"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1905 E., 2023/1456 K.
DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ...,... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Ret/Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karayazı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/109 E., 2023/51 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin tamamının kardeş olduğunu, ... mahallesinde bulunan 162 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerinin babası tarafından kadim zamanlarda müdahalesiz olarak ekilip biçildiğini ve fiilen kullanıldığını, babalarının uzun yıllardır kullanımından sonra müvekillerinin 37 yıldır dava konusu taşınmazı aktif olarak kullandıklarını, bazı yıllar çayır olarak, bazı yıllar ekip biçerek bazı yıllar da kendi adlarına ihya ettirerek ortak bir şekilde tasarruf ettiklerini, ancak kadastro tespit işlemleri sırasında anılan taşınmazın haksız olarak ... adına tapuda tescil edildiğini, müvekkillerinin babasının ve müvekkillerinin bu durumdan haberdar olmadığını, ... veya mirasçıları ve sonrasında taşınmazı satın alan davalı ... tarafından herhangi bir müdahalede bulunulmadığını, davacı müvekkillerinin aralıksız, çekişmesiz ve malik sıfatıyla kullandığı dava konusu taşınmazın yolsuz beyanlar ve muvazaalı işlemler ile başkaları adına tescil edildiğini ileri sürerek aşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kadastro öncesi nedenlere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında dava açma süresinin kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü içerisinde açılması gerektiğini, davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, ayrıca kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tapuda ayni hak elde edilebilmesinin de ancak tapu kütüğüne kayıtlı olmayan ya da tapu kütüğünden sahibi anlaşılamayan bir taşınmaz için söz konusu olabileceğini, müvekilinin dava konusu gayrimenkulde tapu kaydına dayalı olarak malik olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 18.09.1971 tarihinde ... adına tescil edildiği, eldeki davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kadimden beri müvekkilleri ve babaları tarafından kullanıldığını, kadastro tespit işlemleri sırasında muvazaalı bir şekilde anılan taşınmazın 1971 yılında ... adına tescil ettirildiğini, 2002 yılında ... mirasçılarına intikal ettiğini, 2013 yılında zaten ...'ın mirasçısı olan ...'a yine muvazaalı bir şekilde göstermelik bir satış işlemi ile devredildiğini, davanın kadastro öncesi neden dayalı tapu iptal tescil davası olduğu ve bu sebeple 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile reddedilmişse de dosyanın bir bütün olarak incelenmesinde davanın yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunun açıkça anlaşılacağını, tapu iptali ve tescil davasının mülkiyet hakkına ve ayni hakka dayanması nedeniyle kural olarak zamanaşımına tabi olmadığını, ayni hakkın her zaman ileri sürülmesinin mümkün olduğunu, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın 18.09.1971 tarihinde ... adına tescil edildiği, 11.09.2002 tarihinde ... mirasçıları adına tapuda intikal işlemi gerçekleştiği, somut olayda davanın kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayalı olarak dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 17.10.2022 tarihinde açıldığı, Mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinafa başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu; ... mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 162 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu çalışmaları sırasında 18.09.1971 tarihinde ... adına tescil edildiği davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 17.10.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...