"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/408 E., 2023/419 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Birleştirilen Davalar Kabul / Kabul - Karar Kaldırılarak Asıl ve Birleştirilen Davalar Ret - Temyiz Talebi Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/1412 E., 2021/881 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat, ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş, söz konusu kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 27.06.2023 tarihli ek karar ile davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Temyiz istemi, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin temyiz talebinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 27.06.2023 tarihli ek kararına ilişkindir.
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanunu'nun 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanunu’nun 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptali-tescil davalarında, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, davalar birleştirilse dahi ayrı olma özelliklerini korumaktadırlar.
Somut olayda; dava konusu 925 ada 3 ve 4, 927 ada 7, 928 ada 1 ve 11, 935 ada 10, 936 ada 12 ve 939 ada 1 parsel sayılı taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen belirlenen toplam değerlerinin 1.040.454,25 TL, dava konusu taşınmazlar için talep edilen ecrimisil bedelinin 35.527,25 TL olduğu, toplam 1.075,981,50 TL'den asıl davada davacı ...'nin 896/11648 miras payına düşen 82.767,80 TL'nin, yine birleştirilen 2016/428 E sayılı dosyanın davacısı Saide'nin 896/11648 miras payına düşen 82.767,80 TL'nin ve ( 80.034,94 TL taşınmazların değerinden düşen miktar ve 2.732,86 TL ecrimisil miktarı olmak üzere) birleştirilen 2016/120 E sayılı dosyanın davacıları Türkiye ve Hamide'nin 448/11648'er miras paylarına düşen 41.383,90'ar TL'nin ( 40.017,47 TL taşınmazların değerinden düşen miktar ve 1.366,43 TL ecrimisilden düşen miktar olmak üzere) Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730 TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Temyiz talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen 27.06.2023 tarihli ek kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.