Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1414 E. 2024/1956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekâleten verilen satış yetkisinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekaletname ile kendisine verilen yetkiyi aşarak taşınmazı eşi adına devretmesi ve bu devir işleminin vekalet görevinin kötüye kullanılması olarak nitelendirilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1874 E., 2023/163 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/275 E., 2022/211 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1040 ada 2 parsel sayılı taşınmazın satış işlemlerini yapması için davalı ...'ı vekil kıldığını, ...'ın anılan vekaletnameyi kullanarak davacının bilgisi ve onayı dışında taşınmazı eşi olan davalı ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, davacıya herhangi bir bedel ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın davalı ... adına kayıtlı iken dava dışı oğullarının çete suçlamasıyla yargılanması sebebiyle taşınmaza tedbir konulacağı korkusuyla emaneten davacıya devrettiklerini, oğullarının yargılaması bittikten sonra taşınmazı geri almak için anlaştıklarını, aralarında noter sözleşmesi ve davaya konu vekaletname bulunduğunu, hali hazırda davalıların taşınmazda oturmaya devam ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın 10.06.2009 tarihinde davalı ... tarafından bizzat davacıya satış suretiyle temlik edildiği, dinlenen tanık beyanlarına göre bu temlikin bedeli ödenmek suretiyle gerçek bir devir olduğu, davacının Kilis'te yaşıyor olması nedeniyle yatırım amaçlı aldığı taşınmazı satması için davalı ...'ı ... Noterliğinin 05.07.2011 tarihli 8665 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil kıldığı, ...'ın anılan vekaleti kullanarak taşınmazı eşi olan davalı ...’e temlik ettiği, taşınmazın gerçek değerinin altında temlik edildiği ve satış bedelinin davacıya ödendiğinin kanıtlanamadığı, davalı ... tarafından vekâlet görevini kötüye kullandığı ve davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın inançlı işleme dayalı olarak davalı ... tarafından davacıya temlik edildiğini, davacı tarafından davalı ...'a verilen vekaletnamenin inançlı işlemin varlığı açısından delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, tanık beyanları ile de inançlı işlemin ispatlandığını, davalılar ile dava dışı çocukları arasındaki anlaşmazlıklar ve ihtilaflar nedeniyle davacı tarafından kötü niyetli olarak eldeki davanın açıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacıya ait 1040 ada 2 parsel sayılı taşınmazın vekil Abdullah tarafından eşi olan davalı ...'e vekalet görevi kötüye kullanılarak devredildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ncı maddesi,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci ve 3 üncü, 1023 ve 1024 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 1040 ada 2 parsel sayılı 991,84 m² miktarlı "arsa" vasıflı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı iken ...'in taşınmazı 10.06.2009 tarih ve 9611 yevmiye nolu resmi akitle 740.000,00 TL bedelle satış suretiyle davacı ...'na temlik ettiği, davacı ...'nun ... Noterliğinin 05.07.2011 tarih ve 8665 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı ...’i vekil tayin ettiği, vekil Abdullah'ın anılan vekaletnameyi kullanarak taşınmazı 12.04.2017 tarih ve 8923 yevmiye nolu resmi akitle 2.025.000,00 TL bedelle satış suretiyle eşi olan davalı ...'e devrettiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 475.796,51 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.