Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6022 E. 2024/6599 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılan temlik nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının, ıslah ile bedel talebine dönüşmesi üzerine, bedelin hangi davalıdan tahsil edileceği ve faizin başlangıç tarihi.

Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle oluşan zararın, haksız fiil hükümleri uyarınca dava tarihindeki bedel üzerinden hesaplanması ve faizin de dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2007 E., 2023/2072 K.

KARAR : Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/28 E., 2019/636 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; maliki olduğu 4 parsel sayılı taşınmazdaki 32 numaralı bağımsız bölümün satışı için davalılar ..., ... ... ve ...’i vekil tayin ettiğini, ...’ün vekalet görevini kötüye kullanarak dava konusu 32 nolu bağımsız bölümü diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, onun da taşınmazı davalı ...’a devrettiğini, davalıların kötü niyetli olup el ve iş birliği içerisinde birlikte hareket ettiklerini, kendisine herhangi bir satış bedeli ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 16.07.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 410.200,00 TL bedelin 03.10.2016 temlik tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ..., ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; taşınmazı tapu siciline güvenerek yatırım amacıyla satın aldığını, bedelini ödeyerek taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırdığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalılar ..., ... ..., ... ve ... vekili; iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, dava dışı ...’in tarafların akrabası olduğunu, dava konusu taşınmazın davacının eşi olan ...ile davalıların yakını ... arasındaki alacak-borç ilişkisi kapsamında borcun ifası amacıyla devrin gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2019 tarihli ve 2017/28 Esas, 2019/636 Karar sayılı kararı ile; davacının maliki olduğu taşınmazın vekil ... tarafından 03.10.2016 tarihinde ... ...’e, onun tarafından da 03.01.2017 tarihinde davalı ...’a devredildiği, ... ile diğer davalılar arasında el ve iş birliği bulunduğunun ispat edilemediği, davalı ...’ın iyi niyetli olduğu, vekil ... tarafından davacıya satış bedeline mahsuben herhangi bir ödeme yapıldığına dair belge ibraz edilemediği, bir kısım davalı tarafından temlikin davacının eşinin borçları nedeniyle devredildiği savunmasında bulunulsa da bu hususun ispat edilemediği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, taşınmazın temlik tarihindeki değeri olan 380.000,00 TL'nin davalı vekil ...’den tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalı ...'ün muhtıraya rağmen eksik kalan istinaf harçlarını ödemediğinden bahisle ek karar ile anılan davalının istinaf isteğinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmamış; davacının istinaf başvurusu yönünden ise son kayıt maliki ...’ın vekaletnamenin kötüye kullanıldığını bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olduğunun kanıtlanamadığı benimsenerek davalı ... bakımından iptal-tescil isteminin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, taşınmazın vekil ... tarafından ara malik ... ...'e yapılan temlikin vekâlet görevinin kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği benimsenerek vekil ... ile ara malik ...'in taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile temlik tarihindeki değeri üzerinden sadece vekil ...'nin bedelden sorumlu tutulmuş olmasının isabetsiz olduğu, diğer taraftan fazla vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile davalı ... yönünden iptal-tescil istemli davanın reddine, 410.200,00 TL'nin ıslah tarihinden itiraben işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...’ten müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davalılar ... ve... hakkındaki bedele yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davacı vekili, davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; "...Hemen belirtmek gerekir ki, dava konusu taşınmazın vekil ... tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle davalı ...’e temlik edildiği, ... ve ... tarafından davacıya herhangi bir satış bedeli ödenmediği saptanmak suretiyle davacının ıslahla talebini davalı vekiller ..., ... ve ... ile ara malik ...’a karşı bedel isteğine dönüştürdüğü de gözetilerek iptal-tescil isteğinin reddi ile bedel isteğinin davalı ... ve ... ’den tahsiline, diğer davalı vekiller ... ve ... yönünden bedele yönelik isteğin reddine karar verilerek iptal-tescil isteğinin reddedilmesi nedeniyle de davalı ... lehine dava dilekçesinde harcı karşılanan 10.000,00 TL değer üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin, davalılar ..., ... ve ...’in ise yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; vekalet görevinin kötüye kullanılması aynı zamanda bir haksız fiil teşkil ettiğinden, görülen zarar nedeniyle haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilebilir. Ancak, somut olayda çekişme konusu taşınmazın dava tarihindeki bedeli 410.200,00 TL olarak belirlendiği ve davacı tarafça da bu bedel üzerinden harç tamamlanarak dava ıslah edildiğine göre, 410.200,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı ... ve ... den tahsiline karar verilmesi gerekirken, ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru değildir...." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile; davalı ... yönünden iptal-tescil istemli davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden bedel isteğinin kabulü ile 410.200,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davalılar ... ve... hakkındaki bedele yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı her ne kadar eşi olan ...ile davalıların yakını olan ...'e ilişkin herhangi bir açıklama yapmamış olsa da asıl hukuki ilişkinin anılan bu şahıslar arasındaki alacak-borç ilişkisinden kaynaklandığını, ...'in defaatla alacaklarını istemesine karşın davacı ve eşi tarafından borcun ödenmediğini, ardından davacının eşinin borcun ifasını sağlamak amacıyla dava konusu taşınmazın devredilmesini kabul ettiğini, bu irade doğrultusunda davacının eşinin davalılara vekaletname verdiğini, davacının ise tüm olaylardan haberdar olduğu halde kötüniyetle dava açtığını, Mahkemece davacının eşi ve dava dışı ... arasındaki iç ilişkinin ve dosyaya bildirdikleri delillerin araştırılmadığını, aşamada davacının dinlenmesini talep etmelerine rağmen bu hususun göz ardı edildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup yargılama sırasında ıslah ile sadece bedel isteğine dönüştürülmüştür.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 21.014,98 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'ten alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.