"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/430 E., 2023/58 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin daha önce Almanya’da yaşaması nedeniyle o ülkeden işsizlik maaşı aldığını, Türkiye’ye döndüğünde maaş almaya devam edebilmesinin Türkiye’de malvarlığının bulunmaması koşuluna bağlı olduğunu, bu nedenle maliki olduğu 1208 ada 10 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1, 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümleri muvazaalı olarak davalı kızı ...’a satış gibi göstererek devrettiğini, davalının alım gücü olmadığı gibi taşınmazı hiçbir zaman kullanmadığını, 3 bağımsız bölümde müvekkilinin, annesinin ve kirasını davacıya ödeyen kiracının oturduğunu, davacının iki çocuğunun daha bulunması nedeniyle eldeki davanın açıldığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraf muvazaasına dayanan tarafın bu hususu ancak yazılı delille kanıtlayabileceğini, satışın rızai olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2019 tarihli ve 2018/68 Esas, 2019/378 Karar sayılı kararıyla; davacının bizzat yaptığı işlemin muvazaalı olduğunu iddia etmesinin mümkün olmadığı, hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemeyeceği, böyle bir hak talebinin TMK’nın 2 nci maddesine de aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 25.11.2021 tarihli ve 2019/2207 Esas, 2021/2193 Karar sayılı kararıyla; delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafın muvazaalı olarak kurulduğunu iddia ettiği akdin tarafı olması nedeniyle muvazaa iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiği, ancak davacı tarafından yazılı delil sunulmadığı gibi davacının yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 25.04.2021 tarihli ve 2022/773 Esas, 2022/3478 Karar sayılı kararıyla; “...Dosyanın incelenmesinde, davacının maliki olduğu 1, 2 ve 3 numaralı bağımsız bölümleri 8.10.2013 tarihinde davalı kızı ...’ye devrettiği, yargılama sırasında davacı tanıklarının dinlendiği, davacı vekilinin 18.07.2019 tarihli duruşmada davalı asilin gerçeği söyleyeceği inancında olduklarını belirterek isticvap talebinde bulunduğu, Mahkemece isticvap talebi gerekçe gösterilmeksizin reddedilerek karar verildiği anlaşılmıştır. İsticvap, bir tarafın kendi aleyhine olan belli bir vakıa hakkında mahkeme tarafından dinlenmesi anlamına gelmekte olup davanın aydınlatılmasına katkıda bulunan bir usul işlemidir. İsticvap, bizzat taraf davet edilmek suretiyle yapılır ve usulüne uygun davetiyeye rağmen taraf isticvap için mahkemeye gelmezse isticvap edilen vakıa ikrar edilmiş sayılır. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, Mahkemece davacının isticvap talebinin HMK’nın 169. v.d. maddeleri uyarınca değerlendirilmesi ve toplanan ve toplanacak tüm delillerin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir" gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Daire bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, bozma ilamında özetle davacı vekilinin isticvap talebinde bulunduğu ve Mahkemece gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğinin belirtildiği, davacı vekilinin 06.12.2022 tarihli beyan dilekçesi ile isticvap metnini dosyaya sunduğu ve davalı asile isticvap davetiyesi çıkartıldığı, davalı asilin 08.12.2022 tarihli celsesinde hazır olduğu ve isticvap edildiği, bozma ilamında belirtilen eksikliklerin giderildiği, ayrıca araştırma yapılmadığı, hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak bir hak talep edemeyeceği, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunamayacağı gerekçeleri ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ve aşamalarda ileri sürdüğü iddialarını yineleyip davacının taşınmazlarını satmasını gerektirecek bir ihtiyacının olmadığını, ayrıca davalının da alım gücünün bulunmadığını, babasına bir bedel ödemediğini, bu hususla ilgili müvekkili ve eşi arasındaki Nevşehir Aile Mahkemesinin 2019/875 Esas sayılı dosyasında 3 nolu celsede tanık olarak dinlenen davalının eşi ...'ın "eşim davalıdan bir ev almıştır.." şeklinde, 4 nolu celsede de tanık olarak dinlenen davalı ...'ın "babamla aramda evden dolayı husumet vardır. Babam evini bana devretmişti.. .. nedeni bana verdiği ev olamaz.." şeklinde beyanda bulunduklarını, ancak bu beyanlarda da görüleceği üzere davalının dava konusu evi bedel karşılığında almış olduğuna dair bir ifade bulunmamakla birlikte işbu dava kapsamında dava konusu taşınmazın bedelinin ödenmiş olduğuna dair bir belge ya da delil de sunulmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraf muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu 1208 ada 10 parsel sayılı taşınmazlardaki 1-2 ve 3 nolu bağımsız bölümlerini 08.10.2013 tarihli satış işlemi ile davalı kızı ...'ye temlik ettiği, Dairenin bozma kararı sonrası Mahkemece davalının isticvabına karar verildiği, davalının 08.12.2022 tarihli duruşmada dava konusu evleri davacı babasının kendisine sattığını, emaneten değil gerçekten satın aldığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle HMK'nın 190 ıncı ve TMK'nın 6 ncı maddeleri uyarınca davanın ispat edilemediği anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.