Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1882 E. 2024/3696 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi gerçekleştiği iddia edilen hibe ve vekaletnamelere dayanarak tapu iptali ve tescili istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların sunduğu vekaletnamelerin hisse devrine ilişkin olmadığı, davacıların tapuda kayıtlı kişiler adına yapılan tespitlere karşı mülkiyet iddiasını ispatlayamadıkları ve kadastro komisyonuna yapılan itirazda da eşit hisseli tescile ilişkin bir talep bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2788 E., 2022/2615 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Arhavi Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/89 E., 2019/25 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ile tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.05.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesince özetle; müvekkillerinin ... mirasçıları olduğunu, dava konusu 120 ada 25, 121 ada 57 ve 133 ada 21 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda müvekkillerinin murisi ... ile davalılar adına tescil edildiğini, esasen taşınmazların davalı tarafla müvekkillerinin müşterek kök murisi ...’dan geldiğini, ... kızı ...’nın babasından gelen taşınmazlardaki hakkını devretmek amacıyla 09.04.1984 tarihinde müvekkillerinden ...’yi vekil tayin ettiğini, ...’nın bu vekaletname ile babasından gelen taşınmazlardaki hakkını iki eşit pay halinde müvekkillerinin murisi ... ile davalıların murisi ...’e devretmeyi amaçladığını ve ... kızı ...’nın mirasçılarının da murislerinden gelen taşınmazlardaki haklarının tamamını müvekkillerinin murisi ...’ye devretmek amacıyla müvekkillerinden ...’yi vekil tayin ettiklerini ancak kadastro tespiti sırasında bu devirlerin göz önünde bulundurulmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile söz konusu devirler göz önünde bulundurularak müvekkillerinin paylarının adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazların öncelikle davacıların murisi ... adına tespit edildiğini, ...’nin 30.06.2009 tarihli itiraz dilekçesiyle tespite itiraz ederek taşınmazların kendisi ile kardeşi ... (müvekkillerimin murisi) adına tescilini talep ettiğini, Komisyon tarafından yapılan inceleme sonunda itirazın kabulü ile taşınmazların davacıların murisi ile müvekkiller adına tesciline karar verildiğini, davacı tarafın sunduğu vekaletnamelerden kimsenin bugüne kadar haberinin olmadığını, ortada davacıların murisinin açık bir irade beyanının olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastro sonucunda dava konusu taşınmazların yarı payının davacıların murisi yarı payının ise davalılar adına tescil edildiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından dava konusu taşınmazların tarafların müşterek kök murisi ...’dan geldiğinin, ... kızı ...’nın taşınmazlardaki hakkını tarafların murislerine hibe ettiğinin ve yine ... kızı ... mirasçılarının taşınmazlardaki hakkını davacıların murisi ...’ye hibe ettikleri hususunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 120 ada 25, 121 ada 57 ve 133 ada 21 parsel sayılı taşınmazların, davalılar ..., ..., ..., ... ve ... adına kayıtlı 1/2 payının tapu kaydının iptali ile 24/144 payın davacılar adına Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1355 Esas, 2012/1607 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, kalan 48/144 payın davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece davacıların sunduğu vekaletnamelere değer verilerek hüküm kurulmuş ise de, ... 'nın taşınmazlardaki miras payını düzenleme şeklinde vekaletname ile ... ve ... 'e hibe ettiği yönündeki davacı iddiasının ... ve ... 'ın bu hibeyi kabul etmesine bağlı olduğunu, ... 'nın yapmış olduğu hibeyi ... ve ... 'ın kabul ettiğine dair dosya arasında ne bir beyanlarının ne de bu yönde bir işlemlerinin olduğunu, dinlenen tanıkların da ...'in bu hibeyi kabul ettiği yönünde beyanda bulunmadığını, devir ve hibenin ne şekilde gerçekleşeceğinin Medeni Kanun'da açıkça belirtildiğini, bu nedenle yerel mahkemece ... 'nın miras payını 1/2 pay itibariyle ... ve ... 'e hibe ettiği yönündeki kararın yanlış olduğunu, yine ... kızı olan ... 'ın tüm mirasçılarının payını davacıların murisi ...'e devrettiği yönündeki kabulün de yanlış olduğunu, ...'in kendi adına tespit edilen dava konusu taşınmazlarla ilgili kadastro komisyonuna itirazda bulunduğunu, taşınmazların kendisi ile kardeşi ... 'in malları olduğunu beyan ettiğini, komisyonun bu itirazı kabul ettiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine, dava konusu taşınmazların kök muris ...'ya ait iken ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçılardan ... 'nın hissesini mirasçı ... ile ... 'e eşit şekilde, diğer mirasçı ... mirasçılarının da hisselerini ...'e devrettiklerinin belirlenmesine ve ...'in taşınmazların ... adına da tescili gerektiği yönündeki itirazında, “eşit hisselerle” tescil edilmesi şeklinde bir beyanı bulunmaması karşısında yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek, 30.06.2009 tarihli itiraz dilekçesinde ...'ın taşınmazların kendisi ile birlikte abisi ... adına tescilini talep ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi; 4712 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Artvin İli, Arhavi İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 25 parsel sayılı 5.169,69 metrekare, 121 ada 57 parsel sayılı 6.392,53 metrekare ve 133 ada 21 parsel sayılı 3.065,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... adına tespit edilmiş, ...'ın "120 ada 25, 121 ada 57 ve 133 ada 21 parsellerde benimle birlikte ağabeyim ... 'in (Her ikimizin) adına tescil edilmesi için gereğinin yapılmasını arz ederim" şeklindeki itirazı üzerine, Kadastro Komisyonunca itirazın kabulü ile taşınmazların 1/2 payı ..., 1/2 payı ise ... mirasçıları adına verasette iştiraken tescil edilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince; çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek kök murisi ...'dan geldiği, davacıların murisi ...'in eşine verilen vekaletnamelerin hisse devri niteliğinde olduğu, ... mirasçılarının miras paylarını ...'a, ...'nın ise eşit paylarla ... ve ... 'a devrettiği kabul ederek yazılı şekilde karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ise, ...'in Kadastro Komisyonuna yaptığı itirazın taşınmazların “eşit hisselerle” tesciline ilişkin olmadığı kabul ederek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.

3. Somut olayda davacılar, çekişmeli taşınmazların müşterek kök murisleri ...'dan geldiğini, ...'nın ..., ... ve ... adlarında üç çocuğu olduğunu, ...'nın murisinden gelen miras payını eşit şekilde ...'in çocukları olan ... ve ...'ye, ...'nın mirasçılarının ise murislerinden gelen miras paylarının tamamını ...’ye dava dilekçesinin ekinde sunmuş oldukları vekaletnamelerle hibe ettiğini iddia etmişlerdir.

Ne var ki; dosya arasında bulunan vekaletnameler incelendiğinde, ... kızı ... ile ... kızı ... mirasçılarının vermiş olduğu vekaletnamelerin pay devrine ilişkin olmayıp, çekişmeli taşınmazlardaki payların söz konusu vekaletnamelerle davacıların murisine devredildiğinin davacı tarafça kanıtlanamadığı, kaldı ki kadastro sırasında çekişmeli taşınmazların tespitinin ... adına yapıldığı, ... tarafından Kadastro Komisyonuna hitaben yazılan 30.06.2009 tarihli itiraz dilekçesiyle "taşınmazların benimle birlikte ağabeyim ... 'in (Her ikimizin) adına tescil edilmesi için gereğinin yapılmasını arz ederim" şeklinde talepte bulunulduğu, itiraz sonucunda Kadastro Komisyonu tarafından taşınmazların 1/2 payının ..., 1/2 payının ise ... mirasçıları adına verasette iştiraken tescil edildiği anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca; Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Yatırılan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmaya gelen temyiz eden davalılar vekili için 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınmasına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.