"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1748 E., 2023/76 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/143 E., 2022/221 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 112 ada 26 parsel sayılı taşınmazın 4000 metrekarelik bölümünün tapu kaydı kapsamında kaldığını, davacıya ait 112 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte bir bütün halinde kullanıldığını iddia ederek çekişmeli 112 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu öne sürerek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazın üzerinde imar-ihya yapılmadığı, zilyetlikle kazanılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik bilirkişi ve inşaatçı bilirkişi raporu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin raporunun hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerde ev kalıntısının ve su kuyusunun görüldüğüne dair kısmı, 03.08.1982 tarih, cilt 100, sahife 70, sıra 120 sayılı tapu kaydı dikkate alındığında dava konusu yerin evveliyatının davacının babasına ait olduğunu, babasının sağlığında davacının taşınmazı satın aldığı ve adına tescil ettirdiğini, dava konusu yerin davacıya ait olduğu sabit olduğu halde, belirtilen bilirkişi raporlarına, tapu kaydına ve beyanlara aykırı olarak davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hava fotoğraflarında taşınmazın imar ve ihya edilmediği, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenlerisüresinde
Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir .
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14'üncü ve 20 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi,
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda, Sivas ili, ... ilçesi, ... köyü, 112 ada 26 parsel sayılı 66.874,66 m2 yüzölçümlü taşınmaz 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında "Hali Arazi" vasfıyla Maliye Hazinesi adına tespit edilmiş, ... Kadastro Mahkemesinin 2008/365 E., 2010/132 K. sayılı dosyasıyla tespite itiraz edilmiş, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 02.06.2011 tarih , 2010/5652 E., 2011/3736 K. sayılı kararıyla ile 05.09.2011 tarihinde kesinleşerek 61.602,18 m2 olarak tapuya tescil edilmiştir.
2. Davacı, çekişmeli taşınmazın babasından satın aldığını o tarihten beri zilyetliğinde olduğunu iddia ederek, tapu kaydına dayanmıştır. Mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Mahkemenin zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığı tespiti doğru ise de, davacı, satın alma iddiasının dayanağı olarak tapu kaydına dayandığı halde davacının dayanağı 03.08.1982 tarih 120 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip zemine uygulanmamış, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalıp-kalmadığı belirlenmeden hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazlar yönünden zilyetlik süresinin önem arzetmediği de göz önünde bulundurulmadan, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacı tarafın dayandığı 03.08.1982 tarih 120 sıra numaralı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa kroki ve haritası Tapu Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından ayrı ayrı sorulup getirtilmeli; tapu kaydı ile tedavüllerinin kadastro sırasında revizyon görüp görmediği mercilerinden sorularak varsa revizyon gördüğü taşınmazlara ait kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örnekleri ve tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtları istenmeli; yine taşınmazı çevreleyen komşu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının onaylı örnekleri ile varsa dayanağını oluşturan kayıtlar ve kadastro sonucu oluşturulan tapu kayıtları getirtilmeli; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında, davacı tarafın dayandığı tapu kaydı, varsa krokisi/haritası zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının krokisinin/haritasının bulunmaması veya uygulanamaması durumunda, tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli; bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenerek tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı kesin olarak tespit edilmeli; tapunun gayrisabit hudutlu olduğunun anlaşılması halinde miktarı itibariyle geçerli olacağı göz önünde bulundurulmalı; teknik bilirkişiden yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırları ve uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı; taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde zilyetlikle kazanım şartları da oluşmadığı gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
İstek halinde peşin yatırılan harcın temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.