"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/720 E., 2023/1144 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/465 E., 2022/217 K.
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dilekçe ekindeki aplikasyon krokisinde 1 numara ile gösterilen taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, oysa bu yerin 1989 yılından beri müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu, üzerinde 3 katlı bir evi bulunduğunu, evin elektrik ve su abonelikleri olup emlak vergilerinin de düzenli olarak ödendiğini ileri sürerek taşınmazın müvekkili adına tesciline ve taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine yasaların aradığı kazanım koşullarının gerçekleşmediğini, kaldı ki taşınmaz sit alanı içerisinde ve Ramsar Sözleşmesi kapsamında kaldığından zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı 19 Mayıs Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyet de bulunmayıp bölgenin genel itibariyle yazlık evlerin ve kaçak yapıların bulunduğu bir alan olduğunu, öte yandan taşınmazın sit alanında kaldığını belirterek Mahkemece yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin ilk kaldırma - gönderme kararı sonrası davaya dahil edilen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından davaya cevap verilmemiş; dahili davalı vekili duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.2017 tarihli ve 2016/50 Esas, 2017/715 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz bölümünün tescil harici alanda kaldığı, üzerinde 3 katlı bir ev bulunduğu ancak taşınmazda imar-ihya koşullarının oluşmadığı, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemi yönüyle ise davacının tespit isteminde güncel hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 16.03.2018 tarihli ve 2018/387 Esas, 2018/370 Karar sayılı kararıyla; davanın, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup bu nitelikteki davalarda husumetin Hazineye ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine yöneltilmesi gerektiği, somut olayda davanın, Hazine ve Kamu Tüzel Kişiliği olarak 19 Mayıs Belediye Başkanlığı hasım gösterilerek açıldığı ancak her ne kadar Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı yargılama sırasında ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi vermiş, bir kısım duruşmaya vekili katılmış ve Mahkemece gerekçeli karar başlığında da adı “ilişkili kişi” sıfatıyla yer alarak adına gerekçeli karar ile istinaf dilekçesi tebliğ edilmiş ise de dava dilekçesinin adı geçene tebliğ edilmediği hususu dikkate alındığında Büyükşehir Belediye Başkanlığına gerekçeli kararda “ilişkili kişi” sıfatıyla yer verilmesinin adı geçene davanın tarafı sıfatı vermeyeceği, kaldı ki 6100 sayılı HMK'nın "hükmün kapsamı" başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendinde “ilişkili kişinin” bu madde kapsamına alınmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, Mahkemece Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı da davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.01.2019 tarihli ve 2018/124 Esas, 2019/19 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma - gönderme kararı uyarınca taraf teşkilinin sağlandığı, dosya kapsamına göre dava konusu taşınmaz bölümünün tescil harici alanda kaldığı, üzerinde 3 katlı bir ev bulunduğu ancak taşınmazda imar-ihya koşullarının oluşmadığı, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemi yönüyle ise davacının tespit isteminde güncel hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 31.05.2019 tarihli ve 2019/513 Esas, 2019/1057 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, denetime elverir şekilde İdarece belirlenmiş olan kıyı-kenar çizgisine ilişkin harita ile ilan ve tebliğine ilişkin belgelerin getirtilmediği, taşınmazın yörede yapılan tesis kadastrosunda ne sebeple tescil harici bırakıldığının orijinal kadastro paftası getirtilip belirlenmeye çalışılmadığı, taşınmazın niteliği konusunda ziraat bilirkişisinden rapor alınmadığı, jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporuna göre taşınmazın sınırında orman niteliği belirlenen 77 nolu parsel bulunduğu ve yörede orman tahdidi yapıldığı anlaşılmasına rağmen taşınmazın öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda orman bilirkişisinden rapor alınmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususlarda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli ve 2019/465 Esas, 2022/217 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma - gönderme kararı uyarınca yapılan inceleme sonunda, 2005 ve 2012 tarihli hava fotoğraflarından dava konusu taşınmaz üzerinde bitki, bitki artıkları ve meyve ağacı gölgelerinin bulunduğu, devam eden dönemde ise taşınmaz üzerine ev yapılmak suretiyle taşınmazın kullanıldığı, taşınmazda ekonomik amaca yönelik tarımsal faaliyet bulunmadığı, taşınmaz üzerine ev yapmanın imar-ihya faaliyeti sayılmayacağı, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemi yönüyle ise davacının tespit isteminde güncel hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz evveli itibariyle çalılık ve dikenlikken ilk maliki tarafından temizlenerek 1970-1971 yıllarında tarıma elverişli hale getirildiğini, bu hususun mahallinde yapılan keşiflerde de yerel bilirkişiler tarafından açıkça beyan edildiğini, Mahkemece hava fotoğraflarından yola çıkılarak davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2023 tarihli ve 2023/720 Esas, 2023/1144 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, çekişmeli alanın 77 nolu parsel dışında tescil harici alanda kaldığının tespit edilmiş olmasına, ziraat ve jeoloji bilirkişi raporu ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde, taşınmazın öncesinin kumlu-toprak, yani kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle edinilmesi için imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılmasına, jeodezi bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazda kullanım olduğuna dair herhangi bir tespitin yapılmamış olmasına, ayrıca sadece yapılaşma olarak var olan kullanımın yasanın aradığı imar-ihya koşulunu da sağlamadığının Mahkemece yapılan keşif ve uygulama neticesinde belirlenmiş olmasına ve dava konusu tapulama harici taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığından davacının tespit davası açmasında güncel hukuki yararının bulunduğundan söz edilemeyeceğine göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesini tekrarla edip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapusuz taşınmazın tescili ve muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Samsun ili, 19 Mayıs ilçesi, Yörükler Mahallesinde 1966 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz kumluk vasfında olduğundan bahisle tescil harici bırakılmıştır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.