"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1894 E., 2023/998 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Ek Kararın İstinafı Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/254 E., 2022/133 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 05.05.2022 tarihli ek kararıyla, istinaf harç ve giderlerinin süresinde tamamlanmaması sebebiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin.... Noterliğince düzenlenen 10.01.2014 tarihli vekaletname ile ...'ı vekil tayin ettiğini, müvekkilinin bu tarihten sonra ... ile boşandığını ve ortaklık ilişkisini bitirdiğini, 02.07.2019 tarihinde de ...'ı vekillikten azlettiğini, İstanbul ili, Eyüpsultan ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 858 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 9 numaralı bağımsız bölümümün 1/2 hissesinin, diğer hissedar aynı zamanda umumi vekalet sahibi olan davalı ...'ın üzerine geçirdiğini, devir işleminin vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muvazaa nedenleri ile iptalinin gerektiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; söz konusu vekalette yetkiyi aşan bir durumun söz konusu olmadığını, davacının satış işleminden haberdar olduğunu, bu hususun gerek tanık beyanları gerekse vekalet içeriğinden anlaşılacağını, müvekkilinin boşandıktan sonra bile söz konusu vekaletle başka işlemler yaptığını, davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; vekalet ilişkisinin kötüye kullanıldığı belirlenerek, davanın kabulü ile dava konusu 858 ada 11 parsel, B1 blok, 9 nolu bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. EK KARAR
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş ve İlk Derece Mahkemesinin 05.05.2022 tarihli ek kararıyla; davalıya noksan istinaf harcını ve istinaf avansını yatırması için muhtıra gönderilerek bir haftalık kesin süre verilmiş; İlk Derece Mahkemesinin 05.05.2022 tarihli ek kararıyla; muhtıraya rağmen eksik istinaf harcı ve istinaf avansının süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin ek kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili ek karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinde; muhtıra çıkartıldığı gün müvekkilini muhtırada belirtilen hususlarla ilgili yazılı olarak bilgilendirdiğini, harç ve giderlerin yatırılmamasının sonuçlarını kendisine açıkladığını ancak müvekkilinin harç ve giderleri süresi içerisinde yatırmadığını, neden yatırmadığını ise bilmediğini, müvekkili ile yaptığı görüşmelerde ekonomik durumunun olmadığını kendisine söylediğini, bu edenle müvekkilin durumunun adli müzaharete muhtaç olup olmadığı hususunun araştırılmasını, adli müzaherete muhtaç durumu var ise haklı davanın istinaf incelemesine tabi tutulması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ek kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle eksik istinaf harcı ve masraf için düzenlenen muhtıranın usulüne uygun olmasına ve ek karar aşamasından önce davalı tarafça adli yardım talebinde bulunulmadığına göre, davalının ek karara yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerektiği belirlenerek davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinafa konu ek kararda gönderilen muhtıranın müvekkilinin eski vekiline tebliğ edildiğini, ek karara konu muhtıranın tebliğ zarfında yalnızca “eki: muhtıra” ibaresinin yer aldığının görüldüğünü, tebligat zarfında zorunlu öğelere yer verilmemesine ek olarak, usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ifade edilen muhtıranın tarihi ya da muhtıranın neye ilişkin olduğunun belirtilmediğini, bu durumda tebligat zarfının içerisinde istinafa konu muhtıranın bulunup bulunmadığının şaibeli hale geldiğini, temyiz başvurusunun her şeyden evvel İlk Derece Mahkemesince yapılan usulsüz tebligat nedeniyle olduğunun kabulünün gerektiğini, müvekkilin herhangi bir muhtıradan yahut eksik istinaf harcı ve/veya avansından haberinin olmadığını, eski vekil Avukat Barış Turan'ın vekil olarak sorumluluğunu yerine getirmede eksik kaldığını ve muhtıra hakkında gerekli bilgilendirmeyi yapmadığını, bu sorumsuz davranışı akabinde bu durumu tesadüfen fark eden müvekkilin eski vekilini azlettiğini, vekilin sorumsuz davranışı nedeniyle asilin hak kaybına uğramasının hukukun temel ilkelerine ve kanunların özüne aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.