Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2787 E. 2024/2980 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetlik ve miras hukuku kapsamında kimin adına tescil edileceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve asli müdahillerin mirasçı oldukları kök mirasbırakanın terekesindeki taşınmazın zilyetliği, davacının dava ehliyeti, mirasçılık belgesi, taşınmazın sulu/kuru tarım arazisi niteliği, diğer mirasçıların hakları ve kadastro tutanaklarının getirtilmesi gibi hususların yeterince araştırılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/114 E., 2022/621 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı dava dilekçesinde; Kahramanmaraş ili, Dulkadiroğulları ilçesi, ... köyünde bulunan doğusu-batısı ve güneyi 636 parsel sayılı taşınmaz, kuzeyi 634 parsel sayılı taşınmaz ile çevrili yaklaşık 40 dönümlük taşınmazın, 1970 yılında bölgede yapılan kadastro çalışmaları sonucunda tescil harici bırakıldığını, taşınmazın 40 yıl kadar babası, 20 yıldır da kendisi tarafından malik sıfatı ile nizasız fasılasız olarak kullanıldığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya kamunun yararlandığı yerlerden olmadığını ileri sürerek adına tescilini istemiştir.

2.Asli Müdahil ..., çekişmeli taşınmazı kardeşleri ile birlikte kullandıklarını davacının kendilerinden habersiz şekilde dava açtığını ileri sürerek, davanın kabulü ile taşınmazın davacı ile birlikte adına tescilini istemiş, 04.09.2018 tarihli celsede taşınmazın tüm mirasçılar adına payları oranında tescilini istemiştir.

3.Asli Müdahil ..., çekişmeli taşınmazı kardeşleri ile birlikte kullandıklarını davacının kendilerinden habersiz şekilde dava açtığını ileri sürerek, davanın kabulü ile taşınmazın mirasçılar adına tescilini istemiş, 04.09.2018 tarihli celsede taşınmazın tüm mirasçılar adına payları oranında tescilini istemiştir.

4.Asli Müdahil ..., mirasbırakan ...'in dedesi olduğunu, çekişmeli taşınmazı dedesinden sonra babası ... ve amcalarının, babasının ölümü ile kendisi ve kardeşlerinin kullandığını ileri sürerek payları oranında mirasçılar adına tescilini istemiş, 04.09.2018 tarihli celsede taşınmazın tüm mirasçılar adına payları oranında tescilini istemiştir.

5. Asli Müdahil ..., mirasbırakan ...'in dedesi olduğunu, babası ...'nın öldüğünü, kardeşi ... gibi kendisinin de pay sahibi olduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

6. Asli Müdahil ..., mirasbırakan ...'in dedesi olduğunu, babası ...'nın öldüğünü, kardeşi ... gibi kendisinin de pay sahibi olduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir.

7. Asli Müdahil ..., mirasbırakan ...'in dedesi olduğunu, annesi ...'ın öldüğünü, kendisinin pay sahibi olduğunu ileri sürmüş, 13.10.2021 tarihli dilekçe ile taşınmazın kök mirasbırakan ...'in tüm mirasçılarına ait olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2010/1057 E. 2014/804 K. sayılı kararıyla;davanın kabulü ile, fen bilirkişilerin 01.07.2013 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 51.665,59 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 2.558,31 metrekare miktarlı yerlerin ayrı ayrı parsel numarası verilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 26.10.2017 tarihli 2015/13325 E. 2017/7011 K. sayılı kararıyla;“...Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması suretiyle taraf teşkili sağlanmalı, ayrıca yine davanın niteliği gereğince 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5 inci maddelerinde belirtilen ve mahkemece yapılmadığı anlaşılan ilanların yapılarak itiraz süresi beklendikten sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir..." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;dava konusu taşınmazın öncesinde kök mirasbırakanın kullanımında olduğu, ölümünden sonra ise mirasçılar adına bir kısım diğer mirasçıların kullandığı, kök mirasbırakanın terekesine ait olan taşınmazda mirasçıların tümü adına zilyetliğin devam ettiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmazın dava tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile davacı tarafından koşullarına uygun olarak tasarruf edildiği, bilirkişi raporlarına göre taşınmazın orman sayılmayan, zilyetlikle iktisabı mümkün ve özel mülkiyete konu olan yerlerden olduğu, Kadastro Kanununun 14 üncü ve 17 nci maddeleri gereği masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli arazi haline getirildiği, davacı ve asli müdahiller haricinde hak iddia eden bir başka kişi bulunmadığı, fen bilirkişilerin 01.07.2013 tarihli rapor krokisinde A harfi ile gösterilen 47.553,06 m2 ve B harfi ile gösterilen 2.558,31 m2 miktarlı yerlerin ayrı ayrı parsel numarası verilerek davacı ve asli müdahiller adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Mahkeme kararının Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin davaya dahil edilmesi ve yasal ilanların yapılması için bozulduğunu, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada davaya müdahil olan mirasçılar yönünden de miras payı oranında tescil kararı verilmiş olmasının hatalı olduğunu, mirasbırakan ...'in taşınmazı 1985 yılında davacıya verdiğini, o tarihten beri davacı dışında kullanan olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, davacının dava dilekçesinde 40 dönüm miktarlı taşınmazın tescilini istediği halde Mahkemece talep aşılarak karar verildiğini, eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini, davacı ve asli müdahiller arasında taşınmazın kullanımı konusunda uyuşmazlıklar bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 nci, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 640 ıncı, 713/1 inci maddeleri

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının Kahramanmaraş ili, Dulkadiroğulları ilçesi, ... köyünde 1970 yılında yürürlükte olan 766 sayılı Tapulama Kanununa göre yapılan kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici çalılık olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tescil istemiyle açılan davada, Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, taraf teşkili ve yasal ilanların yapılması gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece davanın kabulü ile davacı ve müdahale talebinde bulunan mirasçılar adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

Şöyle ki, davacı dava dilekçesinde, taşınmazın babasından kendisine kaldığını ileri sürerek dava açmış, asli müdahiller taşınmazın mirasbırakan ...'e ait olduğunu, mirasbırakanın sağlığında taksim yapmadığını, taşınmazı davacıya devretmediğini, ölümünden sonra tüm çocukları tarafından kullanıldığını ileri sürmüşler, Mahkemece bozma kararı öncesi davacı adına, bozma kararı sonrası davacı ve müdahiller adına tescil kararı verilmiş, gerekçeli kararda çelişkili olacak şekilde

taşınmazı mirasbırakan ...'in kullandığı, ölümündün sonra mirasçılar adına bir kısım mirasçıların kullandığı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanına göre dava tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile davacı tarafından kullanıldığı belirtilmiş, davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadığı gibi mirasbırakan ..., asli müdahiller ve dava dışı diğer mirasçılar yönünden taşınmazın bulunduğu çalışma alanında kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı da araştırılmamış, ayrıca DSİ Bölge Müdürlüğü'nün 20.02.2012 tarihli yazı cevabında, dava konusu mevkide DSİ tarafından sulama yapılmadığı, İl Özel İdaresinin 17.02.2012 tarihli yazı cevabında dava konusu mevkide devlet eliyle sulama yapıldığı belirtilmiş, 29.07.2013 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda taşınmazın sulu-kuru durumu değerlendirilmiş ancak sulu ya da kuru tarım arazisi belirtmesi yapılmamış, 22.12.2020 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu değerlendirilmiş, Mahkemece taşınmazın sulu-kuru tarım arazisi olup olmadığı değerlendirilmeden davanın kabulü ile A harfi ile gösterilen 47.553,06 m2 ve B harfi ile gösterilen 2.558,31 m2 miktarlı taşınmazların tesciline karar verilmiştir.

Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, çekişmeli taşınmazın mirasbırakan babasından kendisine ne şekilde intikal ettiği hususunda açıklama istenmeli; taksim, bağış, satın alma vs. gibi nedenlerden birine dayanması durumunda, bu hususu kanıtlaması için kendisine süre ve imkan tanınmalı, taşınmazın mirasbırakan ... tarafından davacıya devredilmediği anlaşılırsa, müdahale talep eden mirasçılar ..., ..., ... ve ... bütün mirasçılar adına tescil istediğinden, mirasbırakan ...'in tüm mirasçıları tespit edilerek tebligat yoluyla davadan haberdar edilmeli, mirasçıların tamamının davaya katılımı sağlanmalı, bunun mümkün olmaması hâlinde tüm mirasçılardan muvafakat alınmalı veya terekeye temsilci atanarak davaya devam edilmeli, mirasbırakan ..., asli müdahiller ve dava dışı mirasçıların aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edindiği sulu ve kuru arazi bulunup bulunmadığı ve miktarı Tapu, Kadastro ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak; varsa söz konusu taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tutanak örnekleri ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı örnekleri getirtilmeli, taşınmazın sulu-kuru tarım arazisi olup olmadığı hususundaki çelişki giderilmeli, sulama var ise ne zamandan beri sulandığı tespit edilmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü madde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemesi gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, değinilen hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

İstek halinde yatırılan peşin harcın davacıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.