Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4593 E. 2023/6374 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İnançlı işlem ve muvazaa iddialarına dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası ile olmadığı takdirde bedel istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Asli müdahilin, taşeron olarak yaptığı iş karşılığında hak ettiği taşınmazın, davalılar arasında yapılan muvazaalı işlemlerle elinden çıktığı ve davalıların bu muvazaayı bildiği veya bilmesi gerektiği gözetilerek, asli müdahilin tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne, davalıların temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2114 E., 2022/430 K.

DAVA TARİHİ : 03.11.2014

HÜKÜM/KARAR : Başvuru kabul - asıl dava ret - asli müdahil dava kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/356 E., 2018/498 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (asıl) davanın feragat nedeniyle reddine, asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle gerekçe düzeltilerek asıl davanın feragat nedeniyle reddine, asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili, duruşma istekli olarak davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 23.05.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat Ahmet Furkan Sorucu ile temyiz edilen asli müdahil davada davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat, davalı ... vekili Avukat ve diğerleri gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacılar ... İnş.ve Taah. Tic. Ltd. Şti. ve ...; Kayseri 3. İcra Müdürlüğü'nün 2000/3244 E. sayılı dosyası ile alacaklı Abdülkerim İçme tarafından aleyhlerine başlatılan icra takibi devam etmekte iken alacağın davalı ...'e temlik edildiğini ve davalının alacaklı hale geldiğini, icra satışı itirazından vazgeçilerek icra takip dosyasında haczedilen taşınmazların üzerlerine geçmesine izin verildiğini ve bu konularla ilgili tarafların bir araya geldiğini, 19.02.2003 tarihinde inançlı temlik içerikli protokol imzalandığını, protokol gereğince kendilerinin ödemeyi 03.03.2003 tarihinde yaptığını, davalı ...’in hiçbir alacağı kalmadığına dair ''belge ve ibradır'' başlıklı belge imzaladığını, buna göre 19.02.2003 tarihli protokolün 1. maddesinde yer alan 3026 ada l parsel sayılı taşınmazdaki A giriş 18, B giriş 17 ve 18 nolu bağımsız bölümler ve dava konusu A giriş 9 nolu bağımsız bölümle ilgili vergi ve SGK borçlarının olması nedeniyle bilahare tapuların verileceğinden bahsedildiğini, bu tarihten sonra yapılandırma ve peşin ödeme yoluyla vergi ve SGK borçlarını ödediklerini, sonradan taşınmazın devri istense de davalı ...'nin kendilerini oyaladığını ve devre yanaşmadığını, devir için ihtarname gönderilmesine rağmen taşınmazların iadesinin yapılmadığını, davalının devretmediği A giriş 18 ve B giriş 17 ve 18 nolu bağımsız bölümlerle ilgili Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/70 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davalı ...’nin 19.02.2003 tarihinde inançlı işlem protokolü gereğince devretmesi gereken A giriş 9 nolu bağımsız bölümü ise muvazaalı olarak diğer davalı ...’ye devrettiğini, davalı ...'nın icra dosyasında takibe konu alacağı temlik eden Abdülkerim İçme'nin eşi olduğunu, Semra'nın da taşınmazı 02.08.2012 tarihinde ...'e devrettiğini, Bayhan ile aralarında bir akrabalık bağı bulunmadığını, ancak Bayhan'ın davalı ...'nin kiracısı olduğunu ileri sürerek 3026 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki A giriş 9 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında 20.03.2017 tarihinde davadan feragat ettiklerini, dava konusu ile ilgili hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti de talep etmediklerini, feragat yönünde karar verilmesini bildirmişlerdir.

2. Asli müdahil ..., davacı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile 15.07.1997 tarihinde imzaladıkları sözleşme ile kendisinin yapmayı taahhüt ettiği 8 adet asansör karşılığında yüklenicinin yapacağı binadan çekilen kura sonucu isabet eden 3026 ada 2 parseldeki dava konusu A giriş 9 nolu bağımsız bölümün kendisine verilmesinin kararlaştırıldığını, taahhüt ettiği 8 adet asansörü yaparak teslim ettiğini, 02.08.2002 tarihli sözleşme ile işin kabul edildiğini, aynı sözleşmede yüklenicinin Kayseri 3. İcra Müdürlüğü'nün 2000/3244 Esas sayılı dosyasında konulan haciz ile birlikte kendisine devrettiği dava konusu taşınmaz üzerindeki hacizleri de en kısa zamanda kaldıracağını taahhüt ettiğini, 20 yılı aşkın süredir taşınmazda ikamet ettiğini, taahhüt edilmesine rağmen taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmaması neticesinde taşınmazın icra yoluyla satıldığını, yüklenici ve davalılar arasında muvazaalı devirler yapıldığını, davalıların birbirlerini tanıyan ve akraba olan kişiler olduklarını, 19.02.2003 tarihli protokol ile satışın düşürülmesi ve taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması kararlaştırıldığı halde, protokole aykırı hareket eden Sami tarafından dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak protokole taraf olan Abdülkerim İçme’nin eşi davalı ...’ya, ondan da davalı ...’a temlikinin yapıldığını, 27.07.2012 tarihli protokol ile taşınmazın davalı ...’ya iade edileceğinin ayrıca kararlaştırıldığını, kendisinin mülkiyet hakkının bertaraf edildiğini, davalı ...’ın da muvazaalı işlemi bilen kişi olduğunu ileri sürerek asli müdahale talebinin kabulüne, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihi rayiç değerinin tespiti ile dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar yüklenici ve temsilcisinden müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Asıl dava davalılar ..., ... ve ...; davayı kabul etmediklerini, davacının bugüne kadar yazılı ve sözlü hiç bir talebinin olmadığını, taraflarca protokolün 19.02.2003 tarihinde imzalandığını, aradan 11 yıl 8 ay geçtiğini, protokolün 10 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacıların kötüniyetli olduğunu, davacı ...’in davalı ...’yi dava dışı kişilerle 2013 yılında zorla ve tehditle imzalattığı belge ve ibradır başlıklı yazı ile mağdur etmeye çalıştığını, bu durumla ilgili şikâyette bulunduğu için Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2013/79 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davacı şirket yetkilisi Ekrem'in taşınmazla ilgili bir bedel ödemediğini, davacıların protokolün gereğini yerine getirmediklerini, cebri satış yoluyla davalı ... adına tescil edilen taşınmazın bedeli karşılığında diğer davalı ...'ya satıldığını, Semra'nın da davalı Burhan'a sattığını, devirlerde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

2. Asli müdahale davasında davalılar ..., ... ve ...; Kayseri 3. İcra Müdürlüğü'nün 2000/3244 Esas sayılı dosyasında alacağa karşılık cebri satıştan davalı ...’nin dava konusu taşınmazı edindiğini, muvazaa iddiasının asılsız olduğunu, zamanaşımına uğradığını, ''belge ve ibradır'' başlıklı belgenin sahte ve suça konu olduğunu, Ağır Ceza Mahkemesi kararının Yargıtay aşamasında bulunduğunu, dava konusu taşınmazın davalı ...’ye satışının konut kredisi çekilerek resmi şekle uygun yapıldığını, konut kredisi ödenemeyince borçtan kurtulmak için yerin davalı ...’a temlik edildiğini, asli müdahil davacının taşınmazı satın alacağından bahisle kendilerini oyaladığını, 27.07.2012 tarihli sözleşmeyi kabul etmediklerini, sözleşmenin aslının sunulması gerektiğini, ilgisi olmayan kişilerce düzenlenmiş evrakların dava ile bir ilgisinin olmadığını, 2012 yılında davalı ...’ın da taşınmazın değeri kadar konut kredisi kullandığını ve asli müdahale talep eden ... aleyhine ecrimisil davası açtığını belirterek asli müdahil davanın reddini savunmuşlardır.

3. Asli müdahale davasında davalılar ... İnş.ve Taah. Tic. Ltd. Şti. ve ...; 15.07.1997 tarihinde yaptıkları sözleşme gereğince daire teslim edilmeyince anlaşarak müdahale talebinde bulunana dairenin o günkü bedeli üzerinden bono verdiklerini, bononun takibe konulduğunu ve icra dosyasının halen derdest olduğunu belirterek asli müdahale talebinin reddini savunmuşlar, diğer davalıların beyanlarını kabul etmediklerini bildirmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı ve davacı şirket yetkilisi ...'ün 20.03.2017 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği gerekçesiyle davacıların davasının feragat nedeniyle reddine; taraflar arasında imzalanan inançlı temlik, ibra, alacağın temliki sözleşmelerinin tümü bir arada değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın asli müdahile ait olduğu, asli müdahilin dava konusu taşınmazda ikamet ettiği, davalı ...'in düzenlemiş olduğu ibra belgesi nedeniyle dava konusu taşınmazda hakkı olmadığı, bu nedenle bu davalının iyiniyetli olup olmadığının araştırılmadığı, dava konusu taşınmazın devredildiği diğer davalı ...'nin ise davalı ...'nin kayınbiraderinin eşi olduğu, yine davalı ...'in davalı ...'nin dükkan kiracısı olduğu, davalılar Semra ile Bayhan'ın dava konusu taşınmazın davalı ...'ye ait olmadığını bilen yada bilmesi gereken kişilerden oldukları, iyiniyetli bulunmadıkları gerekçesiyle asli müdahilin davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1. Davalılar Sami ve Semra vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip gerek cevap dilekçelerindeki gerekse aşamadaki savunma ve itirazlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, diğer davalılar ve asli müdahilin aralarındaki hukuki veya ticari ilişkiler hakkında bilgi sahibi bulunmadığını, aksi yönde ispatın söz konusu olmadığını, 2010 yılında Abdulkerim ve davalı ...'den dükkân kiraladığının doğru olduğunu, kiralamadan önce tarafların hiçbirisini tanımadığını, tapuya güven ilkesi gereğince işlem yapıldığını, iyiniyetle ve samimiyetle hareket ettiğini, taşınmazı Ziraat Bankasından çektiği kredi ile yazılı protokole dayanarak devraldığını, kredi taksitlerini halen ödediğini, asli müdahilin davasının reddine karar verilmesi gerektiğini bildirerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl davada davacılar ... ile ... İnş. San. Ltd. Şti.’nin tapu iptali ve tescil istemi ile açtıkları davadan feragat ettikleri, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taleplerinin de olmadığını bildirdikleri dikkate alınarak asıl davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu, asli müdahil ...’ın usulüne uygun olarak harcını yatırmak suretiyle asıl davaya konu olan taşınmaz hakkında 15.07.1997 tarihli sözleşmeye istinaden hak talebinde bulunduğu, anılan sözleşmeye göre 8 adet asansör yapım işine yönelik edimini yerine getirdiği, bu iş karşılığında asli müdahile çekişme konusu 3026 ada 2 parseldeki (A) giriş 9 no.lu bağımsız bölümün 15.07.2002 tarihinde yüklenici ... İnş. San. Ltd. Şti. tarafından temlikinin yapıldığı, ancak daha sonra anılan bağımsız bölümün Kayseri 3. İcra Müdürlüğü'nün 2000/3244 Esas sayılı dosyasında alacaklı Abdülkerim İçme tarafından başlatılıp ...’e temlik edilen alacağın tahsiline yönelik borçlular ... ve ... İnş. San. Ltd. Şti. aleyhine yapılan icra takibi sırasında cebri ihale ile davalı ...’ye, Sami'den davalı ...’ya, ondan da davalı ...’a satış suretiyle temliklerinin yapıldığı, asli müdahilin yüklenici firmaya taşeron olarak yaptığı iş karşılığı çekişme konusu bağımsız bölümü hak ettiği, kendisine teslim edilen bağımsız bölümün 15.07.2002 tarihinde asli müdahil adına tescilinin yapıldığı, teslim tarihinin taraflar arasında düzenlenen 19.02.2003 tarihli sözleşme içeriği ile sabit olduğu, taşınmaz kaydında bulunan haczin dayanağı takipteki alacağın asli müdahilin taşınmazı yönünden kaldırılacağının kararlaştırıldığı, ancak sözleşmeye aykırı olarak satış yaptırılması suretiyle asli müdahilin taşınmazının muvazaalı olarak sözleşmenin tarafı olan davalı ...'ye ihale olunduğu, davalı ...'nin taşınmazı takipteki alacağı temlik aldığı Abdülkerim İçme'nin eşi Semra'ya düşük bedelle devrettiği, davalı ...'nın ise inançlı işlem sözleşmesi ile bu yeri davalı kayıt maliki Bayhan'a devretmiş olduğu, davalılar Sami, Semra ve Bayhan'ın öncesinde birbirlerini tanıyan ve birlikte hareket eden kişiler olduklarının dosya kapsamı ile sabit olduğu, asli müdahil ...nin taşeron olarak yaptığı iş karşılığı hak ettiği taşınmazı muvazaalı şekilde edindikleri, asli müdahil ...nin bu taşınmazda 20 yıldan beri ikamet ettiği, bu süre zarfında davalılar tarafından bir hak iddiasında bulunulmadığı, açılan elatmanın önlenmesi davasının ise Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/10/2015 tarihli ve 2015/297 Esas, 2015/287 Karar sayılı kararı ile takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiği, açıklanan ilkeler ve belirtilen olgular birlikte değerlendirildiğinde asıl davanın feragat nedeniyle reddine, asli müdahil davanın ise kabulüne karar verilmiş olmasının bu gerekçelerle ve sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak asli müdahale davasında gerekçe düzeltilmek suretiyle; asıl davanın feragat nedeniyle reddine, asli müdahilin davasının ise kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Temyiz edenler vekilleri ayrı ayrı sundukları temyiz dilekçelerinde, önceki savunma ve itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, inançlı işlem ve muvazaa hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu 19 uncu maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz eden davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren ve 23.05.2023 olan duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen asli müdahil davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına,

Aşağıda yazılı 4.525,51 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.