Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5362 E. 2024/2554 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydı olmayan bir taşınmazın zilyetliğe dayanarak tescili istemiyle açılan davada, davacının zilyetlikle edinme koşullarını sağlayıp sağlamadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının zilyetlikle edinme koşullarını sağlamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/441 E., 2023/123 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş; ret kararı hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının yeniden bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; hudutları dava dilekçesinde belirtilen tespit harici bırakılan taşınmazın yüz seneyi aşkın süre ile dedesi, babası ve 1980 yılından itibaren kendisinin zilyetliğinde olduğunu, dava konusu taşınmazın bir kısmına bağ, bir kısmına ev yaparak diğer kısımlarına arpa, buğday gibi hububat ekerek nizasız fasılasız malik sıfatıyla 30 senedir kullandığını belirterek taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, davacının gerekli olan zilyetlik süresini doldurmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... vekili özetle; davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazda imar-ihyanın yapılmadığından zilyetlikle kazanılamayacağını, imar planının mevcut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.02.2013 tarihli ve 2011/25 Esas, 2013/85 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazda imar-ihya koşullarının ve davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.02.2016 tarihli ve 22015/2584 Esas, 2016/1827 Karar sayılı kararıyla; tapusuz taşınmazın tescili davasının Hazine yanında taşınmazın bulunduğu yasal hasım konumunda olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına da yöneltilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 05.07.2018 tarihli ve 2016/389 Esas, 2018/267 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen krokide (A), (B), (C), (D) harfleri ile gösterilen 13 nolu kadastro paftasında yer alan 11.674,76 m2 paftasında hali arazi olarak belirtilen kadastro harici kısmın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.04.2021 tarihli ve 2019/697 Esas, 2021/3974 Karar sayılı kararıyla; tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713 üncü maddesinin 4 üncü ve 5 inci fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerektiğine işaret edilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen krokide (A), (B), (C), (D) harfleri ile gösterilen 13 nolu kadastro paftasında yer alan 11.674,76 m2 paftasında hali arazi olarak belirtilen kadastro harici kısmın davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece dayanaktan yoksun sebeplerle hüküm kurulduğunu ileri sürerek ve re'sen gözetilecek hususlarla Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına;

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.