Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6035 E. 2024/3659 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın terekesine temsilci atandıktan sonra mirasçının, terekeye ilişkin davada istinaf yoluna başvurup başvuramayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye temsilci atandıktan sonra terekeyi temsil ve dava takip yetkisinin tereke temsilcisine geçtiği, mirasçının artık davayı takip yetkisinin olmadığı ve bu nedenle istinaf yoluna başvuru hakkının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/311 E., 2023/54 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burhaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/22 E., 2021/7 K.

Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan babası ...’in 703 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını davalı torunu ...’a satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalıya devredilen payın iptali ile yasal mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında mirasbırakan ...’in terekesine ... temsilci olarak atanmıştır.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın yıllarca davacı oğluna maddi ve manevi destek olduğunu, bu maddi destekleri nedeniyle mirasbırakanın bir çok bankadan kredi kullandığını ve kredi borçlarını ödeyemediğini, bu nedenle de dava konusu taşınmazdaki payını kendisine sattığını, mirasbırakan dedesine yardımcı olmak amacıyla iyi niyetli olarak taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Burhaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.01.2021 tarihli, 2018/22 Esas, 2021/7 Karar sayılı kararı ile; mirasbırakanın ekonomik durumunun kötü olduğu, krediler kullandığı,davacının düzenli ve sabit bir işte çalışmadığı, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla bedelsiz olarak yapıldığının davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın ½ payının mirasbırakan ...’e, diğer ½ payının da davalının babası ...’a ait olduğunu, mirasbırakanın taşınmazdaki ½ payını davalı torununa mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini, davalı tarafça satış bedelinin ödenmediğini, mirasbırakanın asıl iradesinin bağış ve taşınmazın tamamının davalı ailesine ait olmasını sağlamak olduğunu, davalının taşınmazı satın alacak ekonomik güce sahip olmadığını, mirasbırakanın dava konusu taşınmaz hissesi dışında başkaca bir taşınmazı bulunmadığını, mirasbırakanın taşınmazın satışından gelecek paraya ihtiyacı olmadığını, iddianın ispatlandığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 26.09.2023 tarihli ve 2023/311 E. 2023/54 K. sayılı kararıyla; dava sırasında mirasbırakan ...’in terekesine temsilci atandığı, tereke temsilcisinin atanmasıyla tereke ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkilerinin ortadan kalktığı, böylelikle mirasçıların istinaf yoluna başvuru hakkının da tereke temsilcisine geçtiği, davayı açan mirasçı ...’in kararı istinaf yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 352 nci maddesi uyarınca davacı mirasçı ... vekilinin istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf nedenlerine ek olarak, dava dilekçesinde dava konusunun 703 parsel sayılı taşınmazın ½ payının tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ...’in yasal mirasçıları adına tesciline ilişkin olduğunu, bu nedenle terekeye temsilci atanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığını, mahkemece zorunlu olarak atanan tereke temsilcisinin süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmamış olmasının davacı mirasçının istinaf kanun yoluna başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağını,bu durumun hak arama özgürlüğü ve hukuka aykırı olduğunu, mahkemece tereke temsilcisi atanması konusunda değerlendirme yapılmadan maddi anlamda eksik hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tüm mirasçılar adına tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

2. 4721 sayılı Kanun'un 706., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun (2644 sayılı Kanun) 26 ncı maddeleri,

3. 4721 sayılı Kanun'un 640 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 22.07.2005 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı oğlu ... ile, dava dışı çocukları ... ve ...’i bıraktığı, mirasbırakanın dava konusu 703 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını 10.04.2001 tarihinde torunu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiği, davacı tarafından temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığı ileri sürülerek tapu kaydının iptali ile tüm yasal mirasçılar adına tescil istendiği, bu nedenle mirasbırakan ...’nin terekesi için 13.12.2018 tarihinde tereke temsilcisi atandığı, 20.03.2019 tarihinde ise kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer.

Somut olayda, istinafa konu kararın tereke temsilcisi ...’a tebliğ edilmesine rağmen, tereke temsilcisi karara karşı istinaf talebinde bulunmamış, karara karşı yalnızca davacı mirasçı ... vekili istinaf talebinde bulunmuştur.

Ne var ki; davacı mirasçının davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle karara karşı istinaf talebinde bulunmasına yasal olanak yoktur.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesinin hüküm kısmında davacı mirasçı ... vekilinin, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verildiğinin belirtilmesi doğru değildir.

5. Ne var ki anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının değinilen yönlerden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ( 1 ) numaralı bendinde yer alan “süre yönünden” ibaresinin çıkarılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.