"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1778 E., 2023/653 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/238 E., 2021/229 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalı torunu ...'nın güveninden faydalanıp ev ile ilgili yasal işler için olduğunu söyleyerek satış yetkisi içerir şekilde kendisini vekil tayin ettirdiğini, davalı torunun anılan vekaletname ile maliki olduğu 45666 ada 16 parsel sayılı taşınmazdaki 15 numaralı bağımsız bölümünü annesi olan davalı ...’a temlik ettiğini, devirden haberi olmadığını, satış iradesinin bulunmadığını, yeterli okuma yazması olmadığını, sadece ismini yazabildiğini ve imza atabildiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa rayiç bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; davalı ...'un annesi olan davacıdan kendisine ev alması için kredi çekmesini istediğini, davacının söz konusu krediyi çektiğini, krediye konu evi aldığını ve bu kredi taksitlerini İlknur'un ödemeye başladığını, evin İlknur adına alındığını, sonrasında kaydı üzerine alabilmek için vekaletname çıkarıldığını, davacının da eşinden boşanması üzerine annesi ile arasının bozulduğunu, çekilen kredinin bizzat düzenli ve eksiksiz olarak davalı ... tarafından ödendiğini, açılan davayı kabul etmediğini, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanlarına göre çekişmeye konu edilen bağımsız bölümün davalı ...'a alındığı, alındıktan sonra davalılar tarafından kullanıldığı, gelen kredi belgelerine göre çekilen konut kredisinin taksitlerinin davalıca ödendiği, davacının taşınmazı kullanmadığı, adres kayıt sistemine göre davacının çekişmeye konu edilen taşınmazının hiç bildirilmediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesini yineleyerek davalıların kötüniyetli olarak eylem birlikteliği içerisinde davacıyı zararlandırma kastıyla hareket ettiklerini, davaya konu taşınmazın diğer davalıya 18.06.2018 tarihinde satış yapılması işleminden yaklaşık 6 ay sonra davacının emekli olduğunu, emeklilik sonrası oturmak için aldığı taşınmazın kötü niyetli olarak satış yoluyla diğer davalıya devrinin sağlandığını, Yerel Mahkemenin eksik inceleme ve araştırma yaptığını ileri sürerek kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanlarından anlaşıldığına göre taşınmazın davalı ... adına konut kredisi çekilmek suretiyle davacı tarafından alındığı, çekilen kredilerin davalı ... tarafından ödendiği, bağımsız bölümün alındığından beri davalı tarafından kullanıldığı, davacının Mernis ve yurt içi ikamet adreslerinin satın alma tarihinden itibaren çekişme konusu taşınmaz olmadığı, davacının dava açılmadan önce mülkiyet hakkını ortaya koyan bir davranış içinde bulunmadığı, yine tanık beyanlarına göre davacının eşinden boşanması ve ailesi ile arasının açılması neticesinde eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından çekişme konusu taşınmazın satış suretiyle temlikinin vekalet görevinin kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin ve davalıların el ve iş birliği içinde hareket ettikleri ve iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya içerisindeki bilgi, belge ve tanık beyanları dikkate alınmaksızın hukuki nitelendirmede hataya düşülerek hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazı konut kredisi kullanmak üzere davacının satın aldığını, kredinin çekilmesi ve taksitlerinin ödenmesi ile ilgili süreçte yanıltılarak yönlendirildiğini, bilgisizliğinden faydalanılarak elinden hem parasının alındığı hem de kredi borcu altına girerek edindiği evin alındığını, kendisi tarafından ödenen taksitlerin de olduğunu, şimdiye kadar kredi taksitlerinin kendisine ait evin kirası ile ödendiğini, şimdi kira gelirinden de mahrum bırakıldığını, hukuki nitelendirilmede hata yapıldığını, davalı ...'ın vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı değerinin çok altında annesine devrettiğini, davalı ...'ın kendisine olan güveninden faydalanarak ve ev ile ilgili yasal bir takım işler için gerekli olduğunu belirterek satış yetkisi içeren bir vekaletname aldığını, vekaletnamenin içeriğinden ve konusundan davacının haberi olmadığını, okuma ve yazması olmamasından faydalanıldığını, tanık beyanlarının iddialarını doğruladığını, Mahkeme gerekçesinde davalı tarafın iddiaları dışında adres kayıt sistemine bağlı olarak değerlendirme yapıldığını, taşınmazın kiraya verildiğinin davalı tarafça da kabul edilmesine rağmen bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadığını, davalı ...'ın cevap dilekçesindeki ikrar niteliğindeki beyanlarının dikkate alınmadığını, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) 506 ncı maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nin 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden; .... Noterliğinin 26.12.2017 tarihli ve 45505 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacının davalı torunu ...'ı vekil tayin ettiği, davalı ...'ın da anılan vekaletname ile davacının kayden maliki olduğu 45666 ada 16 parsel sayılı taşınmazdaki 15 numaralı bağımsız bölümü davalı annesi İlknur'a temlik ettiği görülmüştür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yüklenilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.