"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/59 E., 2022/303 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil, olmazsa tazminat, bu da mümkün olmazsa tenkis istekli davada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası ...’nin maliki olduğu 126, 69, 94, 3641, 4779, 4102, 3334, 170, 68, 1484, 2906, 4100, 3230, 7522 ve 7523 parsel sayılı taşınmazlarını ara malik kullanmak suretiyle davalı eşi ... ile diğer davalıların mirasbırakanı ...’ye (mirasbırakanın oğlu) satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmazsa bedelin yasal faiziyle tahsiline, bunun da mümkün olmaması halinde tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, mirasbırakan ...’ın, davacı ...’ın eşine kefil olması nedeniyle temlik öncesinde borca battığını, bu nedenle dava konusu taşınmazları bedeli karşılığında dava dışı ...’a sattığını, daha sonra taşınmazları ...’dan bedeli karşılığında kendilerinin satın aldığını, temliklerin muvazaalı olmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.02.2020 tarihli ve 2017/221 Esas, 2020/56 Karar sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 02.03.2021 tarihli ve 2020/920 E. 2021/345 K. sayılı kararıyla; temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 18.11.2021 tarihli ve 2021/1537 E. 2021/6920 K. sayılı kararıyla, "...hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Ne var ki, hükmün kuruluşu yönünden aynı isabetin sağlandığını söyleyebilme olanağı yoktur. Getirtilen kayıtlardan, mirasbırakan ...’ın 24/03/2017 tarihinde ölümü üzerine geriye mirasçı olarak davacı kızı ...’ı, davalı eşi ...’ı ve ölen oğlu ...’dan dolayı davalılar gelini ...ile torunları ... ve ...’i bıraktığı, mirasbırakanın dava konusu 15 parça taşınmaz ile dava dışı 2 parça taşınmazını 23/03/1992 ve 24/03/1992 tarihlerinde dava dışı ...’a ( ...’nin kayınbabası ) satış suretiyle devrettiği, ...’ın 10 parça taşınmazı bir kısım davalıların mirasbırakanı ...’ye 21/09/1992 ve 08/04/1997 tarihlerinde, kalan 7 parça taşınmazı da davalı ...’ye 08/04/1997 tarihinde satış göstererek temlik ettiği, davalı ...’ın dava konusu 1484 ve 3230 sayılı parselleri değişik tarihlerde üçüncü kişilere sattığı, 68 sayılı parselin ise DSİ tarafından kamulaştırıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece kurulan hükme gelindiğinde, üç yönden hata yapıldığı tespit edilmiştir. Şöyle ki;1- Satış veya kamulaştırma ile 3. kişilerin mülkiyetine geçen dava konusu 1484 ve 3230 sayılı parsellerin tazminat bedelinden davalı ...’ın, 68 sayılı parselin tazminat bedelinden ise diğer davalıların sorumlu tutulması gerekirken, üç taşınmaz için toplam 30.241,11 TL tazminatın tüm davalılardan tahsiline karar verilmesi hatalıdır. 2- Dava konusu 126, 69, 94, 3641, 4779, 4102 ve 3334 parsel sayılı taşınmazların ... adına kayıtlı iken, 07/09/2001 tarihinde davalı eşi ...ile davalı çocukları ... ve ...’a intikal ettiği, intikal eden payların eş ve çocuklar için farklılık gösterdiği açık iken, her birinden eşit oranda olacak şekilde pay iptaline karar verilmesi ile davalılar arasında pay dengesizliği yaratılması doğru değildir. 3- Dava konusu 68 sayılı parselin DSİ tarafından kamulaştırıldığı, taşınmaz mülkiyetinin bedele dönüştüğü, o halde kamulaştırma bedeli üzerinden davacının miras payına isabet edecek bedele hükmedilmesi gerekirken, anılan taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden sonuca gidilmesi de yerinde görülmemiştir. Hal böyle olunca, 6100 sayılı Kanun’un 297/2. fıkrası gözetilerek bir karar verilmesi..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 126, 69, 94, 3641, 4779, 4102, 3334, 170, 2906, 4100, 7522 ve 7523 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescile, kamulaştırılan 68 parsel sayılı taşınmaz yönünden ve dava dışı 3. kişiye devredilen 1484 ve 3230 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise bedele hükmedilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olduğunu, mirasbırakanın davacının eşinin borçlarına kefil olduğunu, borçlar ödenmeyince dava konusu taşınmazların satışa çıkarıldığını, davacı ve ailesi borca batık duruma düşünce mirasbırakanın dünürü olan dava dışı ...'un devreye girip taşınmazlarını bedelini ödeyerek satın aldığını, tanıkların da bu yönde beyanda bulunduklarını, davanın reddinin gerektiğini, ayrıca mahkemece iptal-tescil hükmü kurulan taşınmazlar hakkında pay hesaplamasının hatalı yapıldığını, bedele hükmedilen taşınmazlar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, temliklerin muvazaalı olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat, bunun da mümkün olmaması halinde tenkis isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 4721 sayılı TMK'nın 706 ncı, 6098 sayılı TBK'nın 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri 297 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, dava konusu 126, 69, 94, 3641, 4779, 4102 ve 3334 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalılar ...,...,... adına kayıtlı payların "davacının miras payı oranında iptaline" karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde "davalıların miras payları oranında iptaline" karar verilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalılar vekilinin değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile,
Hükmün 1. bendinin hükümden çıkarılarak, yerine 1. bent olarak; "... köyünde bulunan 126, 69, 94, 3641, 4779, 4102 ve 3334 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar ..., ... ve ... adlarına kayıtlı payların davacının miras payı (6/16) oranında iptali ile iptaline karar verilen payın davacı adına tesciline, kalan payın davalılar üzerinde bırakılmasına," cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,
20.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.