Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5722 E. 2024/2093 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren yirmi yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davacının bu süre içerisinde dava açmamış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/382 E., 2023/644 K.

DAVALILAR : ..., ...

DAHİLİ DAVALILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/489 E., 2022/723 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... parsel sayılı 160,20 m² yüz ölçümlü taşınmazın davacıya babasından miras kaldığını, taşınmaz üzerinde bulunan avlulu kargir evi ise davacının inşa ettiğini, davacının kadastro ve imar uygulaması sırasında tapu kaydından haberdar olmadığını, taşınmazın davalılar adına kayıtlı olduğunu yeni öğrendiğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptaline ve davacı adına tesciline; mümkün olmaması halinde arsa ve üstünde bulunan evin bilirkişi marifetiyle dava tarihi itibariyle belirlenen güncel değerinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde herhangi bir hak iddiasının bulunmadığını, tapuda taşınmazın maliki olmamasına rağmen hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ..., davalı ..., davalı ..., davalı ..., davalı ..., ... ve davalı ... cevap dilekçelerinde özetle; davaya konu taşınmazı babaları ...'in 26.03.1996 tarihinde ...'ten satın aldığını, bu satış işlemine tanık olan kişilerin bulunduğunu, davacının açmış olduğu davanın hukuki temelden yoksun olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 3525 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ..., ..., ... ve ... adına tespit edildiği ve yapılan kadastro tespitinin 11.07.2002 tarihinde kesinleştiği, mevcut davanın 21.04.2022 tarihinde ikame edildiği gerekçesiyle davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi gereğince hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu 3525 ada 12 parsel sayılı taşınmaz her ne kadar davalılar ..., ..., ... ve ... adına tespit edilmiş ve yapılan kadastro tespiti de 11.07.2002 tarihinde kesinleşmiş ise de ilgili kadastro ekiplerince davacı lehine tesis edilmiş şerhin Mahkemece dikkate alınmadığını, taşınmazın davalılardan satın alındığı halde devir işleminin irdelenmediğini, dava konusu taşınmazın davacının babası tarafından kadastro öncesi yani taşınmazın tapuya tescil edilmesinden önce satın alındığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tesis kadastrosu öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi,

3. Değerlendirme

1. ... ada 12 parsel sayılı 160,20 m² yüz ölçümlü taşınmazın kadastro sonucu ..., ..., ... ve ... adına tespit edildiği ve kadastro tutanağının 11.07.2002 tarihinde kesinleştiği davanın ise 21.04.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 157,75 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...