"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/149 E., 2023/393 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı birleştirilen davada davacı ... mirasçıları vekili, asli müdahil vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı ... vekili; Aydın ili, Merkez ilçesi, ... köyünde kain taşınmazın davacının babası tarafından ihya edildiğini, 20 yıldan fazla kullanıldığını, davacıya babasından miras yoluyla intikal etiğini, kadastro sırasında bu yerin tescil harici bırakıldığını, davacı lehine eklemeli zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazın davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleştirilen 2005/151 Esas 2005/243 Karar sayılı davada davacı ... vekili; davacıya babasından intikal eden taşınmazın tescil dışı bırakıldığını, yaklaşık 33 yıldır davacının malik sıfatıyla bu yeri nizasız fasılasız olarak kullandığını, davacı lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazın davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
3. Asıl davada asli müdahil ... vekili; davacı ... tarafından davaya konu edilen taşınmazın davacının babası Mehmet ...'ya ait olduğunu, taşınmazın imar-ihya edildiğini, müdahil lehine zilyetlik koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazın müdahil adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; tescil konusu yerlerin nehir yatağı olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuş, dosyaya sunduğu 16.12.2004 tarihli dilekçesiyle çekişme konusu yerlerin Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1-Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.05.2010 tarih, 2002/1066 Esas, 2010/226 Karar sayılı kararıyla; davacı ...’ın zilyetliğinin malik sıfatıyla olmadığı, zilyetliğin fer'i zilyetlik niteliğinde olduğu gerekçesiyle davasının reddine, birleştirilen dosya davacısı ... tarafından açılan davanın kabulüne, bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen 18.021 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline, katılan davacı ...’nın davasının kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 4141.75 m2 ve (C) harfiyle gösterilen 35858.24 m2 yerlerin katılan davacı adına tapuya tescillerine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar davacı ... vekili, katılan davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2-Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.06.2011 tarih, 2010/6679 Esas, 2011/3578 Karar sayılı kararıyla; davacı ... vekili ile katılan davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün redde ilişkin bölümlerinin onanmasına, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yönünden; (A), (B) ve (C) harfleriyle gösterilen yerlere ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan incelemenin yeterli olmadığı gerekçesiyle hükmün kabule ilişkin bölümleri yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
3-Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.09.2015 tarih, 2012/156 Esas, 2015/1002 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli bölümlerin davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş, verilen karar davacı ... Kopar vekili, müdahil davacı ... vekili tarafından davanın esasına yönelik, davalı Hazine vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
4-Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.12.2019 tarih, 2016/11101 Esas, 2019/9169 Karar sayılı kararıyla; 6360 sayılı Yasa gereğince Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi, diğer yandan davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının araştırılması gerektiği, ne var ki bu hususta yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli bulunmadığı, 3 kişilik jeolog bilirkişisi ve 3 ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
5- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillere göre çekişmeli taşınmazların eski nehir yatağı olduğu, nehrin yatak değiştirmesi sonucunda 1957, 1966, 1985 yıllarında büyük taşkınlar meydana geldiği, 2005 yılında oluşturulan sedde neticesinde taşkınların durduğu, en son taşkının 1985-90 yıllarında yaşandığı hususunun mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarında ifade edildiği, dolayısıyla dava tarihi itibariyle zilyetlikle iktisap süresinin dolmadığı, taşınmazın nehir yatağı vasfında olduğu, 2005 yılında yapılan seddenin tamamlanmasından sonra taşınmazın şimdiki yatağına oturduğu, 1985-90 yıllarında yaşanan sel taşkını ve nehir yatağının 2005 yılında sürekli sabit hale geldiği hususları göz önüne alındığında, aralıksız zilyetlik şartlarının emsal Yargıtay Kararları dikkate alınarak asıl ve birleştirilen dava yönünden oluşmadığından reddine, asli müdahil ...'nın taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine, bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D) harflerinde gösterilen toplam 70.800,07 m2'lik alanın tarla vasfıyla Hazine adına son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya tesciline, bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 3463,82 m2'lik alanın sedde yolu vasfıyla Hazine adına son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleştirilen davada davacı ... mirasçıları vekili, asli müdahil vekili ve davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Birleştirilen davada davacı ... mirasçıları vekili; tescil istemine esas tarihlerin dosyalarda ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi incelemesinin eksik yapıldığı, rapora ekli hava fotoğraflarının yıllarının zilyetliğin tespiti için elverişli olmadığını, komşu parsellere ilişkin kayıtların dosyaya getirtilmediği, delillerinin dikkate alınmadığını, davacı yönünden tescil şartlarının oluştuğunu, bozma öncesi dinlenen tanık beyanları yönünden değerlendirme yapıldığı, taşkın sahası dışındaki alanın tescil edilmesi gerektiğini ve bu yönde kararın mevcut olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Asli müdahil vekili; bozma nedeni yapılan eksikliklerin giderilmediğini, mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarına göre iddianın ispat edildiğini, zilyetlik şartlarının gerçekleştiğini, gerekçesi açıklanmadan taşınmazın davalı adına tapuya tescil edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Davalı Hazine vekili; lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, hükmün bu yönden düzeltilmesi gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı ... mirasçıları vekilinin, davalı Hazine vekilinin ve asli müdahil ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
03.06.2024 gününde oy birliği ile karar verildi.