Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6315 E. 2024/5945 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescil talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın, taşınmazların mülkiyetinin taksim, bağış veya satış gibi hukuki bir yolla devredildiğini ispatlayamaması ve terekenin paylaşılmamış olması nedeniyle, davacının miras payı oranında tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiş, davalıların temyiz itirazları reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/536 E., 2023/853 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Kısmen Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Boyabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/111 E., 2023/90 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; dava konusu Sinop ili, ... ilçesi,.... Mahallesinde bulunan 135 m2 mesken, 80 m2 depo, 1.000 m2 dibek yanı, 1.000 m2 kiremitlik, 2.000 m2 karşıbağ, 2.000 m2 aşağıharman, 2.000 m2 siyez yeri, 2000 m2 karamel tepesi, 4.000 m2 kışkıcık, 500 m2 kuyunun yanı vasıflı yerlerin ceddinden intikalen 10 yıldır nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla kullanıldığını, babasına ait olup kendisinin de hakkı olduğu 135 m2 mesken ve 80 m2 depo olan menkulleri rızası olmadan davalıların yıkıp kendilerine ev yaptıklarını, kadastro çalışmalarında kızlara yer verilmez diye taşınmazları ağabeyleri ... ve ...’nin adlarına yazdırdıklarını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, Mahkemece tensip zaptı ile dava konusu yerleri ada parsel numarasıyla birlikte belirtmek ve dava konusu talebini açıklamak üzere süre verilmesi üzerine davacı, 13.05.2019 tarihli dilekçesi ile 165 ada 4 ve 6, 155 ada 3, 156 ada 6, 157 ada 2, 158 ada 1, 169 ada 7, 16, 22 ve 38, 162 ada 2, 164 ada 4 parsel sayılı taşınmazların babasına ait olmasına rağmen kadastro tespitinde davalıların adlarına tespit ve tescil ettirdiğini bu nedenle miras payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istediğini bildirmiş, davacı vekili 08.12.2020 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde 135 m2 mesken ve 80 m2 depo olarak belirtilen yerin 169 ada 8 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, taşınmazların listesi sunulurken sehven unutulduğunu belirtmiş, 18.10.2022 tarihinde sunduğu dilekçe ile de 169 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki evi müvekkilinden habersiz olarak davalı ...’in yaptırdığını bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; süresinde davaya cevap vermemiş, 01.10.2019 tarihli öninceleme duruşmasında taşınmazların babalarından geldiğini ve davayı kabul ettiğini bildirmiş, 02.10.2019 tarihli dilekçesi ile duruşmada hakimin "davacı senin kardeşin mi" sorusu üzerine "evet kardeşim" diyerek kabul ettiğini, yoksa davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.

Davalı ...; süresinde davaya cevap vermemiş, aşamada 05.02.2022 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.07.2021 tarihli ve 2019/195 Esas, 2021/487 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların tarafların murisi tarafından uzun yıllar kullanıldığı, davalılar ... ve ...'in babaları öldükten sonra taşınmazları kullanmaya devam ettiği, taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında murisin ölümü üzerinden 8 yıl geçmiş olmasına ve taksim hususunda bir netlik olmamasına rağmen davalı ... ve ... adına tespit ve tescil edildiği, muris ...'den kalan taşınmazlar üzerinde davacının miras hissesi oranında miras hakkı olduğu, dava konusu taşınmazlardan kullanım tespit edilen taşınmaz yönünden ecrimisil talebinin kabulü, kullanım olmayan taşınmazlar yönünden diğer taleplerin reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 27.01.2022 tarihli ve 2021/1114 Esas, 2022/84 Karar sayılı kararı ile; 169 ada 8 parsel sayılı taşınmazın da dava konusu olduğu, bu parsel hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği, davacı tarafından dava dilekçesinde gösterilmeyen ve usulüne uygun olarak ıslah da edilmeyen ecrimisil talebi yönünden karar verilmiş olmasının ve her bir taşınmaz yönünden keşifte ayrı ayrı beyan alınmamış olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle sair itirazlar incelenmeksizin tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tarafların murisi tarafından uzunca yıllar kullanıldığı, davalılar ... ve ...'in babaları öldükten sonra da taşınmazları kullanmaya devam ettiği, taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında murisin ölümü üzerinden 8 yıl geçmiş olmasına ve taksim hususunda bir netlik olmamasına rağmen davalılar ... ve ... adına tespit gördüğü, muris ...'den kalan taşınmazlar üzerinde davacının miras hissesi oranında miras hakkı olduğu, dava dilekçesinde ecrimisile ilişkin bir talep olmadığı, her ne kadar dava dilekçesinde davalılar adına olan dava konusu taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile ilgili taşınmazların kendisi adına tescilini istemişse de ilgili taşınmazların davacı ve davalıların kök murisine ait olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline ve fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini açıklaması için verilen sürede müvekkilinin miras payını talep ettiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararında da bu konuda bir değerlendirme yapılmadığını, lehlerine usulü kazanılmış hak oluştuğunu, bu nedenle kısmen kabul kısmen reddin ve buna bağlı olarak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin müvekkili aleyhine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanıkların davacıyı taşınmazı kullanırken görmediklerini beyan ettiklerini, murisin tüm mirası araştırılmadan, davacının oradan pay alıp almadığı saptanmadan davanın kabul edilmesinin hatalı olduğunu, taraflar arasında taksim yapılıp yapılmadığının bu davanın ön sorunu olduğunu, davacının köydeki yerler yerine İstanbul’da yer aldığının belli olduğunu, 169 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davacının alacağı olmadığını belirtmesine rağmen bu parsel yönünden de kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

Diğer davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin mahiyeti gereği taraflar arasında fiili taksim olup olmadığı hususunda yeterli araştırmaların yapılmadığını, muris ...'den kalan taşınmazlar üzerinde tarafların sözlü olarak bir taksim anlaşması yaptıklarını, bu anlaşmaya göre davacı ... ve ...'ye İstanbul'da bulunan binadan birer daire verilmesi karşılığında davaya konu köyde bulunan taşınmazlardan herhangi bir hak almayacakları yönünde sözlü bir taksim akdi kurulduğunu ve dairelerin verildiğini, kadastro tespitinin de bu taksime uygun olarak yapıldığını, tanıklarının dinlenilmediğini, talep olmayan 169 ada 8 parsel hakkında karar verilmesinin doğru olmadığını, reddedilen kısım yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, her bir davalı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, dava dilekçesi ve 15.10.2019 havale tarihli dilekçesi ile çekişmeli taşınmazların kök muris ...'den kaldığını öne sürerek miras payı oranında adına tescili talebiyle eldeki davayı açtığı, çekişmeli taşınmazların ortak muristen kaldığı, taşınmazların satın alındığı yahut murisin taşınmazların zilyetliğini taksim, bağış, satış vs. gibi bir hukuki yolla devrettiğini davalı tarafın ispat edemediği, tereke paylaşılmadığı sürece mirasçılardan bir ya da birkaçı tarafından sürdürülen fiili kullanımın tereke adına sürdürülmüş sayılacağı, davacının 15.10.2019 havale tarihli dilekçesi ile talebini daraltarak miras payı oranında tapu kayıt ve tescil isteminde bulunduğu, buna göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceğinin hükme bağlandığı, 169 ada 8 parsel üzerinde bulunan evin davalı ... tarafından yapıldığının belirlenmesine göre anılan muhdesatın davalı ... adına beyanlar hanesine şerh verilmesi gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin bir gerekçe belirtilmeksizin kaldırılmasının hatalı olduğunu, ecrimisil hakkında lehe veya aleyhe karar verilmeden ve taraflarına vekalet ücreti hükmedilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin maktu mu nispi mi olduğunun belli olmadığını, davacının taşınmazları kullanmadığını, murisin mirası araştırılmadan karar verildiğini, davacının köydeki yerlere karşılık İstanbul’da yer aldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

Diğer davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 169 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki evin davalı ...’in olduğu yönünde şerh verilmesine rağmen murisleri ...’nin 169 ada 16 parsel sayılı taşınmazda yaptığı evin şerh edilmediğini, ecrimisil hakkında hüküm kurulmadığını, bu talebin reddi ile lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, fiili taksim olup olmadığının araştırılmadığını, muris ...'den kalan taşınmazlar üzerinde tarafların sözlü olarak bir taksim anlaşması yaptıklarını, bu anlaşmaya göre davacı ... ve ...'ye İstanbul'da bulunan binadan birer daire verilmesi karşılığında davaya konu köyde bulunan taşınmazlardan herhangi bir hak almayacakları yönünde sözlü bir taksim akdi kurulduğunu ve dairelerin verildiğini, kadastro tespitinin de bu taksime uygun olarak yapıldığını, tanıklarının dinlenilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri.

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriğinden; Sinop ili, .... ilçesi, ... .... Mahallesi 165 ada 4 ve 6, 155 ada 3, 156 ada 6, 157 ada 2, 158 ada 1, 169 ada 7, 16, 22 ve 38, 162 ada 2, 164 ada 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin 2009 yılında ½ şer pay oranında davalı ... ve ... adına, 169 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 169 ada 16 parsel sayılı taşınmazın ise ... adına yapıldığı ve tespitlerin 23.07.2009 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle davalı ... mirasçılarının 169 ada 16 parsel sayılı taşınmazdaki yapıya yönelik istinaf dilekçesinde talepleri olmadığı gözetilerek davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 409,77 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.