"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/912 E., 2022/2143 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/152 E., 2021/85 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.09.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vasisi; annesi olan kısıtlı ...'ın 2004 yılından beri Alzheimer hastası olduğunu, İstanbul Anadolu 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/358 E., 2016/845 K. sayılı kararıyla vesayet altına alındığını ve kendisinin vasi tayin edildiğini, dava konusu 117 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün 12.06.2014 tarihinde annesi ... tarafından torunu olan davalı ...'a tapuda satış yolu ile devredildiğini, satış bedelinin asgari emlak rayici üzerinden gösterildiğini, bu satış nedeniyle kısıtlının banka hesabına herhangi bir paranın yatmadığını, satışı yapan ...'ın fiil ehliyetine sahip olmaması nedeniyle satışın geçersiz olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile tekrar ... adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında ...'ın ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu taşınmazı bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, açık bir şekilde taşınmazın satılmış olması karşısında muvazaa iddiasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, bu satış işleminde davacı kısıtlının bizzat taraf olduğunu, kural olarak hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemeyeceğini, taşınmazın bedelinin ...'a ödendiğini, işlemin geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.11.2019 tarihli ve 2016/319 E. 2019/351 K. sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yargılama sırasında ölen davacı ...'ın dava konusu taşınmazın satış işlemi tarihinde ehliyetsiz olduğu hususunun alınan ATK raporu ile sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 11.06.2020 tarih ve 2020/481 E., 2020/573 K. sayılı kararı ile; " ... İstinaf konusu eldeki davada, tapu iptal ve tescil isteği yönünden dava değerinin belirlenmediği, belediye emlak rayiç değerleri üzerinden harcın tamamlatıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda değinilen yargı harcının tamamlatılmamış olması kamu düzenine ilişkin olup davanın görülme şartıdır. Bu itibarla mahkemece el atmanın önlenmesi talebi yönünden tespit edilecek dava değeri üzerinden davacı tarafa harcın tamamlattırılması ondan sonra yargılamaya devam olunması gerekirken, yargısal harçlarla ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olmasına rağmen bu husus dikkate alınmadan esas hakkında hüküm kurulduğu tespit edilmiştir" gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde; işlem tarihi itibariyle fiil ehliyeti bulunmayan muris tarafından davalıya yapılan satışın geçersiz, tescilin yolsuz tescil niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, istinaf ilamı doğrultusunda taşınmazın değeri keşifle tespit edilerek harcın ikmal edildiği, davacılar dava dilekçesinde tapunun iptal edilerek murisleri adına tesciline karar verilmesini talep etmişler ise de veraset ilamına göre murisin davacılardan başka mirasçısının bulunmadığı, ölü muris adına kaydın yeniden ihya edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile veraset ilamındaki hisseleri oranında iştirak halinde mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davalı taraf delillerinin toplanmadığını, dava açan ...'ın dava takip yetkisi olmadığını, kısıtlının ölümü üzerine kısıtlının varisleri sıfatıyla davaya müdahil olmalarının vesayet makamının izni alınmadan açılan bir davaya geçerlik sağlamayacağından, her iki davacının davacılık sıfatı kazanmamış olmaları nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, taraflar arasında gerçekleştirilen satış işleminin hukuken geçerli bir işlem olduğunu, satıcı ...’ın satış esnasında akli ve psikolojik durumlarının doktor raporu ile tespit edildiğini ve tasarrufa ehil olduğunun Üsküdar Devlet Hastanesinin 12.06.2014 tarihli raporuyla tevsik edildiğini, Adli Tıp mütalaasının raporlara değil tanık beyanlarına ilişkin yorumlama olması nedeniyle karara esas alınamayacağını, dava konusu gayrımenkulün satılmadığı, satış gibi gösterildiği iddiasının dinlenme kabiliyeti bulunmadığını, zira satış işleminin tarafı olan ve bizzat satışı gerçekleştiren ... adına "muvazaa iddiasında" bulunulamayacağını ve "kimsenin kendi muvazaasına dayanamayacağını" belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.12.2022 tarihli ve 2021/912 Esas, 2022/2143 Karar sayılı kararıyla; muris ... adına kayıtlı 117 ada 1 parseldeki (3) no'lu bağımsız bölümün 12.06.2014 tarih ve 11106 yevmiye sayılı işlemle 53.000,00 TL karşılığı davalı ...'a satıldığı, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunca düzenlenen 22.02.2019 tarihli raporda, ".....’ın akit tarihi olan 12.06.2014 tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığının..." bildirildiği, işlem tarihi itibariyle fiil ehliyeti bulunmayan muris tarafından davalıya yapılan satışın geçersiz, tescilin yolsuz tescil olduğunun anlaşıldığı, davacı ...'ın 29.10.2016 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının davada yer aldığı, taraflar dışında başka mirasçısının bulunmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile veraset ilamındaki hisseleri oranında iştirak halinde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aşamalarda ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6., 9., 10., 13., 15. maddeleri ve 409. maddesinin ikinci fıkrası;
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 117 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölüm ... adına kayıtlı iken 12.06.2014 tarihli satış işlemi ile davalı torunu ...'a temlik edildiği, davacı ...'ın İstanbul Anadolu 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.06.2016 tarih, 2016/358 E. ve 2016/845 K. sayılı kararı ile TMK'nın 405.maddesi gereğince kısıtlandığı ve kendisine vasi olarak oğlu ...'ın atandığı, eldeki temyize konu davanın vasi ... tarafından, husumete izin kararı alınmak suretiyle annesi ... adına açıldığı, yargılama aşamasında kısıtlı ...'nin 29.10.2016 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları olan oğulları ... ve ... tarafından davaya devam edildiği, Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulunca düzenlenen 22.02.2019 tarihli raporda, ".....’ın akit tarihi olan 12.06.2014 tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığının..." bildirildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 9.186,24 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacılar vekili için 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.