Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1012 E. 2024/3422 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, endüstri bölgesi ilan edilen bir alanda bulunan ve Hazine adına tescil edilen kapanan kadastral yolların kendi adına tescilini talep etmiş, davalı Hazine ise 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu'nun ilgili hükmüne dayanarak tescilin yasaya uygun olduğunu savunmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu'nun dava tarihinden sonra yürürlüğe giren hükmüne göre endüstri bölgesi sınırları içindeki kapanan kadastral yolların Hazine adına tescil edileceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının, davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği hususunda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/317 E., 2023/503 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 109 ada 86 parsel sayılı taşınmazın 08.02.2016 tarihli ve 2016/85113 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “münferit yatırım yeri olarak” ilan edildiğini, Tapu Kanunu'nun 21 inci maddesinde kapanmış yollarla yol fazlalarının köy veya belediye namına tescil olunacağının düzenlenmesine rağmen dava konusu taşınmazdaki kapanan yolların Hazine adına ihdas ve tevhit suretiyle tescil edildiğini, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 16 ncı maddesi uyarınca anılan ihdas ve tevhide dair işlemin Belediye Encümen Kararına istinaden yapılması gerekirken, işlem dosyasında Belediye Encümeni Kararı olmaksızın Kanuna muhalefet edilerek eksik belgelerle taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek kapanan kadastral yolların (48.909.87 m2) tespiti ile Hazine adına tescil edilen taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptaline ve adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde bahsettiği işlemlerin Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından usulüne uygun olarak yapıldığını, Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün Hazine ve Maliye Bakanlığından ayrılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlandığını, davanın Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.İhbar olunan Bakanlık vekili beyan dilekçesinde, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu 4/C ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27 nci maddeleri uyarınca bazı bölgelerin münferit yatırım yeri olarak tahsis edildiğini, bu kapsamda özel mülkiyete konu taşınmazlarla ilgili kamulaştırma işlemlerinin yapıldığını ancak dava konusu 109 ada 86 parsel sayılı taşınmazın halihazırda Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle bu taşınmazla ilgili kamulaştırma işlemi yapılmadığını, açılan davanın Bakanlıkları ile ilgisinin olmadığını ifade etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tescil işleminin dayanağının bulunmadığı, kapanmış yolun bir kısmının dava dilekçesinde gösterilmeyen başka parsel içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 23.08.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda yol3 ve yol4 olarak gösterilen 43.109,64 m2’lik taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 22.06.2022 tarihli ve 2022/203 Esas, 2022/970 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kapanmış yolda kaldığı, Tapu Kanunu'nun 21 inci maddesi ve On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1 inci maddesi gereği davacı ... adına tescil edilmesi gerekeceği, davalı adına yapılan tescil işleminin dayanağının bulunmadığı ve yapılan tescil işleminin yolsuz olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 23.05.2023 tarihli ve 2022/5387 Esas, 2023/2803 Karar sayılı kararıyla; 27.10.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğü giren 4737 sayılı Kanun'un 4/A maddesinin 2 nci fıkrası gereğince endüstri bölgesi sınırı içinde kalan kapanan kadastral yolların Hazine adına tescil edileceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21 inci maddesinde, köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlalarının köy veya belediye namına tescil olunacağının düzenlendiği, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu 4/A maddesinin 2 nci fıkrasında, endüstri bölgesi sınırları içerisinde kapanan kadastral ve imar yolları ile parklar, her türlü sorumluluğu endüstri bölgesinin yönetilmesinden sorumlu şirkete ait olmak üzere Hazine adına tescil olunacağının düzenlendiği, bu maddenin 27.10.2022 tarihinde yürürlüğe girdiği, kanunların çatışması halinde temel ilkelere göre sonraki normun öncekinin yerini alacağı; özel kanun, genel kanundan önce geleceğinden 4737 sayılı Kanun'un 4/A maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kadastral yolların Hazine adına tescil edileceği gerekçesiyle davanın reddine, dava sırasında meydana gelen kanun değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden davalılar yararına vekalet ücret takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu olayın meydana geldiği sırada yürürlükte olan kanunun Tapu Kanunu olduğunu, olaydan 6 yıl sonra yürürlüğe giren Kanun'un uygulanma imkanı bulunmadığını, kanunların geriye yürümesinin mümkün olmadığını, diğer yandan kanun değişikliği sebebiyle verilen karar neticesinde hangi taraf lehine vekalet ücretine hükmedileceği hususunun kanunda düzenlenmediğini, bu halde HMK'nın 331/1 hükmü uyarınca davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderinin takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2644 sayılı Tapulama Kanunu'nun 21 inci maddesi,

4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu'nun 3 üncü, 4 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Davacı taraf, 22.12.1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapulama Kanunu'nun "Köy ve belediye sınırları içinde kapanmış yollarla yol fazlaları köy veya belediye namına tescil olunur." hükmüne dayanarak kadastral yolların Hazine adına olan tapu kaydının iptali istemiyle 03.07.2019 tarihinde dava açmıştır.

2. 09.01.2002 tarihli ve 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu uyarınca, bazı alanların endüstri bölgesi olarak ilan edilebileceği, endüstri bölgesi ilan edilecek alanlardaki taşınmazların Kamulaştırma Kanunu'nun acele kamulaştırma hükümlerine göre kamulaştırılacağı ve Hazine adına tescil edileceği (3/2 maddesi), endüstri bölgeleri imar ve parselasyon plânları ile değişikliklerin yönetmelikle belirlenen usul ve esaslara uygun olarak hazırlanacağı (2004 tarihli hüküm) düzenlenmiştir.

3. Eldeki davada dava konusu edilen kadastral yolların içinde kaldığı 109 ada 86 parsel sayılı taşınmazın 1.405.147,88 m2 yüz ölçümünde olduğu, bu taşınmazın 60'tan fazla taşınmazın birleşmesi, sonrasında ise 109 ada 85 parselden ifrazı ile oluştuğu, dava konusu taşınmazın da dahil olduğu taşınmazların 08.02.2016 tarihinde "münferit yatırım yeri" ilan edildiği anlaşılmıştır.

4. Dosya kapsamında alınan 25.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu olayda kapanmış yol bulunmadığı, uygulama sahasında kapanan kadastral yolların ihdası münferiden yapılmamış olup bu işlemler bir bütün halinde kısmi parselasyon planı olarak hazırlandığı; kadastral yoldan ihdas edilen alanın imar planında umumi ve kamu hizmet alanı olarak kullanıldığı bilgilerine yer verilmiştir.

5. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

6. Davalı ... vekilinin temyiz itirazına gelince; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde, avukatlık ücretinin kapsadığı işler düzenlenmiş, avukatlık ücretinin kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığı olduğuna yer verilmiş, hangi hallerde avukatlık ücreti verilmeyeceği düzenlenmiştir.

7. İlk Derece Mahkemesince davanın esası hakkında karar verilmiş ve hem Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde hem de Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceğine dair bir hüküm olmamasına rağmen davalı ... lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru değildir.

Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “Davalı kurum ve ihbar olunan yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” cümlesinin çıkartılarak yerine “ Kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 362.691,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine,” cümlesinin yazılmasına,

Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz eden davalı ... 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.