Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2943 E. 2024/862 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında tek erkek çocuğuna yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mirasbırakanın taşınmazı satın alırken kullandığı kredilerin ödenmesinde davalı oğlunun katkısının bulunduğu, davalının babasıyla aynı evde yaşadığı ve küçük yaşlardan beri çalışarak aile bütçesine katkı sağladığı hususları gözeterek, devrin mal kaçırma amacıyla değil minnet duygusuyla yapıldığı kanaatine vararak yerel mahkemenin davayı reddeden kararını bozmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/607 E., 2022/717 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan babaları ...’ın maliki olduğu 172 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümü satış suretiyle davalı oğluna devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, devir tarihinde davalının alım gücünün bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, temlik tarihinde alım gücü olduğunu, taşınmazın bir kısmının tapusuz olduğunu, tapusuz kısma ilişkin vergilerin yıllardır kendisi tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 10.06.2014 tarihli ve 2012/456 Esas, 2014/269 Karar sayılı kararıyla; davalının taşınmazın yapımına katkı sağladığı, evin en büyük ve tek erkek çocuğu olması nedeniyle çalışarak eve gelir getiren davalının hem kız kardeşleri olan davacılara hem de anne ve babasına bakması nedeniyle taşınmazın temlik edildiği, devrin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 03.10.2017 tarihli ve 2014/21888 Esas, 2017/4881 Karar sayılı kararı ile, eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemece 05.03.2020 tarihli ve 2018/37 Esas, 2020/166 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın dava konusu taşınmazı satın alabilecek birikimi bulunmadığı, davalının işvereninden bir miktar borç aldığı ve bu borcun davalının ücretinden yapılan kesinti ile ödendiği, taşınmazın da bu nedenle davalıya temlik edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

Dairenin 07.03.2022 tarihli ve 2020/2227 Esas, 2022/1822 Karar sayılı kararı ile; temlik tarihinde tarafların da dava konusu taşınmazda mirasbırakan ile birlikte yaşadıkları, davacı tanığı olarak dinlenen ...’in ifadesinden mirasbırakanın taşınmazı 1974 yılında teknesini satarak ve kredi çekerek satın aldığı, kredi borcunun bir kısmını davalının işvereninden aldığı borç ile ödediği anlaşılmakta olup dava konusu taşınmazda ailesi ile birlikte oturan ve satış bedelinin bir kısmını teknesini satarak ödediği sabit olan mirasbırakanın, taşınmazın tamamını devir tarihinde 25 yaşında olan tek erkek çocuğuna temlik etmekteki asıl irade ve amacının kız çocuklarından mal kaçırmak olduğu için davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince İkinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, satılan teknenin batık olduğunu, bedelinin yok denecek kadar az olduğunu, teknenin değerinin araştırılmadığını, kredileri ve işyerinden alınan borçları kendisinin ödediğini, tanık ...'nin de bu durumu beyan ettiğini, mirasbırakan ölenen kadar kendisinin baktığını, mirasbırakanın krediyi ödemediğini, takip yapıldığını, patronundan aldığı para ile ödemeyi kendisinin yaptığını, küçük yaştan itibaren çalıştığını, davacı tanıklarının lehine beyanlarına rağmen davanın kabul edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nin geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 5.123,25 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere

06.02.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Muhalif)

...

- KARŞI OY -

Dava, muris muvazaası nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. İlk Derece Mahkemesince (İDM) davanın reddine karar verilmiş, Dairenin 07.03.2022 tarihli ve 2020/2227 Esas, 2022/1822 Karar sayılı kararı ile; temlik tarihinde tarafların da dava konusu taşınmazda mirasbırakan ile birlikte yaşadıkları, davacı tanığı olarak dinlenen ...’in ifadesinden mirasbırakanın taşınmazı 1974 yılında teknesini satarak ve kredi çekerek satın aldığı, kredi borcunun bir kısmını davalının işvereninden aldığı borç ile ödediği anlaşılmakta olup dava konusu taşınmazda ailesi ile birlikte oturan ve satış bedelinin bir kısmını teknesini satarak ödediği sabit olan mirasbırakanın, taşınmazın tamamını devir tarihinde 25 yaşında olan tek erkek çocuğuna temlik etmekteki asıl irade ve amacının kız çocuklarından mal kaçırmak olduğu için davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. İDM'ce Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizin Sayın Çoğunluğunca da anılan karar onanmıştır.

Sayın Çoğunlukça aramızda oluşan uyuşmazlık, davada muris muvazaası olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

Tüm dosya kapsamında dava konusu taşınmazın muris bırakan tarafından borç para alınarak satın alındığı muris bırakanın bu borcu ödemekte zorluk çektiği tek erkek çocuğu olan davalının çok küçük yaştan beri çalıştığı babasıyla aynı konutta yaşadığı ve satın alınan evin borcunu ödeme hususunda babasına katkıda bulunduğu son olarak evin borcu nedeniyle haciz işlemi uygulanması üzerine mirasbırakanın davalının patronundan borç para aldığı ve patronun davalının haftalığından maaşından kesinti yaptığı mirasbırakan ve davalının evin geçimini uzun süre birlikte gerçekleştirdikleri, davacıların da devir işleminden haberdar oldukları tüm dosya kapsamından ve özellikle davacı tanığı ...'in beyanlarından anlaşılmakla davacının amacının diğer mirasçılardan mal kaçırmak değil minnet duygusu ile hareket etmekten kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar murisin teknesini satarak kredi borcunun bir kısmını ödediği iddia edilmiş ise de anılan tanığın beyanından deniz motorunun batık bir motor olduğu dolayısıyla davalının motorun değerinin çok cüzi olduğu yönündeki savunmasının da desteklendiği görülmektedir.

Açıklanan nedenlerle İDM kararının bozulması gerekirken Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki onama kararına iştirak edilememiştir.