"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/329 E., 2021/1427 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/326 E., 2019/333 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 117 ada 13 parsel sayılı taşınmazın davalı şahıs adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın Hazine adına kayıtlı 09.11.1939 tarih, 67 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığını, Hazineye ait bir taşınmazın zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, öte yandan taşınmazın mera parseliyle de sınır teşkil ettiğini, Mahkemece yöntemince mera araştırması da yapılması gerektiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise taşınmazın mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili 06.02.2018 tarihli duruşmadaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsamadığı, taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesinde belirtilen kamu mallarında olmayıp özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunduğu ve dava konusu taşınmazda davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde Toprak Tevzi Komisyonunca çalışma yapılmış olmasına rağmen Mahkemece söz konusu çalışmaya ilişkin araştırma ve inceleme yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının bilimsel verilere dayanmadığını, yapılan mera araştırmasının da yöntemince olmadığını, dava konusu taşınmazın eğiminin yüksek olduğunu, bunun dahi taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden bulunduğunu gösterdiğini ileri sürerek re’sen dikkate alınacak sebepler de göz önünde bulundurularak istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın belgesizden davalı adına tespit ve tescil edildiği, davacı Hazinenin tapu kaydına dayanarak dava konusu taşınmazla ilgili özel mülk iddiasında aynı zamanda da taşınmazın mera vasfında olduğunu ileri sürerek kamu malı iddiasında bulunduğu, Hazinenin tapu kaydına dayalı özel mülk iddiasının 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabi olduğu, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 15.01.2007 tarihinden eldeki davanın açıldığı 07.09.2017 tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinin anlaşıldığı, öte yandan dava konusu taşınmazın mera vasfı taşımayıp çayır vasfında olduğunun belirlendiği, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde taşınmazın mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesi isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü ve 16/B maddeleri
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda Kars ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 13 parsel sayılı 4.735,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tarla vasfıyla tespit ve 15.01.2007 tarihinde tescil edilmiş, eldeki dava 07.09.2017 tarihinde açılmıştır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.