Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5733 E. 2024/6045 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilin, davacı tarafından kendisine verilen vekaletnamedeki satış yetkisini kullanarak taşınmazı eşine satması nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekaletnamedeki satış yetkisini kullanarak taşınmazı düşük bir bedelle eşine satması, satış bedelinin davacıya ödendiğine dair yeterli delil sunulmaması ve taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunması, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının kabulüne yeterli görülerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1801 E., 2023/2246 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/723 E., 2023/281 K.

Taraflar arasındaki vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının 08.06.2020 tarihli vekaletname ile Samsun ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 8347 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 797/2400 hissesinin tamamı veya bir kısmı hakkında ipotek işlemleri yapmak üzere davalı ...'ya vekaletname verdiğini, ancak davalı ...'nın vekaletname düzenlenirken satış yetkisi de eklettirdiğini ve bu vekaletnameye istinaden taşınmazdaki hissesini 25.06.2020 tarihinde 160.000,00 TL bedel ile eşi olan ...'ya sattığını, bu satıştan kendisine bilgi verilmediği gibi satış bedelinin de ödenmediğini, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğunu, tapuda yaptığı inceleme ile satışı sonradan öğrendiğini, davalının vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 797/2400 hissenin tapusunun iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı ile davalı ... arasında yapılan sözlü anlaşmaya istinaden davacının kendisine verdiği vekaletname ile satışın gerçekleştirildiğini ve 160.000,00 TL olan bedelin davacıya elden ödediğini, hatta tapu kaydında bulunan ipotek alacaklısına da ipotek borcunun banka aracılığı ile ödendiğini ve ipoteğin kaldırıldığını, davacının babası tarafından aynı taşınmaza yönelik açılan önalım davasının devam ettiğini, davacının babası ile birlikte kötüniyetli hareket ederek bu davayı açtığını, vekaletin kötüye kullanılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ...'nın davacı ile olan şifahi anlaşmaya istinaden dava konusu taşınmazdaki hisseyi 160.000,00 TL bedeli davacıya elden ödeyerek satın aldığını ve Denizbank .... Şubesi aracılığı ile hisse üzerindeki 650.000,00 TL ipotek borcunu ödeyerek taşınmaz üzerindeki rehni kaldırdığını, davacı iddialarının doğru olmadığını, satışın davacının rızası ile gerçekleştiğini, vekaletin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 13 parsel sayılı taşınmazda davacı adına kayıtlı 797/2400 hissenin davalı ... tarafından, davacı tarafından kendisine verilen ve satış yetkisini de içeren vekaletnameye istinaden 25.06.2020 tarihinde 160.000,00 TL bedelle eşi olan davalı ...'ya satış suretiyle devredildiği, devrin davacının bilgi ve rızası dışında yapıldığı, satış bedelinin davacıya ödendiğine dair kanıt getirilmediği, resmi akitte belirtilen 160.000,00 TL satış bedeli ve hisse üzerindeki ipotek borcuna karşılık 650.000,00 TL ödenmiş olduğunun kabulü halinde dahi keşif neticesi temin edilen bilirkişi raporunda dava konusu hissenin satış tarihindeki arsa değerinin 1.525.902,99 TL olarak tespit edildiği, her halükarda değerler arasında fahiş fark bulunduğu, vekil olan davalı ... ile diğer davalı ...'nın karı-koca oldukları bir arada değerlendirildiğinde davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket etmek suretiyle davacıyı zararlandırdıkları, temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği, vekil ile işlem yapan davalı ...'nın iktisabında iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 13 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 797/2400 hissenin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik ve hatalı incelemeye dayalı olduğunu, davada iyi niyetli olmayanın davacı olduğunu, vekaleti diğer davalı ... Atmacaya rıza ile verdiğini, davalıya yapılan satıştan haberdar olduğu ve onayladığı hususlarının göz ardı edildiğini, davacının müşterek olarak davalı ... ve diğer davalı eşi ... tarafından zararlandırılmış olsa idi ertesi günü satışın iptali için dava veya şikayet yoluna gidebileceğini, 1 yıl 5 ay sonra huzurdaki davayı ikame ettiğini, davacının hukuk tarafından korunan geçerli bir hakka dayanmadığı ortada iken vekâlet ve satışın rıza ve bilgisi dışı olduğunun kabulünün hukuka aykırı olduğunu, Mahkeme kararında satış bedelinin davacıya ödendiğine dair kanıt getirilmediği, değerler arasında fahiş fark bulunduğu bu bağlamda davalıların birlikte kötü niyetli hareket ettiği ve satışın davacının bilgi ve rızası dışı olduğuna dayandığını, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; istinaf aşamasında ileri sürdüğü hususları tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 ve 506. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 ve 3. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya kapsamından; 8347 ada 13 parsel sayılı taşınmazda davacı adına kayıtlı 797/2400 hissenin davalı ... tarafından, davacı tarafından verilen ve satış yetkisini de içeren Samsun 1. Noterliğinin 08.06.2020 tarih ve 15089 yevmiye numaralı vekaletnameye istinaden 25.06.2020 tarih ve 13575 yevmiye numaralı resmi akit ile 160.000,00 TL bedelle eşi olan davalı ...'ya satış suretiyle devredildiği anlaşılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 140.716,49 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.