Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4787 E. 2023/7407 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğinin kazanım koşullarını sağlayıp sağlamadığına ve Hazine'nin temyiz itirazlarının geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 20 yıldan fazla süredir taşınmazı malik sıfatıyla, nizasız ve kesintisiz olarak kullandığı, ilk derece mahkemesinin bu yöndeki tespitlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ve davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının kararın bozulması için yeterli olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/593 E., 2023/185 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/235 E., 2018/214 K.

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Konya ili, Bozkır ilçesi ... Mahallesi 159 ada 293 parsel sayılı taşınmazı 23 yıl kadar önce aynı köyde ikamet eden ... isimli şahıstan adi senetle bağ olarak satın alan müvekkilinin, bağ olarak kullandıktan sonra ceviz ve çeşitli ağaçlar da diktiğini ve taşınmazda şu an en az 16, 17 yaşlarında 50 adet ceviz ağacı bulunduğunu,taşınmazı 20 yıldan fazla süre ve halen kullanmakta olduğunu ancak kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit yapıldığını beyanla tespitin iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2017 tarih ve 2015/353 Esas, 2017/206 Karar sayılı kararı ile; taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için gereken koşullar oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Hazine temsilcisi istinaf isteminde bulunmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 13.12.2017 tarih 2017/1122 Esas, 2017/1105 Karar sayılı kararıyla araştırma yapılması için kararın kaldırılmasına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin 19.09.2018 tarih ve 2017/235 Esas, 2018/214 Karar sayılı kararı ile dava konusu yerin kadastro tespiti yapılmadan önce davacı tarafından 20 seneden fazla bir zaman önce satın alındığı, tapusuz taşınmazların devrinin herhangi bir şekle bağlı olmadığından yapılan satışların geçerli olduğu ve davacının zilyetliğinin önceki malikler ... ve ...'nın zilyetliğine ekleneceği, zilyetliğin ekonomik amaca uygun nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla sürdürüldüğüne dair bir çelişkinin olmadığı, ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın 30, 35 yıldır tarımsal faaliyet amacıyla kullanıldığının belirtildiği, jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve teknik bilirkişi raporunda taşınmazın kültür arazisi niteliğinde olduğunun belirtilmesi nedeniyle ispatlanan davanın kabulüne, Konya ili Bozkır ilçesi ... Mahallesi, 159 ada 293 parsel sayılı taşınmazın, ek teknik bilirkişi raporunda 293A1 harfi ve rakam ile gösterilen 2003,94 m2'lik bölümün mülkiyetinin davacı adına tespitine, ek teknik bilirkişi raporunda 293A2 harfi ve rakam ile gösterilen 19,72 m2'lik bölümünün tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde, 6360 sayılı Kanun sonrasında köy tüzel kişilikleri mevcut olmadığından davanın ilgili Belediyeye tevcihi sağlanarak taraf teşkilini müteakip davanın görülmesi gerektiğini, bu yönde karar verilmeksizin davaya devam edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davanın kadastro tespitinden önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açıldığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin değerlendirilmediğini, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesis edildiğini, tespit tutanaklarında herhangi bir zilyetlik ve tasarruf söz konusu olmadığından kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı yararına kazanma koşullarının oluştuğunun belirlendiği, mahkemece göl alanı içerisinde kalan taşınmaz bölümü yönünden tapuya tescilin mümkün bulunmadığından mülkiyetin tespitine karar verildiği, diğer bölüm yönünden ise tapu kaydının iptali ile davacı adına tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkin davada davacının davasının kabul edilmesi sebebiyle yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı Hazine'den alınmasına karar verilmesinin yerinde olduğu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun'un 16ncı maddesiyle 3402 sayılı Kanunun 36ncı maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmünün uygulanma yeri bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesine göre 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra açılan davanın süre yönünden reddi gerektiğini, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesis edildiğini, söz konusu yerin zilyetlikle kazanılamayacağını, zilyetlikle kazanılacağı düşünülse bile olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı koşullarının gerçekleşmediğini, kazandırıcı herhangi bir zilyetlik ve tasarruf durumu söz konusu olmadığını, davacının davasını ispatlayamadığını, hükme esas alınan mahalli bilirkişi, bilirkişi ve tanık beyanlarının yetersiz bulunmakla, eksik inceleme ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Hazine temsilcisinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.