Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5764 E. 2024/612 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanına yapılan işletme nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal davası açılması üzerine, taşınmazın dolgu alanı içinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarına göre dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı ve davanın sübut bulmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/128 E., 2022/198 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, kal davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili; Eğirdir İlçe Merkezinde ve Eğirdir Gölü kıyı kenar çizgisi içerisinde, Eğirdir Belediyesi tarafından muhtelif zamanlarda doldurma ve kurutma yoluyla yaklaşık 512.000,00 m2 arazi kazanıldığını, Belediye tarafından kıyıda yapılan dolgu işlemlerinin Kıyı Kanunu’nun 7 nci maddesi gereğince gerekli izinler alınmadan yapıldığını, dolgu alanlarının Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlardan olduğunu, bu alanlar üzerinde davalı tarafından yapılan bina ve tesislerin restoran, büfe, çay bahçesi, işyeri v.b amaçlarla kullanıldığını, Eğirdir Gölünün Türkiye’nin ikinci en büyük tatlı su gölü ve doğal içme suyu havzası olduğunu, bu nedenle Eğirdir Gölü kıyılarında doldurma ve kurutma yapılamayacağı gibi yapılmış dolgular için de Kıyı Kanunu uyarınca izin verilmesinin söz konusu olamayacağını, Eğirdir Belediyesi tarafından, Eğirdir İlçe sınırları dahilinde kıyıda ve kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi içiresinde kalan dolgu alanlarının Belediyeye devrinin yapılması için talepte bulunulduğunu ancak bu talebin Maliye Bakanlığınca ret edildiğini açıklayarak Eğirdir Belediyesi tarafından Eğirdir İlçe Merkezinde ve Eğirdir Gölü Kıyı Kenar Çizgisi içerisinde kıyıların izinsiz doldurulması suretiyle elde edilen arazilerde davalı tarafından yapılan bina ve tesislerin kal’ine ve davalının bu yerlere el atmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, savunma getirmemiştir.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemece; 4721 sayılı TMK’nın 2 nci maddesine göre herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, davalının hukuken geçerli kira sözleşmesine istinaden dava konusu yeri kullandığı, Eğirdir Belediye Başkanlığı ile Hazine arasında derdest olan Isparta İdare Mahkemesinin 2015/461 Esas sayılı dosyasının konusunun eldeki dava dosyasından farklı olduğu, dava konusu alanın malikinin kim olduğu hususun muğlak olduğu, davalının kira sözleşmesi ile dava konusu yerin dolaysız feri zilyedi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarihli ve 2016/10827 Esas, 2020/1790 Karar sayılı kararı ile; Eğirdir Belediye Başkanlığı tarafından dava konusu alanların Belediyeye devri için talepte bulunulduğu, talebin reddi nedeniyle ret işleminin iptali için Isparta İdare Mahkemesinin 2015/461 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, 6100 sayılı HMK'nın 165 inci maddesi gereğince, İdare Mahkemesi tarafından verilecek hükmün eldeki davada verilecek kararı etkileyeceği anlaşıldığından, Isparta İdare Mahkemesinin 2015/461 Esas sayılı dosyasının sonucunun beklenilmesi, anılan davanın kesin olarak karara bağlanmasından sonra toplanan ve/veya toplanacak bütün deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 19.04.2022 tarihli ve 2020/128 Esas, 2022/198 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bilirkişi raporu ve ek raporlarına göre dava konusu taşınmazın kapalı ve açık alanlarının kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı, davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; ek bilirkişi heyet raporunda dava konusu işletmenin tamamının gölün doldurulması sonucu oluşturulan dolgu alanı üzerinde bulunduğunun tespit edildiğini, işletmenin tamamı için elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmesi gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaza el atmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 7 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.