmadığını, kamulaştırma bedelinin yatırıldığı konusunda da bilgilerinin olmadığını öne sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.04.2019 tarihli ve 2016/265 Esas, 2019/104 Karar sayılı kararıyla; 2942 sayılı Yasa'nın 36. maddesine göre kamulaştırılan ve tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların tescillerinin sağlanmasından sonra, kamulaştırılan yer için herhangi bir nedenle gerçek ve tüzelkişiler adına yeniden tapu tesis edildiği takdirde, idarenin isteği üzerine sonraki kaydın iptali hakkında karar verilebileceği, mevcut kamulaştırma işlemine rağmen dava konusu 2.540 metrekarelik taşınmazın davalılar adına yapılan tescilinin hukuka aykırı olduğu ve yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 375 ada 11 parsel sayılı davalılar adına kayıtlı taşınmazdan 14.01.2019 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.540 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile yol olarak davacı ... adına tescil ve terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2019/2237 Esas ve 2020/48 Karar sayılı kararında; davanın açıldığı tarih itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.03.2022 tarih 2021/4244 Esas 2022/2289 Karar sayılı kararıyla; Taşınmazın halen tarım arazisi olmayıp fiilen yol olarak kullanılan yer olduğunun belirlenmesi halinde davanın, yukarıda belirtildiği şekilde 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki 10 yıllık süreye tabi olmayacağı gözetilerek teknik bilirkişiden çekişmeli taşınmazın tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile kamulaştırma paftasındaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, buna göre çekişmeli taşınmazın idarenin kamulaştırma haritası kapsamında kalıp kalmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesine değinilerek bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu ... ilçesi, ... Mahallesi 375 ada 11 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ...'un 18.10.2022 havale tarihli rapor ekindeki ek-2 nolu krokinin (E) ile gösterilen taralı bölümünün kamulaştırılan alan içinde kaldığı, yol vasfında olduğu ve fiilen yol olarak kullanıldığı belirtilip, bu bölüme yönelik davanın kabulüne, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen kısmın kamulaştırılan alan dışında kaldığı, yine aynı raporda (C) ve (D) harfi ile gösterilen kısımların ise kamulaştırılan alan içinde kalmakla birlikte yol vasfında olmadığı ve fiilen yol olarak da kullanılmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.04.2019 tarih 2016/265 Esas, 2019/104 Karar sayılı kararının kaldırılarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu ... ilçesi, ... Mahallesi 375 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 18.10.2022 havale tarihli rapor ekindeki ek -2 nolu krokinin (E) ile gösterilen taralı bölümünün çekişmeli taşınmazdan ifrazı ile yol olarak haritasında gösterilmesine, aynı raporda (D) ve (B) ile gösterilen kısımların önceki parsel numarası ile mevcut tapu malikleri adına kayıt ve tesciline, (C) harfi ile gösterilen kısmın aynı adanın son parsel numarası ile mevcut tapu malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 2.540 metrekare üzerinden terkin hükmü kurulması gerekirken 1.991,41 metrekarelik bölüm üzerinden terkin hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın kamulaştırıldığı belirtilmiş ise de taşınmazın kamulaştırma bedelinin ödenmediğini, eksik araştırma ile karar verildiğini, davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, noter aracılığıyla yapılan ihtarnamenin tebliğ edilmediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tesis kadastrosu öncesi nedene dayalı tapu iptali ve yol olarak terkin istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. ve 36/A maddesi; 2942 sayılı Kanunu'nun 36. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Tokat ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 375 ada 11 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında yol niteliği ile istimlak edildiği ancak bedelinin ödenmediği gerekçesiyle Harun, İfakat ve Sururi Aytaç adına tespit görmüş ve tespit 05.04.1983 tarihinde kesinleşerek tapu kaydı oluşmuştur.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, bozmaya uygun şekilde karar verilmesine, dava tesis kadastrosu öncesi sebebe dayalı olup 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A maddesinde öngörülen davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmedilemeyeceği ilişkin hükümlere göre, usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekili ile davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ... vekili ile davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Temyiz eden davacı ... harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.