Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1708 E. 2024/2366 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı bazı taşınmaz devirlerinin muris muvazaası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilip miras payı oranında davacı adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın davacıya da yaptığı kazandırmalar ile mirasbırakanın çok sayıda temlik dışı taşınmazının bulunduğu ve dinlenen tanıkların mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini gösterir beyanda bulunmadığı gözetilerek, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2810 E., 2023/100 K.

HÜKÜM/KARAR : Asıl Dava Kısmen Kabul-Birleştirilen Davanın Açılmamış Sayılmasına/Kabul-Karar Kaldırılarak Asıl Dava Kısmen Kabul-Birleştirilen Davanın Açılmamış Sayılmasına

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/341 E., 2022/199 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı ... vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan ...'nin maliki olduğu 511 ada 16 parsel sayılı taşınmazı davalı oğlu İsmail'e, 1241 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki mesken niteliğindeki 4 numaralı bağımsız bölüm ile 2612 ada 68 parsel sayılı taşınmazdaki mesken niteliğindeki 3 numaralı bağımsız bölümün 1/2 hissesini davalı torunu ...'na mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini, ayrıca kardeş olan taraflar ve mirasbırakan babalarının ayrı ayrı üyeliğinin bulunduğu ve borçlarının mirasbırakan tarafından ödendiği kooperatif hissesinin davalı adına kat mülkiyeti tesis edildikten sonra 3. kişiye devredildiğini, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalıların mirasbırakanın yaşlılığı ve hastalığından istifade ettiğini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini, kooperatif ödemelerini mirasbırakanın yaptığı 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı iş yeri vasfındaki taşınmazın bedelinin davacının payı oranında tahsilini talep etmiştir.

2.Birleştirilen davada davacılar ... ve ... vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan ...'nin maliki olduğu 2612 ada 68 parsel sayılı taşınmazdaki mesken niteliğindeki 3 numaralı bağımsız bölümünün 1/2 hissesini ve 2861 ada 1357 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı oğlu ...’ye devrettiğini, mirasbırakan ile davalı ...'in 1970 yılında ortak dükkan açarak mirasbırakanın vefatına yakın bir zamana kadar demir ticareti yaptığını, davalı ...'in dükkanın ortak geliri ile 2861 ada 1340 parsel sayılı taşınmazı kendi adına satın aldığını ve ortaklıktan ayrıldıktan sonra da mirasbırakanın 1/2 payını mirasbırakana devretmediğini ve sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek davaya konu üç parça taşınmazın tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini talep etmiştir. 29.09.2015 tarihli duruşmada 2612 ada 68 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümle ilgili davadan vazgeçtiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; mirasbırakanın paraya ihtiyacı bulunmadığını ancak sağlığında kendisine hizmet edenlere ait olmak üzere taşınmazların bir kısmını satarak parasını sağlığında hayır için dağıtarak kullandığını, bu parayla yeniden evlendiğini ve evine gelip giden yakınlarına hediyeler verdiğini, satışların gerçek olduğunu, mirasbırakan adına kayıtlı kooperatifin devir bedelini de davalı ...'nin almadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Birleştirilen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 2861 ada 1340 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak mirasbırakanın sağlığında dava ikame etmediğini, istemin zamanaşımına uğradığını, ayrıca mirasbırakanın %50 ortak olmayıp davalının 30 yıllık firmasında kısa bir süre %2 hisse sahibi olduğunu, sunulan vergi kayıtlarına göre zarar beyan eden şirketin geliriyle taşınmaz alınmasının mümkün olmadığını, 2612 ada 68 parseldeki 3 numaralı bağımsız bölümün 1/2 hissesinin mirasbırakanı ile yapılan ölünceye kadar bakma akdi gereği devredildiğini, mirasbırakanın alzheimer hastası olup gözlerinin yeterince görmediğini ve sağlığında davalının kendisiyle ilgilendiğini ve giderlerini karşıladığını, 2861 ada 1357 parsel sayılı taşınmazın ise bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını, üzerindeki ipoteklerin davalı tarafından ödenerek terkin edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.04.2019 tarihli ve 2012/465 Esas 2019/73 Karar sayılı ilamı ile; 2861 ada 1340 parsel ve 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan adına kaydedilmeden bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiğinin iddia olunduğu, bu taşınmazlar yönünden ilgili içtihadı birleştirme kararının uygulama yerinin bulunmadığı, tarafların tenkis talebinin de bulunmadığı, asıl ve birleştirilen davalara konu diğer taşınmazlar yönünden temlik işleminin esasen satış değil bağış niteliğinde olduğu belirlenmiş ise de mirasbırakanın sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde paylaştırma kastıyla hareket ettiğinin anlaşıldığı ve mal kaçırma kastından bahsedilemeyeceği, tanık beyanlarının da bu yönde olduğu, mirasbırakanın eşi ...'a herhangi bir kazandırma yapılmamış ise de mirasbırakan adına temlik dışı taşınmazlar bulunduğu, birleştirilen davanın işlemden kaldırıldığı ve süresi içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle asıl davanın reddine,

birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar asıl davada davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.10.2021 tarihli ve 2019/2100 Esas 2021/1538 Karar sayılı ilamıyla; eksik araştırmayla karar verildiği, mirasbırakanın tüm malvarlığı araştırılarak devirlerin bu mal varlığına oranının belirlenmesi, mirasbırakanın her bir taşınmaz yönünden yaptığı işlemlerin farklı olduğu gözetilerek her bir taşınmaz açısından ayrı değerlendirme yapılması ve adil paylaşım yönünde herhangi bir iddia ve savunmanın bulunmadığının gözetilmesi gereğine değinilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu 511 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'e, 1241 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölüm ile 2612 ada 68 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümün 1/2 payının davalı ...'a bedelsiz devrinin sabit olduğu, davacıya ise 2861 ada 1357 parsel sayılı taşınmazın devredildiği, 2612 ada 68 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümün 1/2 payının ... tarafından devredildiği, mirasbırakanın davalılar İsmail ve ...'a yaptığı bedelsiz devirlerin ...'un mirasçı olmadığı hususu da dikkate alındığında mirasbırakanın kayırma kastını yansıttığı, davacıya yapılan devirler karşısında hakkaniyetli paylaşım sınırının davacı aleyhine olacak şekilde bozulduğu, 101 ada 1 parsele ilişkin kooperatif ödemelerinin mirasbırakan tarafından yapıldığının sabit olmadığı ve muris muvazaasının şartlarını taşıyan bir devrin bulunmadığı, son kayıt malikinin dava dışı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu 511 ada 16 parsel, 1241 ada 3 parselde kayıtlı 4 numaralı bağımsız bölüm ve 2612 ada 68 parselde kayıtlı 3 numaralı bağımsız bölümün davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle miras payı oranında davacı adına tesciline, 101 ada 1 parselde kayıtlı 5 numaralı bağımsız bölüme ilişkin istemin pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; karşı dava olarak ikame edilen davadan mirasbırakanın davacı lehine kazandırmalar da yaptığının anlaşıldığını, tek başına bu davanın dahi mirasbırakanın hayattayken adil bir paylaştırma amacıyla hareket ettiği savunmasının bir yansıması olduğunu, mirasbırakanın temlik dışı taşınmazlarının da bulunduğunu, her iki oğlunun da ticari hayatta başarılı olmasını amaçlayan mirasbırakanın davacıya daha çok yardımcı olduğunu ve ihtiyacı olana yardım etme dışında bir gayesinin bulunmadığını, mirasbırakanın davacı ile ortaklığının kar etmeyi değil davacıyı güçlendirmeyi amaçladığını, mirasbırakanın ...'u görücü usulü ile evlendirdiğini ve torunu ...'un eşini kaybettikten sonra mirasbırakanın bakımıyla oğullarından daha fazla ilgilendiğini, 2612 ada 68 parseldeki taşınmazın minnet duygusuyla ...'a devredildiğini, davalı ... mirasçı olmasa da 1241 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanın hayırları kapsamında değerlendirileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddedilmesinin isabetsiz olduğunu, davalı vekilinin duruşmadaki beyanlarında kooperatif hissesinin mirasbırakana ait olduğunu ikrar ettiğini, bu nedenle bedelin mirasbırakan tarafından ödendiğinin kanıtlanamadığı yönündeki gerekçenin hatalı olduğunu, 3 dükkanın ikisinin davalı adına ferdileştiğini, davacıya ait hisse bedelinin ise mirasbırakan tarafından ödendiğinin kanıtlanamadığını, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde yemin deliline dayanılmasına rağmen bu hususun hatırlatılmadığını, bu taşınmaz yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölüm yönünden mirasbırakan tarafından davalı ...'e yapılan herhangi bir devrin bulunmadığı, bu nedenle muris muvazaasına dayalı davanın reddi gerekirken son kayıt malikinin dava dışı olduğundan bahisle pasif husumetten ret kararı verilmesinin doğru olmadığı, davaya konu diğer taşınmazların mirasbırakan tarafından bedelsiz olarak devredildiği ve mirasbırakanın asıl iradesinin bağış olmasına rağmen işlemin tapuda satış olarak gösterildiği anlaşıldığından davanın kabulünde usule aykırılık görülmediği, ayrıca birleştirilen dava yönünden yargılama giderlerine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davaya konu 511 ada 16 parsel, 1241 ada 3 parselde kayıtlı 4 numaralı bağımsız bölüm ve 2612 ada 68 parselde kayıtlı 3 numaralı bağımsız bölümün davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle miras payı oranında davacı adına tesciline, 101 ada 1 parselde kayıtlı 5 numaralı bağımsız bölüme ilişkin talebin reddine, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalılar vekili temiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlamış; mirasbırakanın kabul edilebilir bir paylaşımla mirasçılarına muamele etmiş olduğunun anlaşılması halinde davalı yanın bu konuda bir savunması bulunmasa da davanın menfaat yoksunluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, mirasbırakanın çok sayıda temlik dışı taşınmazının bulunduğunu, ihtiyaçları doğrultusunda her iki oğluna da ekonomik katkılar yaptığını ve mal kaçırma gayesi taşımadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir

2.Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı; Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosyanın incelenmesinden; mirasbırakan 1924 doğumlu ...'nin 17.08.2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ilk eşinden olma çocukları davacı ... ve davalı ... ile ikinci eşi olan davalı ...'yi terkettiği, davalı ... 'nun davalı ...'in kızı olduğu, mirasbırakanın maliki olduğu 511 ada 16 parsel sayılı kargir dükkan vasfındaki taşınmazı 26.03.2007 tarihinde 18.000,00 TL bedelle davalı ...'e, 1241 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki mesken niteliğindeki 4 numaralı bağımsız bölümü 20.12.2011 tarihinde 26.000,00 TL bedelle ve 2612 ada 68 parsel sayılı taşınmazdaki mesken niteliğindeki 3 numaralı bağımsız bölümdeki 1/2 payını 29.12.2011 tarihinde 11.000,00 TL bedelle davalı ...'a tamamının intifa hakkını saklı tutarak devrettiği, bu taşınmazların asıl davaya konu olduğu, mirasbırakanın 2612 ada 68 parsel sayılı taşınmazdaki mesken niteliğindeki 3 numaralı bağımsız bölümdeki 1/2 payını 31.12.2003 tarihinde eşi ...'a devrettiği, onun da bu payı 19.02.2004 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davacıya devrettiği, yine mirasbırakanın 2861 ada 1357 parsel sayılı dükkan vasfındaki taşınmazı 12.10.2001 tarihinde davacı ...'e devrettiği, ayrıca mirasbırakan ve iki oğlunun 2375 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini 1981 yılında bahsi geçen kooperatife devrettikleri 15.04.1994 tarihinde davalı ... adına ferdileşme ile tescil edilen 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün 14.06.2002 tarihinde üçüncü kişiye satıldığı, mirasbırakanın İzmir ve Konya illerinde çok sayıda temlik dışı taşınmazının bulunduğu anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere; 01.04.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle mirasbırakanın kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Mirasbırakanın gerçekte bedelini bizzat ödeyip üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde, diğer bir söyleyişle bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, koşulları var ise tenkis istenebileceği Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli 586/782; 21.9.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. O halde, davaya konu 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölüm yönünden mirasbırakan tarafından davalılara yapılan bir temlik bulunmadığından 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı gözetilerek iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Davaya konu diğer taşınmazlar yönünden davalılar tarafından öne sürülen temyiz itirazlarına gelince; muris muvazaası nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçılarından mal kaçırmak olması halinde uygulanabileceği, dinlenen davacı tanıklarının devirlerin hangi amaçla gerçekleştirildiği konusunda bilgi sahibi olmadığı ve mal kaçırma kastından bahsetmediği, yine tanık beyanlarına göre mirasbırakanın taraflarla herhangi bir husumetinin ya da bir diğeri lehine mal kaçırmasını gerektirir bir hususun bulunmadığı, mirasbırakanın davacıya da yaptığı kazandırmaların ve çok sayıda temlik dışı taşınmazının bulunduğu dikkate alındığında mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin kanıtlanamadığı gözetilerek muris muuvazaası hukuki nedenine dayalı davanın reddedilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.