Logo

1. Hukuk Dairesi2023/754 E. 2024/761 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının 20 yılı aşkın süredir taşınmazı malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız kullandığını, yapılan keşif, bilirkişi raporları ve tanık beyanlarıyla davacı yararına zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğunu tespit ederek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gözetilerek yerel mahkeme kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1025 E., 2022/1488 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/ Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/87 E., 2022/153 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ada 5 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline babası ...'tan miras yoluyla intikal ettiğini, müvekkilinin babası öldükten sonra mirasçıların kendi aralarında yaptıkları taksim neticesinde dava konusu taşınmazın müvekkiline verildiğini, ancak kadastro çalışmalarında dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş, keşifteki beyanında, dava konusu taşınmazın başında bulundukları taşınmaz olduğunu, sehven dava dilekçesinde 223 ada 5 parsel olarak yazıldığını, dava konusu edilen yerin ada ve parsel numarasının fen bilirkişisinin de belirttiği gibi 222 ada 2 parsel olduğunu bildirmiştir.

Davacı, aşamada ölünce mirasçıları davayı sürdürmüştür.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı Hazine'ye tebliğe edilmiş, davalı Hazine cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.06.2018 tarihli ve 2016/263 Esas, 2018/185 Karar sayılı kararıyla; ... köyü, 223 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, davacının babası ...'tan intikal ettiği, ancak kadastro çalışmaları sırasında bu taşınmazın davalı Maliye Hazinesi adına tapuda kayıt işlemi gördüğü, mirasçılar arasında yapılan harici ve rızai taksim sonucunda dava konusu taşınmazın davacıya isabet ettiği, diğer mirasçıların taksime muvafakat ettikleri, mirasçılardan ...'ın ise harici ve rızai taksime dair dosya içerisinde herhangi bir itirazının mevcut olmadığı, dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanılmasına karşı çıkılmadığı, davacının taşınmaz üzerindeki faaliyetlerini önlemeye yönelik müdahalenin önlenmesi ya da zilyetliğin korunmasına ilişkin dava açılmadığı, uzun yıllardan beri süregelen ve müdahale de edilmeyen zilyetliğin taraflar arasında harici taksime karine teşkil edeceği, dosya kapsamına göre taksim karinesinin aksinin davalı tarafça ispatlanamadığı, zilyetlikle kazanma koşulları gözönünde bulundurulduğunda, davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 24.02.2021 tarihli ve 2018/2492 Esas 2021/129 Karar sayılı kararıyla; Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm vermeye yeterli olmadığı, dava konusu taşınmazın Türk Medeni Kanunu 713/1. madde ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. madde uyarınca tapu kaydının iptali ile tescili istenildiğine göre, taşınmazın davacı yararına edinme koşullarının oluşup oluşmadığı ve özellikle taşınmazın niteliğinin belirlenmesi bakımından yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesi'nin 15.03.2022 tarihli ve 2021/87 Esas, 2022/153 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın davacının babası öldükten sonra mal paylaşımı sonucu davacıya kaldığı, davacının taşınmazı arpa, buğday ekmek, bazen de icara vermek suretiyle 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız olarak kullandığı, ziraat bilirkişi raporunda davaya konu taşınmaza sınır olan taşınmazların büyük çoğunluğunun orman emvali ağaç ve çalılıklarla kaplı olduğu ancak dava konusu taşınmazın büyük bir kısmının taşları ve çalılıkları temizlenmiş ve keşif esnasında imar ve ihyasının tamamlanmış olduğunun, davaya konu taşınmaz ile komşu parsellerin toprak yapısı, bitki deseni ve sulama durumu gibi kriterler bakımından birbirleri ile aynı özellikler taşıdığının, bir kısım parseller ile meyil durumu bakımından ayrıştığınının, uydu görüntülerinde 2004, 2013 ve 2021 yıllarında da hemen hemen aynı görüntüde olduğunun ve tarımsal faaliyette kullanılan kısmın düz, taşlarından ve çalılıklarından temizlenmiş olduğunun tespit edildiğini, jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi tarafından sunulan raporda 1969, 1988, 1990 ve 2009 yıllarına ait hava fotoğraflarının incelenmesi sonucu taşınmazın o tarihlerde tarla olarak kullanıldığı ve sınırlarının mevcut hali ile uyumlu olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu, sonuç olarak zilyetlikle kazanma koşulları gözönünde bulundurulduğunda davacıların davasını ispatladığı gerekçesiyle açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 09.11.2022 tarih ve 2022/1025 Esas, 2022/1488 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanları ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından 1969, 1988 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarına göre yöntemince yapılan inceleme, fen ve ziraat bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu 222 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tarım arazisi olarak kullanıldığı, tespit tarihinden geriye 20 yılı aşkın süredir eklemeli olarak davacı tarafın nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğu, davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ncü maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiği sonucuna varıldığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazinenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsicili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.