"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/218 E., 2023/214 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki terkin ve yıkım istekli davadan dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.09.2022 tarihli ve2022/1959 Esas, 2022/5987 Karar sayılı kararıyla karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar bir kısım davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine; davalılar adına kayıtlı Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, 2 nolu ... mahallesinde bulunan 1513 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek kıyıda kalan kısmın tapu kaydının iptali ile bu bölümde kalan yapının yıkımı isteğinde bulunmuştur.
II. DAVALI
Bir kısım davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini istemiş; diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 25.03.2010 tarih, 2008/15 Esas, 2010/77 Karar sayılı kararıyla; 5841 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 nci maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Dairenin 20.09.2010 tarih, 2010/7302 Esas, 2010/9026 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı ancak yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalıp kalmadığının keşfen belirlenmesi ve sonucuna göre kıyıda kaldığının anlaşılması durumunda davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması, çekişmeli taşınmazın kıyıda kalmaması halinde ise yargılama giderlerinden davacı Hazinenin sorumlu tutulacağının gözetilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 08.02.2011 tarih, 2010/347 Esas, 2011/29 Karar sayılı kararıyla; Dairenin 2010/7302 E., 2010/9026 K. sayılı bozma kararına direnilmesine karar verilerek davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.
D. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
E. Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulunun 15.06.2011 tarih, 2011/1-334 Esas, 2011/427 Karar sayılı kararı ile; Anayasa Mahkemesinin iptal kararının eldeki davaya uygulanarak yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bu iptal kararından sonra oluşan yeni durum dikkate alınarak Özel Dairesince inceleme yapılıp sonuca ulaşılması gerektiği gerekçesiyle hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
F. Dairece Hukuk Genel Kurulu Kararı Sonrası Verilen Bozma Kararı
Dairenin 28.12.2011 tarih, 2011/10284 Esas, 2011/13966 Karar sayılı kararıyla; 5841 sayılı Kanun’un yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olmasının doğru olduğu ancak anılan Yasa'nın Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarihli ve 2009/31 E., 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edildiği ve yürürlüğe girdiği, davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasanın 153 üncü maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.3.1969 tarihli ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal kararının, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceğinden ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceğinden işin esasının 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
G. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07.03.2013 tarih, 2012/61 Esas, 2013/74 Karar sayılı kararıyla; bozma kararına uyularak bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
H. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
I. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 30.05.2014 tarih, 2013/17935 Esas, - 2014/11160 Karar sayılı kararıyla; ek bilirkişi kurulu raporu ile keşfen belirlenen çizgi ile idarece belirlenen kıyı kenar çizgisinin çakıştırılması, aralarında farklılık bulunduğu takdirde bu farklılığın nedenlerinin bilimsel gerekçeler gösterilmek suretiyle açıklığa kavuşturulması, ayrıca keşfi izlemeye ve infaza olanak sağlayacak biçimde fen bilirkişisine kroki düzenlettirilmesi, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın kroki üzerinde işaretlenmesi ve renkli olarak belirtilmesi ondan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
İ. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.04.2016 tarih, 2015/620 Esas, 2016/357 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisinin gerisinde kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
J. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
K. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.12.2017 tarih, 2016/19870 Esas, 2017/16195 Karar sayılı kararıyla; 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ve 3621 sayılı Yasa'nın 9 uncu maddesinde öngörüldüğü şekilde 3 kişilik jeolog ya da jeomorfolog, 1 harita mühendisi ve 1 ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu eliyle, dava konusu taşınmazda yeniden keşif yapılması, taşınmazın farklı noktalarında gözlem çukurları açılarak bu çukurlardan alınan verilerin incelenmesi, açılan gözlem çukurlarının harita üzerinde işaretlenerek gösterilmesi ve topoğrafik memleket haritalarından da yararlanılarak kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi, dava konusu taşınmazın tamamen veya kısmen kıyı kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, raporda kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın renkli olarak belirtilmesi ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
L. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.2021 tarih, 2018/133 Esas, 2021/455 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi raporları ile dava konusu taşınmazın bütünüyle kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
M. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
N. Bozma Kararı
Dairenin 21.09.2022 tarih ve 2022/1959 Esas, 2022/5987 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafından dava dilekçesinde tapu iptali ve terkin isteği yanında yıkım isteğinde de bulunulduğu halde Mahkemece yıkım isteği yönünden HMK'nın 297/2 nci maddesi gözetilerek olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
O. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın bütünüyle kıyı kenar çizgisinde kaldığının tespit edildiği, alınan ek raporlar kapsamında idarece belirlenen ve evvelce dava konusu olan kıyı kenar çizgisinin farklılıklarının neden kaynaklandığı ayrıntılı değerlendirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 1604 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine, taşınmaz üzerinde bulunan yapının yıkılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Bir kısım davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, sondaj çalışmalarının sadece iki nokta esas alınmak suretiyle yapıldığını, sondaj çalışması yapılmayan ve DSİ'nin açmış olduğu gözlem çukuru esas alınmak suretiyle kıyı kenar çizgisinin farazi olarak tespit edildiğini, hükme esas alınan raporun diğer raporlar ile çelişkili olduğunu, kıyı kenar çizgisinin mahkeme karar ile iptal edilmesi halinde bu alanlardaki kıyı kenar çizgisi tespitlerinde kıyı kenar çizgisinin bütünlüğü ve sürekliliği sağlayacak şekilde bitişiğindeki onaylı kıyı kenar çizgisi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ve üçüncü kişilerin kazanılmış haklarına müdahale edilemeyeceğini, taşınmaz bedeli depo edilmeksizin yıkım karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
Bir kısım davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2011/10284 Esas sayılı bozma kararı ile davalıların usuli kazanılmış ve mülkiyet haklarının ihlali sonucunu doğuran nitelikte karar verildiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının kazanılmış hakları etkilemeyeceği nazara alınmadan karar verildiğini, kıyı kenar çizgisi belirlenirken taşınmaz sahiplerinin kazanılmış haklarına müdahale edilemeyeceğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, raporda emsal olarak belirtilen taşınmazların emsal nitelikte olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca açılan tapu iptali terkin yıkım istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. T.C. Anayasası'nın 43 üncü maddesi,
2. 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5 inci ve 6 ncı maddeleri
3. 28.11.1997 tarihli ve 1996/5 E., 1997/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bir kısım davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden bir kısım davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’dan alınmasına; bir kısım davalılar ... ve ...'dan 247,70 TL bakiye onama harcının alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.