Logo

1. Hukuk Dairesi2023/3892 E. 2024/4302 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle davalıya devrettiği taşınmazların muris muvazaası ve ehliyetsizlik nedeniyle iptal ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın akit tarihinde fiil ehliyetinin bulunduğu, davalının mirasbırakana baktığı, devredilen taşınmaz miktarının makul olduğu ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ivazlı akit olması sebebiyle tenkise konu olamayacağı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2420 E., 2023/279 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/90 E., 2020/70 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukukî nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemli davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hem mirasbırakanın evinde kaldığını, hem de yıllardır mirasbırakanın tarlalarının kirasını aldığını, mirasbırakanın başka taşınmazlarının da 3-4 yıl önce 750.000 TL bedelle satılarak 230.000'er TL taraflara verildiğini, mirasbırakanın bu satışlardan kendisine ayırdığı 40.000 Amerikan dolarını da davalının aldığını, üstelik tarafların ortak mirasbırakanı ...’ın ölmeden kısa süre önce İstanbul ili, Çekmeköy ilçesi, Sırapınar mahallesinde kain 200 ve 350 parsel sayılı taşınmazlarını da mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak 04.08.2015 tarihli ve 12526 yevmiye sayılı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı oğluna devrettiğini, halbuki mirasbırakanın bakıma ihtiyacı olmadığını, dava konusu taşınmazların terekenin büyük çoğunluğunu oluşturduğunu ileri sürerek dava konusu 200 ve 350 parsel sayılı taşınmazların davalı adına tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescilini, olmazsa tenkisini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mirasbırakanın ölüm tarihi ve öncesinde akıl sağlığının yerinde olduğunu, dava konusu ölene kadar bakım sözleşmesinde mirasbırakanın mirastan mal kaçırma amacı ve muvazaanın olmadığını, davacı ...'ın 1.500.000 TL karşılığında mirasbırakan adına kayıtlı dava dışı 76 parsel sayılı taşınmazdaki miras payından feragat ettiğini, feragat sözleşmesinin ekinde de ölene kadar bakım sözleşmesinin ekindeki sağlık raporunun bulunduğunu, aynı sağlık raporuna istinaden mirasbırakanın dava dışı bir kısım taşınmazlarının 2012 ilâ 2015 yılları arasında satıldığını, ölene kadar bakım sözleşmesi ivazlı olduğu için tenkise tabi olmadığını, mirasbırakanın ölene kadar davalının sosyal güvencesinden yararlandığını, davacıların mirasbırakan ve eşiyle ilgilenmediklerini, prostat hastası olan mirasbırakana ve Alzheimer hastası olan eşine davalının baktığını, mirasbırakanın bezini davalının değiştirdiğini, mirasbırakanın 30 dönüm taşınmazının 7 dönümünün satılarak parasının davacı ...'a verildiğini, Bayram'ın isteğiyle hayvanların satıldığını, davaya konu taşınmazların mirasbırakanın terekesinde cüzi değerde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2020 tarihli ve 2016/90 Esas, 2020/70 Karar sayılı kararıyla; Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 21.11.2018 tarihli raporuna göre mirasbırakanın akit tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu, mirasbırakana davalının baktığı, mirasbırakanın maliki olduğu dava dışı iki parça taşınmazını satıp satış bedelini çocukları arasında paylaştırdığı, terekesinde 10 dönüme yakın taşınmaz bıraktığı, temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olmadığı, devredilen taşınmaz miktarının makul olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın maddi yardıma ihtiyacının olmadığını, tarla ve arsalarından kira geliri elde ettiğini, 2012 yılında satmış olduğu tarladan kendisine yetecek kadar birikmiş para geldiğini, davalının mirasbırakana ait tüm kira gelirlerini aldığını, kira gelirlerinin davalıya ödendiğine dair banka kayıtlarının celbi talep edilmesine rağmen Mahkemece bu taleplerinin dikkate alınmadığını, davalının mirasbıraskana baktığı kabul edilecek olsa dahi bakım karşılığını bu gelirler ile aldığını, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin mirasbırakanın mal varlığının büyük çoğunluğunu kapsayan iki taşınmaz için yapıldığını, terekedeki dava dışı taşınmazların değerleri tespit edilmeden, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin dava değeri olan 629,467,00 TL üzerinden nispi olarak hesaplanması ve buna göre takdir edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını ve belirtilen değer üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2020/1300 Esas, 2021/1686 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/1.b.1 inci maddesi uyarınca esastan reddine; davalının istinaf başvurusu yönünden davanın niteliği gereği nispi harç ve vekalet ücretine tabi davalardan olduğu, davalı yararına dava değeri dikkate alınarak nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Kanunun 353/1.b.2 nci maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.05.2021 tarihli ve 2019/1801 Esas, 2021/686 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 05.04.2022 tarihli ve 2022/754 Esas, 2022/2794 Karar sayılı kararı ile; mirasbırakanın 04.08.2015 tarihli ölene kadar bakım sözleşmesiyle maliki olduğu dava konusu 200 ve 350 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya temlik ettiği, 22.02.2012 ve 22.06.2015 tarihlerinde iki parça taşınmazını dava dışı kişilere devrettiği, terekesinde 9.900 m2 yüz ölçümlü tarla vasıflı 76 parsel ile 67 m2 yüz ölçümlü samanlık vasıflı 353 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu, dava konusu taşınmazların keşfen saptanan dava tarihindeki toplam değerinin 944.200,00 TL olduğu, davalıya temlik edilen dava konusu taşınmazlar haricindeki mirasbırakanın maliki ve paydaşı olduğu taşınmazların rayiç değerlerinin tespit edilmediği, temlik dışı ve temlik konusu taşınmazların temlik tarihindeki değerlerinin karşılaştırılarak davalıya yapılan devrin makul sınırlarda kalıp kalmadığının belirlenmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2023 tarihli ve 2022/2420 Esas, 2023/279 Esas sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyularak temlik tarihinde temlik dışı olan 76 parsel sayılı taşınmazın değerinin 5.397.768 TL, 353 parsel sayılı taşınmazın 39.851 TL olarak tespit edildiği, mirasbırakanın temlik tarihinde üzerine kayıtlı taşınmazların toplam değerinin 6.452.608 TL olduğu, temlike konu taşınmazların değerinin ise 1.014.989 TL olduğu, birbirlerine oranlarının %15,73 olduğu, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 21.11.2018 tarihli raporuna göre mirasbırakanın akit tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu, mirasbırakana davalının baktığı, mirasbırakanın maliki olduğu iki parça taşınmazını satıp satış bedelini çocukları arasında paylaştırdığı, terekesinde 10 dönüme yakın taşınmaz bıraktığı, temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olmadığı, devredilen taşınmaz miktarının makul olduğu, ölünceye kadar bakım sözleşmeleri ivazlı akit olduğundan tenkise konu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı ...'ın temlik dışı 76 parsel sayılı taşınmazdaki miras payından Şile Noterliğinin 30.06.2015 tarihli ve 4709 yevmiye sayılı işlemiyle feragat ettiğini, davacı ...'ın payından feragat ettiği 76 parselin değerinin devir tarihi itibariyle 5.397.768 TL tespit edildiğini, feragatten 1,5 ay sonra feragate konu olmayan dava konusu taşınmazlar hakkında mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak ölene kadar bakım sözleşmesi yapıldığını, bu durumda akit tarihi itibariyle davalıya kalan taşınmazların değeri ile terekedeki değer oranının %57,55 olacağını ve davalıya makul sınırın çok üzerinde 4.000.000 TL kalacağını, davacı tanıklarının beyanlarıyla mirasbırakanın bakıma ihtiyacının olmadığının ispatlandığını, sözleşmeden kısa süre sonra mirasbırakanın öldüğünü, evladın ebeveynine karşı ahlaki görevi haricinde davalının bakım borcunu yerine getirmediğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukukî nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

3.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19, 611 ve 614 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma ilâmına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

10.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.