"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TARİHİ : 26.03.2003
KARAR : Kabul
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ve asli müdahiller, kayden miras bırakan ... adına kayıtlı bulunan 1286 parsel sayılı taşınmazı davalı ... (...) ...’ın isim benzerliğinden yararlanarak köy muhtarından aldığı sahte ilmuhaber ile adına tashih suretiyle tescil ettirdiğini, daha sonra taşınmazı muvazaalı olarak davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmazı kadastro tespiti öncesinden başlamak üzere yıllardır malik sıfatıyla kullandığını, davalıların anılan yerde bir zilyetliklerinin olmadığını ileri sürüp tapu kaydının iptali ile tespit maliki muris kanalı ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1.Davalı ..., dava konusu taşınmaza ait kadastro tespitinin ... kızı ... adına olduğunu, davacının annesi olan ...’in ise baba adının ... olduğunu,taşınmazın kendisine ait olduğunu, bu nedenle yapılan kayıt düzeltme ve temlik işlemlerinin de yasal olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
2.Davalı ..., taşınmazın Veli kızı ... adına kayıtlı olduğunu, bedeli karşılığında taşınmazı satın aldığını ve iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.06.2008 tarihli ve 2003/269 Esas, 2008/296 Karar sayılı kararıyla, davacı ve müdahillerin iddialarının sabit olduğu, kayıt maliki ...’in iyi niyetli bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 17.11.2009 tarihli ve 2009/8234 Esas, 2009/12018 Karar sayılı kararıyla; "Dosya içeriğine, toplanan delillere, özellikle Mahkemece yapılan araştırma ve soruşturmaya göre; davacıların iddiasının sübut bulduğu saptanarak davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Buna göre, davalı ...’nin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalı ...’in temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, hükme elverişli olmayacak nitelikteki soruşturmaya dayalı olarak yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmadığı gibi, ölümle hukuki şahsiyeti son bulan miras bırakan ... kızı ... adına tescil kararı verilmesi de ... Medeni Yasası'nın 28. maddesine aykırıdır.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.03.2014 tarihli ve 2010/167 Esas, 2014/213 Karar sayılı kararıyla, son kayıt maliki davalı ... ...’nin iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
C.İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı ve asli müdahiller vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 10.03.2021 tarihli ve 2021/720 Esas, 2021/1344 Karar sayılı kararıyla; “Hemen belirtilmelidir ki; Dairenin 17.11.2009 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere davalı ... adına oluşan kaydın yolsuz olduğu açık olmakla; çözümlenmesi gereken ihtilaf; son malik davalı ...’in iyi niyetli olup olmadığı, bir başka ifadeyle TMK 1023. madde koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağıdır.Getirtilen nüfus kayıtlarından, davalı ...’in ... ili merkez ilçesinden 1946 doğumlu olduğu, dinlenen tanık beyanlarından, davalı ...’nin köy muhtarı tarafından düzenlenen ve sahteliği sabit olan il muhaber ile tapuda düzeltim yaptırdıktan sonra, satış isteğini muhtara bildirdiği, davalı ...’in köy muhtarının arkadaşı olup, temlikten önce de köyde çok kez görüldüğü, köy halkı tarafından taşınmaz malikinin mirasçılarının çok olduğu ve yerin satılma durumunun olmadığının ...’e söylendiği, alımdan sonra ise taşınmazın kullanılmadığı anlaşılmaktadır. O halde; davalı ...’in yolsuz tescil olgusunu bildiği veya bilebilecek konumda olduğu sabit görülmekle, temlikinde iyi niyetli olmadığı, başka bir ifade ile TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır. Hâl böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D.Mahkemesince İkinci Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar
... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.09.2021 tarihli ve 2021/275 Esas, 2021/712 Karar sayılı kararıyla, davalı ... adına oluşan kaydın yolsuz olduğu, son kayıt maliki davalı ...’in de temlikinde iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın ... tarafından bedeli ödenerek satın alındığını,...’in iyi niyetli malik olduğunu, davacı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulması istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 ... maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
2. TMK’nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024 üncü maddesinin birinci fıkrasında “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.”, 1024 üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1024 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında “ Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 28/1. maddesinde "Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer."
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Ancak harç kamu düzeni ile ilgili olduğundan temyiz eden tarafın sıfatına bakılmaksızın re'sen gözetilmesi gerekmektedir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri 29.200,00 TL olup, bu değer üzerinden nispi karar-ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, eksik karar-ilam harcına hükmedilmiş olması, yine ölümle hukuki şahsiyeti son bulan mirasbırakan ... kızı ... adına tescil kararı verilmesi isabetsiz ise de, bu hususlar yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile hükmün 1 ve 3 numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkarılarak yerlerine 1.bent olarak ; “1-Davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü,... mevkii 1286 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile kök mirasbırakan ... ve ... kızı ...’in veraset ilâmındaki miras payları oranında mirasçıları adına tesciline” ve 3.bent olarak “ 3- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.994,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 13,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.981,55 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına” cümlelerinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın talep halinde temyiz edene iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.