Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1468 E. 2024/3932 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davacı lehine hükmedilen taşınmazın zilyetliğinin davacı tarafından olağanüstü kazandırıcı zaman aşımı yoluyla kazanılıp kazanılmadığı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin mahkeme kararının isabetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davanın tescil davası gibi değerlendirilip davacı aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmiş olması, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsiz görülmüş, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/574 E., 2022/868 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Akkır mevkii 335 ada, 121 parsel sayılı taşınmazdan 4.000 metrekare, 335 ada 123 parsel sayılı taşınmazdan 12.000 metrekare, Aşılı mevkii 208 ada141 parsel sayılı taşınmazdan 8.000 metrekare, 208 ada 196 parsel sayılı taşınmazdan 50.000 metrekare ve Reygen mevkii, 220 ada 152 parsel sayılı taşınmazdan da 8.000 metrekarelik kısımların davacı adına ifrazı ile belirtilen miktarlar kadar iptali ile tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; taşınmazların Devletin tasarrufu altındaki yerler olduğunu, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, davacının zilyetlik şartlarını taşımadığını, 2003 yılında yapılan kadastro tespitinden sonra aranılan zilyetlik süresini doldurmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 07.0.2016 tarihli 2014/30 Esas ve 2016/246 Karar sayılı karar ile, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 220 ada 152 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... Ağır adına tapuya tesciline, diğer parsellere karşı açılan davanın reddine karar verilmiş karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.03.2021 tarihli, 2017/4079 Esas, 2021/2811 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli 208 ada 141, 196, 335 ada 121 ve 123 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına; 220 ada 152 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölüme yönelik davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden, Mahkemece yapılan araştırmanın eksik incelemeye dayandığı belirtilerek dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının celbedilerek mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi, ziraat mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılması gerektiği ve fen bilirkişi raporunda dava konusu edilen bölümün (A) harfi ile gösterilen 4625,66 metrekare olmasına rağmen hukuka aykırı şekilde talep aşılmak suretiyle 270.100 metrekare yüz ölçüme sahip taşınmazın tamamının davacı adına tesciline karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazın niteliği itibariyle kazanılmaya elverişli olduğu ve zilyetliğin ekonomik amaca uygun olarak kesintisiz bir şekilde 20 yılı aşkın süredir davacı tarafından kullanıldığı değerlendirilerek davanın kabulü ile Konya ili Selçuklu ilçesi Tatköy köyü 220 ada 152 parsel içerisinde yer alan, 23.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 4.625,66 m² lik alana ilişkin tapu kaydının iptali ile tarla vasfıyla davacı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; eldeki davanın senetsizden tescil davası değil 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri uyarınca açılmış bulunan bir tapu iptal ve tescil davası olduğunu, kendini vekil ile temsil ettiren davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin lehine olacak şekilde hüküm altına alınması gerektiğini belirterek usul ve dava ekonomisi de nazara alınarak düzeltilerek onama kararı verilmesini talep ederek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı Hazine vekili: Türk Medeni Kanun’un 713/2 nci maddesi ve Kadastro Kanunu'nun 18 inci maddesine göre olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile söz konusu taşınmazın mülkiyetinin kazanılamayacağını, davanın hak düşürücü süreye uğradığını, bilirkişi raporuna itirazda belirtildiği üzere İdarece 01.05.2007 tarihinde yapılan tespitte taşınmazın boş olduğunun tespit edildiğini, 31.01.2014 tarihli tespitte ise davacının 2008 tarihinden itibaren taşınmazı işgalen kullandığının tespit edilerek davacı adına ecrimisil tahakkuk ettirildiğini, bu hususun ek raporda da tespit edildiğini, arazinin 2009 yılından önce ekildiğine ilişkin bir tespit yapılmadığını, 2007 yılında taşınmazın boş ve ham toprak vasfında olduğunun tespit edildiğinden davanın reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve bozma kararının gerekçelerine göre davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda; temyize konu davanın, kadastro sonucu Konya ili, Selçuklu ilçesi, Tatköy köyünde bulunan 270.100 metrekare yüz ölçümlü ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilen 220 ada 152 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu ve davalı Hazine aleyhine açılan davanın kabul edildiği anlaşılmakla, Mahkemece, davanın tescil davası gibi değerlendirilip davacı aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmiş olması, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsizdir.

Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan " 1.579,80 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 726,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına," cümlesinin çıkartılarak yerine "Davacı tarafından yatırılan peşin/nispi ve ıslah harcı olmak üzere toplam 853,65 TL harcın davacıya iadesine, ” cümlesinin yazılmasına,

Hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan " Davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 137,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," cümlesinin çıkartılarak yerine "Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan 137,25 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına"

Hüküm fıkrasına (6) numaralı bent olarak "Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca kendisini vekille temsil ettiren davalı Hazine lehine 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" cümlesinin eklenmesine,

hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7 nci maddesi uyarınca bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.