Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1924 E. 2024/4362 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, mirasbırakanlarından devraldıkları ve uzun süredir zilyetliklerinde bulunan taşınmazın adlarına tescil edilmesi istemiyle açılan tescil davasının kabulü üzerine davalıların itirazları sonucu uyuşmazlık, taşınmazın tescilinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın yeri, geçmişteki durumu, kime ait olduğu, kim tarafından ve ne zamandan beri nasıl kullanıldığına dair yeterli araştırma yapılmadan ve özellikle kadastro tutanaklarına ilişkin tespitler ile itirazlar dikkate alınmadan zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/608 E., 2022/1953 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/ Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/67 E., 2021/258 K.

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, ... köyünde bulunan 1440 parselin davacıların mirasbırakanları adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazın çıkıntısı olan yaklaşık 14000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 40 yıldır ekilip biçildiğini, taşınmazın davacıların babaları tarafından ekilip biçilirken zilyetlik devir sözleşmesi ile davacılara devredildiğini bildirerek taşınmazın davacılar adına tescilini istemiştir.

Yargılama sırasında ... mirasçıları ... ve müşterekleri çekişmeli taşınmazın tespit harici olmadığını, keşifte görülen yerin kayıtlı yer olduğunu, kendilerinin de tescil talepleri olduğunu belirterek davaya katılmıştır.

II. CEVAP

Davalı ...; davada kendilerine husumet düşmediğini, zamanaşımı süresinin geçtiğini, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.03.2017 tarihli ve 2013/711 Esas, 2017/72 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tapuda malik hanesinin boş olduğu, 3402 sayılı Yasa'nın 14 üncü maddesi uyarınca davacılar adına belgesiz tescili yapılmış taşınmaz bulunmadığı, yapılan usulüne uygun ilanlara rağmen yargılamanın sonuna kadar tescile itiraz eden olmadığı, TMK'nın 713/1 inci maddesindeki koşulların davacılar yönünden gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 2805 parsel numaralı taşınmazın davacılar ... oğlu ... ve ... oğlu ... adlarına eşit hisseler oranında tesciline,

asli müdahale talebinde bulunan ..., ... ve Nurten Tokgöz’ün usulüne uygun olarak harcı yatırılan bir talepleri bulunmadığından talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, mahkeme kararına karşı davalı Hazine vekili istinaf talebinde bulunmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 18.01.2018 tarihli ve 2017/918 Esas, 2018/17 Karar sayılı kararıyla; ilgili belediye/büyükşehir belediye tüzelkişiliğine davanın yöneltilmesi ile taraf teşkilinin sağlanmadan eksik inceleme ile karar verildiği belirtilerek davada taraf koşulunun sağlanması, hava fotoğraflarıdan ve komşu parsel tutanaklarından yararlanılması, taşınmaz üzerinde zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek karar kaldırılmış dosya Mahkemesine gönderilmiştir.

Mahkemece gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda; Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile kadastro tespiti sırasında 1496 parsel numarasının F19a-23c paftasında hem 1446 numaralı parselin yanında ve hemde 1495 parselin yanında mükerrer olarak verildiği, 1446 parsel ... adına tespit görmüş olup batısındaki 1496 parselin revizyon gören eski tapu kaydının miktar fazlası olarak bırakılıp sonrasında yine ... adına tespit edildiği ancak tapulama sonucu yapılan askı ilanında 1495 numaralı parsel maliklerinden ...'nın 01.02.1974 tarihinde 1495 ve mükerrer parsel numarası verilen 1496 parsele itirazı üzerine, tapulama komisyon kararı ile 1495 ve mükerrer olan 1496 parsellerin tahdit ve tespitlerinin iptali ile 1495 parselden 14.500 m2'lik kısmının ... adına, 1496 parselin 15.500 m2 olarak ... kızı ... adına, 1495 parselden kesilen 10.000 m2'lik kısmın son parsel numarası(2136) verilmek suretiyle ... oğlu ... adına tesciline karar verildiği, komisyon kararının 24.06.1975 tarihinde kesinleştiği, tutanağın iptal edilmesi nedeniyle mükerrer parsel numarası verildiği tespit edilemediğinden, ... adına tespiti yapılan 1496 parselin parsel numarasının da kaldırılmış olduğu, bu şekilde davaya konu yerin parsel numarası almadan ... köyünün tapulamasının bitirilmiş olduğu, dava devam ederken dava konusu yerin Ergene OSB olarak OSB onama sınırına dahil edilmesi ve kamulaştırma talebinde bulunulabilmesi için OSB tarafından kadastro Müdürlüğünden parsel numarası verilerek tescilinin talep edilmesi üzerine dava konusu yerin 2805 parsel numarası verilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tapuya tescil edildiği, 1956, 1968,1986, 1993 ve 2011 tarihli hava fotoğraflarında 2805 parselin 1446 parsel ile bir bütün olarak kullanıldığı, kadastro tespit tutanağında geçen buzalık deyiminin mahalli bilirkişi beyanlarına göre mera anlamına geldiği, taşınmazın çevresinde herhangi bir mera niteliğinde yer bulunmadığı 1446 parselin davacıların dedesi ... adına tespit gördüğü, 1446 parselin ve dava konusu 2805 parselin 1950 yılından bu yana davacıların babası ... tarafından tarla olarak kullanıldığı, ... 'ın zilliyetliğinin yaklaşık keşif tarihinden 20 yıl öncesine kadar(2000 yılı) devam ettiği, son 15-20 yıldan bu yana taşınmazın zilliyetliğinin davacılar tarafından ekip biçmek suretiyle sürdürüldüğü, komşu parsellerin tapu kayıtlarının dayanak belgelerinin dava konusu taşınmaz yönünü davacıların babası ... olarak okuduğu, taşınmazın uzun yıllardan beri kültür tarım arazisi olarak kullanıldığı, tarımsal amaçlı zilliyetliğin 1950 yılından itibaren başladığı, müdahale talebinde bulunanların iddia ettiği yer ile dava konusu yerin aynı yer olmadığı, TMK'nın 713/1 inci maddesindeki davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süre ile malik sıfatıyla zilliyetlik koşullarının davacılar yönünden gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, Tekirdağ ili Ergene İlçesi, ... mahallesi, 2805 parsel numaralı taşınmazın davacılar ... oğlu ... ve ... oğlu ... adlarına eşit hisseler oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde davanın kabulüne karar verildiğini, dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımına dayanılarak davacılar adına tescilinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

Davalı ... vekili; davaya cevap dilekçesini tekrar ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların, dava konusu taşınmazın eklemeli zilyetlikle 20 seneyi aşkın zilyetliklerinde bulunduğunu bildirdiği, dava konusu taşınmazın eklemeli yirmi yılı aşkın süredir davacıların tasarrufunda bulunduğu hususu mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından söylendiği, taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğunun ziraatçi teknik bilirkişi raporunda açıklandığı, zilyetliğe ilişkin kazanım koşullarının dava tarihi itibariyle gerçekleştiği gerekçesi ile davalıların istinaf talepleri reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davaya cevap dilekçesini ve istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 nci maddeleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu; Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmaz1446 parsele uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak zilyetlik nedeniyle ... adına tespit edilmiş, 1495 parsel sayılı taşınmazın batısında bulunan mükerrer 1496 parsel sayılı taşınmaza yapılan itiraz neticesinde komisyon kararı ile tespiti iptal edilmiş, yargılama sırasında 2805 parsel nosu ile davalı olarak tescili yapılmıştır.

2. Mahkemece zilyetlikle iktisap koşullarının davacılar lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir. Mahkemece dava konusu taşınmazın arz üzerinde neresi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmemiş, 1446 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan yer ise çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği ve tutanağa usulünce yapılmış bir itiraz bulunmadığı gözönüne alınarak çekişmeli taşınmaz bölümünün tescil davasına konu olup olamayacağı üzerinde durulmamış, Mahkemece kabulüne karar verilen çekişmeli taşınmaz bölümünün evveliyatında davacıların dedelerinin kullanımında olduğu ve adına tespit edildiği gözardı edilerek taksim araştırması yapılmamış, zilyetlikle edinim koşullarının davacılar lehine oluştuğu kesin olarak kanıtlanmamasına rağmen davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.

3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün hakkında tutanak düzenlenen yer olup olmadığı, tapuya bağlanıp bağlanmadığı belirlenmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle aykırılık giderilmelidir.

Fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli rapor alınmalı; davacıların hak iddia ettiği taşınmaz bölümü ile 1496 parsel olarak mükerrer kaydedildiği anlaşılan taşınmazı, hakkında kadastro tutanağı düzenlenerek tarafların dedeleri ... adına tespit edilen yeri ve 1495 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden Saniye’nin itiraz ettiği taşınmazı çakıştırmalı şekilde göstermesi istenilmelidir.

Dava konusu taşınmazın 1446 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan taşınmaz bölümü olduğunun anlaşılması halinde bu parsele ilişkin 1971 yılında düzenlenen kadastro tespit tutanağı bulunduğu ve bu tutanağa itiraz eden olmadığı anlaşıldığından, taşınmazın tapusuz taşınmaz olarak nitelendirilemeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekir.

Dava konusu taşınmazın 1495 parsel sayılı taşınmazın hududundaki yer olduğunun anlaşılması halinde çekişmeli taşınmazın tapuya bağlanıp bağlanmadığı araştırılmalı, tapuya kayıtlı ise dava reddedilmeli, tapuya kayıtlı değilse dosyadaki deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde davalı Belediyeye iadesine,

Dosyanın Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.