"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/37 E., 2023/462 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali-tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe kurulması ile bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca, Sakarya ili .... ilçesi .... Mahallesi 852 parsel sayılı 566,00 m2 yüz ölçümlü taşınmazın üzerinde Sağlık Evi bulunduğundan ilgisi nedeniyle Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 23.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı doğrultusunda Hazineye devrine karar verildiğini, taşınmazın 6360 sayılı Kanun′un geçici 1/5. maddesine göre resen Sağlık Bakanlığına tahsisli olduğunu, taşınmaz üzerinde herhangi bir sağlık hizmetinin yürütülmediğini, 19.02.2020 tarih ve 2750 sayılı yazı ile ... adına devri talep edildiğinden Milli Emlak Müdürlüğünün görüşünün sorulduğunu, Sağlık Ocağının tekrar kullanılmaya başlanabileceğinden ötürü Milli Emlak Müdürlüğü tarafından olumsuz görüş bildirildiğini, buna rağmen Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu tarafından 02.07.2020 tarih 2020/6 kararıyla taşınmazın Hazineye devrinin iptal edilip Erenler Belediye Başkanlığına devri kararının alındığını, 06.08.2020 tarihinde ... adına tescilinin yapıldığını, taşınmaz üzerinde halen Sağlık Ocağı bulunduğundan Maliye Hazinesi adına tescili gerektiğini ileri sürerek davalı adına tapuya kayıtlı 852 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararının idari işlem niteliğinde olduğunu ve işlemin halen ayakta bulunduğunu da belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2021 tarih ve 2020/437 Esas, 2021/325 Karar sayılı kararı ile; davaya konu taşınmazın Sakarya Valiliği bünyesinde kurulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararıyla Erenler Belediye Başkanlığına devrine karar verildiği, tescilin idari işleme dayandığı ve ayakta olup iptal edilmedikçe hukuki varlığını koruyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili; davanın yolsuz tescilin düzeltilmesi isteğinden kaynaklandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2022 tarih ve 2021/1941 Esas , 2022/565 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi benimsenmek suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davacı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine Dairece, davada mülkiyet hakkına dayanılarak tescilin yolsuz olduğunun ileri sürülmüş olması karşısında işin esası hakkında gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gereğine değinilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmış ve İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın evveliyatında Sağlık Ocağı olduğundan bahisle tapusunun iptali ve Hazine adına tescili talep edilmekte ise de Sağlık Ocağının fiilen kullanım durumunun bulunmadığı, dolayısıyla Hazineye devrini ve akabinde Sağlık Bakanlığına tahsisini gerektirecek niteliğinin kalmadığı, yolsuz tescilden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından esas yönünden; davalı ... vekili tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, mülkiyet iddiasından kaynaklanan yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali-tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu′nun 705, 1022, 1024 ve 1025. maddeleri,
6360 sayılı Kanun′un geçici 1.maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde ″Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.″; 1022/1. maddesinde ″Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.″, 1024/2. maddesinde ″Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.″; 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." hükümleri düzenlenmiştir.
2. Yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, aynî haklar tapu siciline tescil ile kazanılır ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de illîlik prensibinin bir sonucu olarak geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. O halde, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde tescilin yolsuz tescil nitelik taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceği açıktır.
3. Somut olayda:
Dava konusu 852 parsel (540,17 m2 arsa -üzerinde sağlık ocağı binası ve lojmanı mevcut-) sayılı taşınmazın 03.07.1986 tarihinde bağış suretiyle Sakarya İl Özel İdaresi adına tescil edildiği;
6360 sayılı Kanun uyarınca İl Özel İdaresi mülga olunca, Devir Tasfiye ve Paylaştırma Kurulunun 23.01.2014 tarihli kararı ile, üzerinde Sağlık Evi bulunduğundan ilgisi nedeniyle Hazine adına devrine karar verildiği, talep yazısına rağmen tescilin gecikmeli olarak 07.11.2019′da yapıldığı; aynı zamanda, Devir Kurulu kararıyla Hazineye devredilen taşınmazda Sağlık Evi bulunduğundan 6360 sayılı Kanun′un geçici 1/5. maddesi uyarınca Sağlık Bakanlığına tahsis edilmiş sayıldığı;
Davalı ... Başkanlığının 2020 yılında, taşınmazda sağlık hizmetinin yürütülmediğini belirtip taşınmazın Belediye Başkanlığına devri hususunu Devir Kurulundan talep ettiği; Devir Tasfiye ve Paylaştırma Kurulunun bu kez de 02.07.2020 tarihli kararı ile, Sağlık Ocağının uzun zamandır kullanılmadığı, mahallede halen kullanılmakta olan başka Sağlık Ocağı bulunduğu ve yeterli olduğu gerekçesiyle taşınmazın Hazineye devrinin iptali ile Erenler Belediye Başkanlığına devredilmesine karar verildiği;
Bunun üzerine, Hazine adına kayıtlı bulunan dava konusu 852 parsel sayılı taşınmazın Devir Kurulu kararına dayanılarak ... adına tescil edildiği; yenileme çalışması sonucunda taşınmazın 48 parsel numarasını aldığı;
Yapılan tespitlerde ve aşamada yapılan keşifte, taşınmazda tek katlı 105 m2 alanlı Sağlık Ocağı ve lojman binası bulunduğu, binanın bir tarafının Mahalle Kültürünü Geliştirme Derneği tarafından kullanıldığı, bir tarafının da ″Çay Evi″ olarak kullanıldığı;
Hazine tarafından, taşınmazın işgali nedeniyle anılan Dernek aleyhine 2019 yılında ecrimisil ihbarnamesi gönderildiği;
Öte yandan, Sağlık Bakanlığı nezdinde İl Müdürlüğü tarafından verilen cevabi yazıda Sağlık Bakanlığınca personel gönderilmesi halinde taşınmazdaki Sağlık Ocağının (Aile Hekimliği) tekrardan kullanılabileceği, bu nedenle Kanun′dan kaynaklanan tahsisin devam etmesi gerektiğinin bildirildiği görülmektedir.
4. Hemen belirtilmelidir ki; Devir Tasfiye ve Paylaştırma Kurulunun 23.01.2014 tarihli kararı ile, üzerinde Sağlık Evi bulunduğundan ilgisi nedeniyle taşınmazın Hazine adına devrine karar verilmekle Kurulun 6360 sayılı Kanun′dan kaynaklanan yetkisini kullandığı, sonradan ikinci kez 02.07.2020 tarihli yeni bir devir kararı almasının yasal bir dayanağı bulunmadığı, başka bir deyişle ikinci devir kararının ve bu karara dayanılarak taşınmazın Hazineden alınıp Belediye Başkanlığı adına yapılan tescil işleminin illetten yoksun olduğundan hukuki sonuç doğurmayacağı; bunun yanında, Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik hükümlerinin de olayda uygulama yeri bulunmadığı, o halde Belediye Başkanlığı adına yapılan tescilin yolsuz nitelik taşıdığı açıkça anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, taşınmaz üzerindeki yasal tahsisin devam ettiği ve taşınmazda yer alan tek katlı Sağlık Ocağı ile lojman binasının gerektiğinde tekrardan Sağlık Ocağı (Aile Hekimliği) olarak kullanılabileceği gözetildiğinde, taşınmazın halen 6360 sayılı Kanun′un geçici 1. maddesi uyarınca Hazineye devri gereken taşınmazlardan olma özelliğini sürdürdüğü de kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Temyiz eden Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına; davalı ... tarafından yatırılan temyiz peşin harcının istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.