Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1948 E. 2023/7639 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın zilyetlikle iktisabı iddiasına dayalı olarak tapuya tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetlikle iktisap şartlarını sağlayamadığı, taşınmazın imar ve ihya edilmediği ve kadastro çalışmaları sırasında taşlık ve bayır olarak tescil dışı bırakıldığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/344 E., 2022/423 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.06.2021 tarihli ve 2019/2004 Esas, 2021/5001 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının Gaziantep ili, ... İlçesi, ... köyünde etrafında köy boşluğu ve üçüncü kişilere ait tapulu taşınmazlar bulunan tahminen 2000 m² yüzölçümündeki yeri, üzerine konut, ahır, depo yaparak ve ağaç dikerek, etrafını da briket yapıyla çevirerek nizasız ve fasılasız 40 yılı aşkın zilyet olarak kullandığını, daha önceleri bu yer tamamen kayalık, taşlık ve bayır halindeyken konut, ahır, depo yaptığını belirterek dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın köyiçi mevkiinde yer alan köy boşluğu olup kamunun kullanımına açık bir yer olduğundan davacının zilyetliğinin söz konusu olmadığını, dava konusu yerin zilyetlikle iktisaba elverişli olmadığı gibi imar ihyaya da konu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş ve dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.06.2014 tarihli ve 2012/206 Esas, 2014/632 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davaya konu Gaziantep ili, ... ilçesi, ... köyünde kain, teknik bilirkişi ...'nin 07.10.2013 tarihli krokili raporunda C harfi ile gösterilen 1550,92 m²'lik tescil harici yerin davacı adına bulunduğu adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.12.2014 tarihli ve 2014/15832 Esas, 2014/14907 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın bulunduğu Oğuzeli İlçesi Belediye Başkanlığı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı davaya dahil edildikten sonra bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek sair yönler incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.09.2018 tarihli ve 2015/247 Esas, 2018/499 Karar sayılı kararı ile; davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konusu Gaziantep ili, Oğuzeli ilçesi, Kaşyolu köyünde kain, fen bilirkişi raporuna ekli korkide C harfi ile gösterilen 1550,92 m²'lik taşınmazın bulunduğu adanın en son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.06.2021 tarihli ve 2019/2004 Esas, 2021/5001 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm vermeye yeterli olmadığı, davacının dava dilekçesinde kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanmakla beraber yerel bilirkişi ve tanık beyanlarında taşınmazın üzerinde davacının babasına ait ev bulunduğu ve ölümü ile taşınmazın tamamen davacının zilyetliğine geçtiğinin belirtilmesi karşısında bu beyanlar üzerinde durulmadığı, taşınmazın evveliyatının ne olduğu, ilk olarak kimin zilyetliğinde bulunduğu, taşınmaz evveliyatında davacının babasına ait ise davacıya hangi hukuki yolla (taksim, satış, bağış vs) intikal ettiği sorulup saptanmadığı, ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporun, taşınmazın evveliyatının ne olduğu, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar ve ihyaya muhtaç yer ise imar ihya edilip edilmediği, edilmiş ise hangi tarihte ihya edildiği hususlarını belirleme yönünden son derece yetersiz olduğu halde bu rapora itibar edildiği, bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde harita mühendisi bilirkişinin her hangi bir değerlendirme içermeyen raporu ile yetinildiği, bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemeyeceği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2021/344 Esas, 2022/423 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın imar ihya edilmediği, tarıma elverişli hale getirilmediği hal böyle olunca Kadastro Kanunu'nun 17 nci maddesinde ve Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinin 1'inci fıkrasında yer alan şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine, taşınmazın talebi doğrultusunda Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; önceki yargılamalarda davacının zilyetliği konusunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı gibi keşif esnasında dinlenilen tanıkların da zilyetlik iddialarını doğruladıklarını, bozma kararından sonra yeniden keşif yapıldığını ancak dava konusu yerin baraj suları altında kalması neticesinde pek mümkün olmadığını, buna rağmen dava konusu yerin imar ihyası yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, davacının dava konusu yeri 40 yılı aşkın bir süredir nizasız ve fasılasız zilyet olarak kullandığı gibi yapıların bulunduğu yeri de imar ve ihya ettiğinin kanıtlandığını, dava konusu yerde davacıya ait yapılarla birlikte meyve bahçesi bulunduğunun da tespit edildiğini, dava konusu arazinin köy boşluğu olup kadastro çalışması sırasında taşlık ve bayır olduğu için tescil dışı bırakılmış olmakla Devletin hüküm ve tasarrufu altında da bulunmadığını, yine dava konusu yerlerde davacının komşularına ait aynı tür davaların tamamının kabul edilerek kesinleştiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 nci maddeleri ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna ve bozma kararına uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR :

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usule, kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III - 1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.