Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1472 E. 2024/5383 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili davasında, davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı ve Hazine'ye ait taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin tapu iptali ve tesciline olanak sağlayıp sağlamadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğuna dair delillerin yetersiz ve eksik araştırıldığı, komşu parsellerin kayıtları ve hava fotoğrafları gibi delillerin incelenmediği, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlamalar yönünden araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1611 E., 2023/10 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Divriği Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/160 E., 2022/27 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Sivas ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan 118 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ile bitişiğindeki yolun bir kısmının davacıların dedelerinden taksimen gelen yer olduğunu, taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetliği bulunduğunu, bahçe ve bostan olarak kullanıldığını belirterek çekişmeli taşınmazların .... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi, aşamada davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Divriği Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2016/405 Esas, 2020/23 Karar sayılı kararı ile; davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 18.09.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 548,64 metrekarelik kısım ile kadastro sırasında tespit harici bırakılıp bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 1079,46 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacıların murisi Hüseyin Kaya mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.

Karara karşı Hazine temsilcisi tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2020 tarih ve 2020/464 Esas, 2020/426 Karar sayılı kararıyla; davanın 118 ada 6 parsel yönünden tapu iptali ve tescil, tescil harici bölüm yönünden ise tescil istemine ilişkin olduğu açıklanarak tescil harici bölüm yönünden TMK’nın 713. maddesi uyarınca yapılması zorunlu ilanların yapılmamasının isabetsiz olduğu belirtilerek ve sair hususlar incelenmeksizin kararın kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; dava konusu taşınmazların davacılar ve kök muris tarafından TMK’nın 713. maddesine uygun olarak kullanıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 18.09.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 548,64 metrekarelik kısım ile kadastro sırasında tespit harici bırakılıp bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 1079,46 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacıların murisi Hüseyin Kaya mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararının usul ve esasa aykırı olduğunu, çekişmeli taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, taşınmazların mülkiyetinin 3402 sayılı Kanun’un 16. ve 17. maddeleri uyarınca Hazineye ait olduğunu, Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini belirterek ve re’sen tespit edilecek nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmediği gerekçesi ile davalı Hazinenin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Sivas ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 6 parsel sayılı 4208,38 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi vasfı ile Hazine adına tescpit ve tescil edilmiş, dava konusu olan taşınmazın bir bölümü ise yol olarak tescil harici bırakılmıştır.

2. Davalı Hazine temsilcisinin kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılıp, Hüseyin Kaya mirasçıları adına tesciline karar verilen ve bilirkişi raporunda (E) ile göterilen taşınmaz bölümüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Diğer taraftan; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6 ncı maddesinde; "Kadastro mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir.'' hükmü düzenlenmiştir.

Somut olayda; davacının bu bölüme ilişkin tapusuz taşınmazın tescili davası açtığı, dava konusu taşınmazların fen bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterildiği, çekişmeli taşınmazın keşfen belirlenen zemin değerinin ziraat bilirkişi raporunda 701,65 TL olarak tespit edildiği, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği nazara alındığında temyize esas kararın Kadastro Kanunu'nun Ek 6 ncı maddesi kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır.

Dosya içeriğine göre, hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam 701,65 TL Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

3. Davalı Hazine temsilcisinin 118 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (B) ile gösterdiği alana yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacılar ve murisleri lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de dava konusu taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, tek kişilik ve yetersiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, çekişmeli taşınmaza komşu 118 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanak kayıtları getirtilmemiş, 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesine öngörülen sınırlamalar yönünden davacıların murisi açısından araştırma yapılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz araştırma ile hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, komşu parsel kayıtları ve var ise dayanak kayıtları tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik ve bindirmeli hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmelidir.

4.Bundan sonra, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, daha önce dosyada görev almamış 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 1 fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, özellikle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında özellikle somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalıdır.

5.Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, kullanım durumunu ve zilyetlik şekli ve süresini kesin olarak belirleyen, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

6.Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın sınırlarını ve önceki ile şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığı, olduysa imar- ihyaya hangi tarihte başlanıp tamamlandığı, kullanıma ara verilip verilmediği, sınırlarda zamanla genişleme olup olmadığı hususlarında rapor hazırlattırılmalıdır.

7.Fen bilirkişisinden keşfi izlemeye ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor alınmalıdır.

8. 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı; toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip,ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

Mahkemece, yukarıdaki hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine temsilcisinin bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz dilekçesinin değer yönünden kesin olarak REDDİNE,

2. Davalı Hazine temsilcisinin bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Divriği Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.