"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : ...
SAYISI : 2023/1108 E., 2023/1088 K.
DAVALILAR : ... vekilleri Avukat ...,
Avukat ..., ... vekilleri
Avukat ..., Avukat ...,
Avukat ..., ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Ret / Süre Yönünden Ret-Temyiz Talebi Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/191 E., 2023/1 K.
Taraflar arasındaki vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 11.09.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ... ile davalı ...'ın evli olduğunu, dava konusu ... Mahallesi ... ada 6 parsel sayılı taşınmazın satışı için davacının davalı ...'ı 2008 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiğini, davalı ...'ın bu vekaletname ile dava konusu taşınmazın diğer davalı ...'ye 2018 yılında satış suretiyle devrettiğini, davalı ...'nin de taşınmazı 2019 yılında diğer davalı ...'a devrettiğini, devirlerden davacının bir haberi olmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde taşınmazın keşfen belirlenen değerinin tazminat olarak ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın dava konusu taşınmazı satma niyetinin olduğunu, diğer davalı ... tarafından davacının banka hesabına gönderilen toplam 200.000 TL bedelin '1265 ada 6 parsel ev satış bedeli' şeklinde açıklama ile yatırıldığını, davalının taşınmazı yatırım amaçlı ve iyi niyetli üçüncü kişi olarak satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... vekili yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın bedelinin davalı ... tarafından davacıya ödendiği böylece taşınmazın davalı ...'ye devrinden davacının haberi olduğu, davalı ... ile ... arasında el ve iş birliği içinde olduklarının tespit edilemediği, davalı ...'a yapılan satış işleminin gerçek bir satış olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı ... ve...'nin fikir birliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekiline 06.03.2023 tarihinde tebliğ edildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345/1 inci maddesine göre istinaf başvuru süresinin 20.03.2023 tarihinde sona erdiği, davacı vekilince istinaf başvuru dilekçesinin iki haftalık süre dolduktan sonra 21.03.2023 tarihinde verildiği, böylece HMK'nın 345/1 inci maddesi uyarınca başvuru süresi geçirildikten sonra istinaf talebinde bulunulduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf yoluna başvurma talebinin HMK'nın 352 nci maddesi uyarınca süre yönünden reddine kesin olmak üzere karar verilmiş; davacı vekili tarafından bu karar temyiz edilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince 11.09.2023 tarihli ek kararla, davacı vekilince istinaf başvuru süresi geçtikten sonra istinaf dilekçesinin verildiği, dosya kapsamına göre dava değerinin HMK'nın 362/1-a bendi gereğince kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin kararın "kesin" olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen 11.09.2023 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf harcının istinaf süresi geçmeden 15.03.2023 tarihinde yatırılmasına rağmen UYAP sisteminden kaynaklanan nedenlerle dilekçenin sisteme düşmemiş olabileceğini, diğer yandan Bölge Adliye Mahkemesince istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine ilişkin kararın kesin olmak üzere reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararı temyiz konusu edilmiştir.
2. İlgili Hukuk
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 118, 343/3, 345/1 ve 362/1-a maddeleri,
Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 208 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Temyize konu karar, Bölge Adliye Mahkemesinin 11.09.2023 tarihli ek kararına ilişkin olup davacı tarafın temyiz talebi, dava değerinin HMK'nın 362/1-a bendi gereğince kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesince reddedilmiştir.
2. Dava konusu edilen ... Mahallesi 1265 ada 6 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenen dava açıldığı tarihteki değerinin 820.000 TL olduğu, davacı tarafça tamamlama harcının yatırıldığı böylece dava değerinin temyiz kesinlik sınırı altında kalmadığı anlaşılmış olup. Bölge Adliye Mahkemesinin 11.09.2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
4. Davacı ... vekiline İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararı 06.03.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça 15.03.2023 tarihinde maktu istinaf harcının yatırıldığı ancak istinaf dilekçesinin istinaf süresi geçtikten sonra, 21.03.2023 günü UYAP üzerinden gönderildiği, evrak işlem kütüğünde de doküman oluşturma tarihinin 21.03.2023 olduğu anlaşılmıştır.
5. HMK'nın 343 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında istinaf yoluna başvurma tarihi konusunda 118 inci maddenin uygulanacağı düzenlenmiş olup 118 inci maddede yer alan "Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır." düzenlemesi ile dilekçe kayıt tarihinde kanun yolu başvurusu yapılmış sayılacaktır.
6. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun bir kararında da bu husus " UYAP Sistemi Evrak İşlem Kütüğü kayıtları incelendiğinde davacılar vekilinin temyiz dilekçesini oluşturduğuna dair bir bilgiye sistemden ulaşılmadığı gibi davacılar vekili de temyiz dilekçesi olduğuna dair dosyaya bir bilgi ve delil sunmamıştır. Davacılar vekili, sistemsel bir hatanın bulunduğunu Yönetmeliğin 68 inci maddesinin 6 ncı fıkrası kapsamında düzenlenmesi gereken bir tutanakla da tespit ettirmiş değildir. Bu durumda temyiz hakkının kullanılabilmesi için sadece temyiz harcının yatırılmasının yeterli olmadığı, kanun yolu başvuru dilekçesinin de fiziksel ortamda verilmesi ya da UYAP üzerinden gönderilmesi gerektiği, temyiz dilekçesinin kaydedildiği tarihte kararın temyiz edilmiş sayılacağı, davacılar vekili tarafından ise direnme kararının temyiz edildiğini gösteren bir dilekçenin hem fiziksel hem de UYAP ortamında sunulmadığı görülmektedir. Bu durumda davacılar vekilinin ek karara ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir." şeklinde vurgulanmıştır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.06.2022 tarihli ve 2021/4-451 E., 2022/974 K. sayılı kararı, § 25).
7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine dair 11.09.2023 tarihli EK KARARININ KALDIRILMASINA,
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı fazla yatırılan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...