Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1028 E. 2025/2167 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan köy boşluğu niteliğindeki taşınmazın zilyetliğe dayalı tapu tescili talebinin kabulü üzerine yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususlara uymaması, davacının zilyetlik iddiasını ispat için gerekli delilleri sunmaması, harçların eksik yatırılması ve taşınmazın zilyetlikle kazanımı konusunda yeterli araştırma yapılmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/555 E., 2023/633 K.

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasının, bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; Muğla ili, Bodrum ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve yörede 1963 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında köy boşluğu olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı ... dahili davalılar; çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı ve davacı yararına kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Taraf teşkilinin sağlanması ve tapusuz taşınmazın tescili davası yönünden yasal ilanların yapılması gereğine değinilen bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.05.2019 tarihli ve 2018/23 Esas, 2019/253 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davacının murisi ile birlikte dava konusu taşınmazı eklemeli zilyetlikleriyle 20 yıldan fazla süredir davasız ve aralıksız kullandığı, davanın ispatlandığı gerekçesiyle 12.05.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen dava konusu ... köyü, Köyiçi mevkii 1131 numaralı parselin batı taraftan bitişiği olan 937,17 metrekare alanın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 23.02.2022 tarih, 2021/4063 Esas, 2022/1449 Karar sayılı kararıyla; ''Çekişmeli taşınmazın davacıya babasından intikal ettiği anlaşılmakla aktif dava ehliyetinin araştırılması, taşınmazın neden tescil harici bırakıldığı belirlendikten sonra yöntemince hava fotoğraflarından istifade edilmesi ve ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan rapor alınması suretiyle davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi'' gereğine değinilmek suretiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı yararına çekişmeli taşınmaz üzerinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle 12.05.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen dava konusu 937,17 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmaz üzerinde imar-ihya koşullarının oluşmadığı, zira taşınmazın tarıma elverişli hale getirilmek üzere tımar edilmediği ve emek sarf edilmediği, taşınmaza yapı yapılması ve etrafının çevrilmesinin tek başına imar-ihya için yeterli olmadığı, il, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda imar-ihyaya dayanılarak taşınmazın iktisap edilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu taşınmazın köy imar alanında kalmakta olup imar-ihyaya dayanılarak davacı adına kayıt ve tescilin mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın davacı adına tescili isteğine ilişkindir.

1.Hemen belirtilmelidir ki; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bilindiği üzere, bir yerin zilyetlikle edinilebilmesi için taşınmaz malın çekişmesiz ve aralıksız, ekonomik amaca uygun şekilde en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla kullanılması gerekmektedir. Bu cümleden olmak üzere, zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak dava açan iddia sahibinin, lehine iktisap koşullarının oluştuğunu somut ve bilimsel verilere uygun delillerle ispat etmesi gerekecektir. Terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Kanun'un 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir.

2. Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre çekişmeli taşınmaz bölümünün köy boşluğu olarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır. Genel itibari ile köy boşlukları, köylünün müşterek kullanımında olan boşluklar ve hali boşluklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Köylünün müşterek kullanımında bulunan boşlukların zilyetlikle edinilmesi mümkün değilken, köylünün müşterek kullanımında olmayan hali boşlukların ise ekonomik amaca uygun kullanılmaları halinde zilyetlikle kazanılmaları mümkündür.

Somut olayda; dosya arasında yer alan bilirkişi raporları, mahallinde alınan beyanlar ve bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmaz bölümünün umumi boşluk olmadığı, batısında yer alan umumi yolun devamında yer alan ve köylünün müşterek kullanımında olmayan "köy boşluğu" mahiyetinde olduğu, bu nitelikte bir yerin 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi uyarınca iktisabı mümkün olduğu anlaşılmaktadır.

3.Ne var ki; Mahkemece zilyetlikle kazanım koşulları hususunda yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Bozma ilamında açıkça değinilmesine karşın çekişmeli taşınmaz davacıya babasından intikal ettiği ve davacının babasının davacıdan başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmasına karşın davacının babasından intikal eden zilyetliğin hangi hukuki nedene dayandığı (satış, hibe vb.) açıklığa kavuşturulmamış, bu yönde davacıya açıklama ve ispat hakkı tanınmamış, bu uğurda gerekirse murisin diğer mirasçılarının muvafakatı alınmamıştır. Öte yandan, dosya kapsamında yer alan jeodezi raporu monoskopik inceleme içerdiği gibi, özellikle 1992 yılı hava fotoğrafı sureti denetime elverişsiz ve çözünürlüğü çok düşük olduğu halde hükme esas alınması doğru olmamıştır.

4.Tüm bunlardan bağımsız olmak üzere gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda harcın, gayrimenkulün değeri üzerinden alınacağı, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi gereği peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, aynı Yasa'nın 32. maddesi uyarınca ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı hüküm altına alındığı halde somut olayda taşınmazın değeri üzerinden belirlenecek harç ikmal edilmeden sonuca gidilmiştir.

5.Hâl böyle olunca; öncelikle Harçlar Kanunu′nun 16. maddesi uyarınca dava değeri belirlenmeli ve nispi harç ikmal edilmeli, ardından davacı taraftan çekişmeli taşınmazın kendisine ne şekilde intikal ettiği (taksim, satış, bağış vs.) sorularak kendisine bu husustaki iddiasını kanıtlama imkanı tanınmalı, davacı tarafça çekişmeli taşınmazın geçerli bir sebeple murisinden kendisine intikal ettiği ispat edilemediği takdirde aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmeli; davacı tarafın aktif dava ehliyetinin bulunduğunu kanıtlaması halinde ise işin esası incelenerek Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilip taşınmaz bölümünün köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmaz bölümünü kapsayan streoskopik ve çözünürlüğü yüksek tüm hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılarak Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına konulmalıdır.

6.Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi, teknik bilirkişi, ziraat mühendisi ve inşaat mühendisi bilirkişi kurulu katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmelidir.

7.Ziraat ve inşaat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmaz bölümünün kullanım durumunu, var ise üzerinde yer alan yapı ve eklentileri ile diğer muhdesatın yaşı ve niteliğini kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır.

8.Fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi heyetinden dosya kapsamına alınan hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde çekişmeli taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmelidir.

Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.